SON DAKİKA HABERİ: İsrail gazetesi yazdı: Erdoğan, İsrail’i tehdit ediyor!

İsrail’in önde gelen gazetelerinden Israel Hayom’da yayımlanan dikkat çekici bir analizde, Türkiye’nin son yıllarda Doğu Akdeniz’den Kızıldeniz’e uzanan stratejik hamlelerinin bölgedeki dengeyi derinden sarstığına ve bunun “tam kuşatma hali olduğuna” dikkat çekildi.

Uluslararası siyaset uzmanı Shay Gal imzalı analizde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Akdeniz’den Bab el-Mendeb Boğazı’na kadar kesintisiz bir etki alanı oluşturmayı hedeflediği, bu durumun da hem İsrail’in hem de Mısır’ın güvenliğini ve deniz ticaretini doğrudan tehdit ettiği öne sürüldü.

‘DENİZ YOLLARININ AÇIK KALMASI HAYATİ’

Gal, İsrail’in dış ticaretinin yüzde 98’inin serbest deniz ulaşımına bağlı olduğuna, Akdeniz üzerinden geçen iletişim ve enerji hatlarının güvenliği için deniz yollarının açık kalmasının “hayati” olduğuna işaret etti. Analizde, Türkiye’nin artan nüfuzunun sadece ekonomik değil, aynı zamanda stratejik bir tehdit unsuru olarak da öne çıktığı ifade edildi.

STRATEJİK BASKI KURMA İMKANI SAĞLIYOR

Gal, 2019 yılında Libya ile imzalanan ve uluslararası alanda “hukuki dayanağı olmadığını” iddia ettiği deniz yetki anlaşmasının, Ankara’ya Akdeniz’in ortasında doğrudan Libya’ya uzanan, coğrafi olarak “anlamsız” bir deniz sınırı tanımladığını ifade etti. Arada Mısır ve Yunanistan’ın deniz yetkilerini kapsayan yaklaşık bin kilometrelik alanın fiilen yok sayıldığını ifade eden Gal, bu anlaşmanın Türkiye’ye kritik deniz yolları üzerinde stratejik baskı kurma imkanı sağladığını belirtti.

‘İKİ CEPHEDEN GÜÇLENECEK’

Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’taki askeri varlığı ve “Mavi Vatan” doktriniyle Doğu Akdeniz’de hareket alanını genişlettiğini aktaran analizde, Ankara’nın Libya’daki iki güç merkeziyle hem Trablus hem Tobruk’ta diplomatik temaslar kurarak anlaşmayı pekiştirmeye çalıştığı ifade edildi. Tobruk Temsilciler Meclisi’nin de yakında anlaşmayı onaylayabileceği, böylece Türkiye’nin tek taraflı adımını “iki cepheden” güçlendireceği ileri sürüldü.

Gal, Ankara’nın hukuken geçersiz sayılan bu deniz sınırını fiilen uygulamaya koyduğunu, 10 bin kilometrekarelik sondaj alanları açarak bölgede “oldu-bitti” yarattığını iddia etti. Avrupa Birliği’nin anlaşmayı tanımadığını ve 2019’da yaptırım çerçevesi oluşturduğunu söyleyen Gal, buna rağmen caydırıcılığın yetersiz kaldığını, NATO’nun dahi Libya açıklarındaki Türk faaliyetlerini durduramadığını yazdı.

‘ETKİ ARTIYOR’

Analizde, Türkiye’nin sadece Akdeniz’de değil, Bab el-Mendeb ve Kızıldeniz hattında da etkisini artırdığı belirtildi.

‘MISIR, İSRAİL’İN YANINDA YER ALABİLİR’

Geçmişte İsrail’in, Mısır’ın deniz ablukasını kırmak için Süveyş Krizi (1956) ve Altı Gün Savaşı’nı başlattığını hatırlatan Gal, “Bugün aynı tehdit bu kez Türkiye’den geliyor. Mısır, bu defa İsrail’in yanında yer alabilir” ifadesiyle analizini tamamladı.