11 Eylül’ün 24. yılında bitmeyen komplo teorileri: Kuleler gerçekten nasıl yıkıldı?

11 Eylül 2001’de kaçırılan yolcu uçaklarıyla New York’taki ikiz kuleler ve Pentagon hedef alınmış, tarihin en kanlı terör saldırılarından biri yaşanmıştı. Aradan geçen 24 yıla rağmen, saldırının perde arkasına dair tartışmalar dinmedi.

Kulelere patlayıcı mı yerleştirildi?, ABD hükümeti Orta Doğu’ya müdahale için gerekçe mi yarattı?, Neden uçaklar durdurulmadı? soruları komplo teorilerini beslemeye devam ediyor. 11 Eylül’ün ilk gününden bugüne kadar süregelen teoriler, hala geniş kitlelerin aklında kuşkular uyandırıyor.Uçakların rotadan sapmasına rağmen neden engellenmediği, uçakların kuleleri yıkmak için yetersiz olduğu, hatta binaya patlayıcı yerleştirildiği iddiaları hala konuşuluyor.

7. binanın çöküşünden Simpsons kehanetine, Illuminati kartlarından Mossad iddialarına kadar uzanan bu teoriler, saldırının sırlarla dolu gölgesinin kalkmadığını gösteriyor.

11 EYLÜL’ÜN ARDINDAKİ KOMPLO TEORİLERİ

İşte saldırıların ilk gününden günümüze uzanan komplo teorilerinden bazıları:

İçeriden destekli eylem teorisi

En çok konuşulan iddialardan biri, saldırının içeriden destekli olduğu yönündeydi. ABD gibi “süper güce” böyle bir saldırının ancak devletin bilgisiyle yapılabileceği öne sürüldü. Bu iddia, “sahte bayrak operasyonu” teorisini de doğurdu. Yani saldırıların aslında ABD hükümeti ya da gizli servislerce planlandığı, halka farklı gösterildiği savunuldu.

Gerekçe yarattılar teorisi

Başka bir teoriye göre hükümet, Ortadoğu’ya saldırı için gerekçe yaratmak amacıyla kendi kulelerini yıktı. Uçakların kuleleri yıkmaya yetmeyeceği, bu yüzden içlerine patlayıcı yerleştirildiği bile iddia edildi.

7. binanın gizemi

Özellikle uçak çarpmadığı halde çöken 47 katlı 7. bina, bu görüşe delil olarak gösterildi.Uçak çarpmadığı halde yıkılan 47 katlı 7. bina, kulelere patlayıcı yerleştirildiği iddiasına delil gösterildi. İlişikte paylaşılan görselde binanın ön cephe fotoğrafı paylaşıldı. Arka cephesi, kulelerden fırlayan parçalardan zarar görmüş ve binanın yıkılmasına neden olmuştu.

Bir diğer tartışma, uçakların neden durdurulmadığı üzerineydi. Hava Kuvvetleri’nin müdahale etmediği öne sürülse de, kaçırılan uçakların izleyicilerinin kapatıldığı için tespitlerinin zorlaştığı biliniyor. Ayrıca bir televizyon muhabirinin, bina çökmemişken çöküş haberini erken vermesi de şüpheleri artırdı.

Illumınatı kartı ve Mossad teorisi

Komplo teorileri bununla da sınırlı kalmadı. İlluminati kartları ve Simpsons dizisinin 1997’deki bölümü saldırının önceden bilindiğini kanıtlıyor gibi yorumlandı. İsrail gizli servisi Mossad’ın saldırıları önceden bildiği, hatta o gün Yahudilerin işe gitmediği iddia edildi.

The Sımpsons 9/11 kehaneti

ABD’de çizgi dizi Simpsonlar’ın 11 Eylül saldırılarını önceden haber verdiği öne sürüldü. Söz konusu bölüm, 1997 tarihli “The City of New York vs. Homer Simpson”du. Bölümde kız çocuğu Lisa’nın elindeki dergide iki kule simgesi vardı.

Wıngdıngs şifresi

11 Eylül’den birkaç gün sonra bazı insanlara Q33NYC koduyla ilgili mesajlar gitti. Kodun kulelere çarpan uçaklardan birinin kuyruk numarası olduğu ve Wingdings’e çevrildiğinde “uçak, ikiz kuleler, kurukafa, Davud yıldızı, tamamdır işareti” çıktığı belirtildi. İddiaya göre; uçağın kuyruğundaki kod şifreydi ve saldırılar, örgütler aracılığıyla ABD tarafından gerçekleştirilmişti. Halbuki söz konusu uçaklarda böyle bir kuyruk numarası yoktu.

Bugün, saldırının üzerinden 24 yıl geçmişken 11 Eylül’ün gölgesi, uluslararası ilişkilerden toplumsal hafızaya kadar birçok alanda etkisini sürdürmeye devam ediyor.