Son dakika…Elazığ’daki yasak aşk cinayetinde başkomiserin eşinin ifadesi ortaya çıktı

Olay, 9 Mayıs tarihinde, Elazığ’ın Çaydaçıra Mahallesi’ndeki bir sitede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Başkomiser M.K., öğle vakti evine döndü. İçeri girdiğinde, eşi F.K. ile birlikte evde Orhan Ö. (44) ile karşılaştı. Yaşanan tartışma ve arbede sonucunda, Başkomiser M.K., belindeki resmi silahını çıkararak Orhan Ö.’ye defalarca ateş etti. Orhan Ö. olay yerinde hayatını kaybetti. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Hayatını kaybeden Orhan Ö.’nün cansız bedeni, otopsi yapılmak üzere Fırat Üniversitesi Hastanesi morguna kaldırıldı.

BAŞKOMİSER TUTUKLANDI

Olayın faili başkomiser M.K., gözaltına alındı ve nöbetçi mahkemeye sevk edildi. İlk ifadesinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılan M.K., savcılığın itirazı üzerine yeniden gözaltına alındı. Yapılan sorgulamanın ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

EŞİNİN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

Olayın ardından başkomiserin eşi F.K.’nin ifadeleri ortaya çıktı. F.K., olay öncesi ve sırasında yaşananları şu şekilde anlattı: “Benim adıma kayıtlı ve yaklaşık 10 yıldır kullandığım bir cep telefonu var. Başka adıma kayıtlı bir numara yok. M.K., resmi nikâhlı eşim. Yaklaşık 5 yıldır evliyiz ve bir çocuğumuz var. Eşim, başkomiser olarak görev yapıyor.Şubat ayından beri ailevi sorunlar yaşıyorduk. Bu süreçte, ‘ferida kahrol’ kullanıcı adımla Twitter’dan ‘Serdar Ö.’ adlı bir şahısla tanıştım. Eşimle sorunlu olduğum dönemde bu şahısla aramızda duygusal bir bağ oluştu. Ancak kendisiyle sadece bir kez, Temmuz ayında Elazığ Kentköy Parkı’nda yüz yüze görüştüm. Bana ismini G.Ö olarak söyledi. Bekâr, askeri personel olduğunu ve Tunceli’de görev yaptığını iddia etti. İletişimimiz sadece Twitter üzerinden oldu, numarası bende yok. Eşimle aramız düzelince bu şahısla konuşmayı kestim.”

OLAY GÜNÜ

F.K., olay günü yaşananları ise şöyle aktardı: “04.09.2025 günü, bana Twitter’dan ‘Elazığ’a geleceğim, cezaevinden yeni çıktım’ diye mesaj attı. Bu mesajı sabah 07.30 sularında gördüm ve ‘Neden geliyorsun?’ diye cevap yazdım. Daha sonra Twitter’dan sesli arama ile görüştük. ‘Mutluyum, görüşmeyelim’ dedim. O, ‘Evinize gelirim, konuşmamız lazım’ diye ısrar etti. Dışarıda görüşmenin riskli olacağını düşünerek evde görüşmeyi teklif ettim. Daha önce Temmuz’da evimin konumunu göndermiştim, adresi biliyordu. Amacım, yüz yüze görüşüp ilişkiyi kesmekti. Oğlumu kreşe bırakmak için saat 08.30’da evden çıktım. Eşim o sırada evdeydi. Oğlumu kreşe bıraktıktan sonra eve döndüm. Eşim işe gitmişti. Bir süre sonra Serdar, Twitter’dan ‘Geldim, binanın önündeyim’ diye mesaj attı. Kapıyı açtım, içeri aldım. Aramızdaki ilişkiyi bitirmek üzere konuşmak için mutfağa oturduk.”

ARBEDE VE SİLAHLI SALDIRI

F.K., eşi eve dönmeden önce ve sonra yaşananları şöyle anlattı: “Eşim beni birkaç kez aradı ama telefonu görmedim. Genelde çocuğun kreşteki videosunu atmam için arardı, muhtemelen onun için aramıştı. S. ile konuşurken kapı çaldı. Kapıyı arkadan kilitlemiştim. Dürbünden baktığımda eşimi görünce Serdar’a söyledim. O, ‘Bana kumpas mı kurdunuz, ikinizi de gebertirim’ dedi. Sonra mutfaktan ekmek bıçağını aldı. Bana kafasıyla vurup tekme attı, kafam kanadı.

“GİYİNME ODASINA SAKLANDI”

Ona ‘Sakin ol, eşim gelirse onu balkona alırım, sen de kaçarsın’ dedim. Tam o sırada kapı zili tekrar çaldı. Serdar, elinde bıçakla girişteki giyinme odasına saklandı. Kapıyı açtım. Eşim, ‘Kapıyı neden açmıyorsun, telefonuna neden bakmıyorsun, yüzüne ne oldu?’ diye sordu. ‘Kafamı kapıya çarptım’ dedim. Ona ‘Sen balkona geç, ben kahve yapıp getireyim’ diyerek yatıştırmaya çalıştım. Mutfakta kahve yaparken eşimle çocuğumuz hakkında konuşuyorduk. Yaklaşık 15 dakika sonra eşim mutfaktan çıkıp ‘Giyinme odasının kapısı neden kapalı?’ diye sordu. Peşinden gittim. Kapıyı açınca Serdar’ı gördü. ‘Yanlış anlama, aramızda bir şey yok, sadece konuşmak için çağırdım’ dedim. İkisi arasında tartışma çıktı. Serdar, eşime doğru bıçakla hamle yaptı. Eşim, ‘Uzak dur, gelme’ diye bağırıyordu. Arbede sırasında olduğum yere çöküp ağlamaya başladım. Ardından 2-3 el silah sesi duydum. Serdar’ın kanlar içinde yere yığıldığını gördüm. Eşim, ‘112’yi arayıp bilgi vereceğim’ dedi. Ben aramadım. Korkudan odaya giremedim. Bir süre sonra polis ve sağlık ekipleri geldi. Şoktaydım, zamanın nasıl geçtiğini hatırlamıyorum. Bana sorduğunuz O.Ö. isimli şahsı tanımıyorum. Eve gelen kişiyi Serdar G.Öolarak biliyorum.”