Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kara Harp Okulu Öğrencileriyle İftar Programı’nda konuştu. Erdoğan’ın açıklamaları özetle şöyle: Ramazan Ayı’nın hayırlar getirmesini yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Sizlerin vasıtasıyla ülkemizde ve sınırlarımız ötesinde fedakarca..
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kara Harp Okulu Öğrencileriyle İftar Programı’nda konuştu. Erdoğan’ın açıklamaları özetle şöyle: Ramazan Ayı’nın hayırlar getirmesini yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Sizlerin vasıtasıyla ülkemizde ve sınırlarımız ötesinde fedakarca görev yapan tüm askerlerimize selamlarımı, sevgilerimı gönderiyorum. Her birine vazifelerinde üstün başarılar temenni ediyorum. Yine bu vesileyle şanlı tarihimizin kilometre taşlarından olan Çanakkale Deniz Zaferimizin 110. yıl dönümü kutlu olsun diyorum.
Camları ve kanlarıyla, hafızalara kazınan direniş kıyamıyla, Çanakkale’de destan yazan şehitlerimizi anıyorum. Başta Anafartalar Kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Cevat Paşa’dan Yarbay Selahaddin Adil Paşa’ya, kahraman ordumuzun tüm komutanlarını saygıyla anıyorum. Anadolu’nun ve gönül coğrafyamızın dört bir yanından gelerek, devrin zalimlerinin karşısına dikilen tüm kahramanlara Rabbimden bir kez daha rahmet diliyorum. Aziz vatanı düşman çizmelerine çiğnetmeyen o demir çemberi göğsünde kırıp parçalayan tüm kahramanlarımıza bir kere daha şükranlarımı sunuyorum. Rabbim şehit ve gazilerimizin emanetine hakkıyla sahip çıkmayı, istiklal ve istikbal sancağını bundan sonra da aşkla, şevkle, gururla dalgalandırmayı bizlere de nasip eylesin diyorum.
Değerli arkadaşlar, Çanakkale zaferi Balkan harbinden ve üst üste gelen ihanetlerden yorgun düşmüş, işgalci güçlerin hasta adam olarak gördükleri bir milletin yeniden şahlanışının, yeniden dirilişinin müjdecisi olmuştur. Genciyle, yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle el ele, yürek yüreğe verip zaferle taçlandırdığımız milli mücadelenin fitili Çanakkale Zaferi ile ateşlenmiş bu zafer milletimize taptaze bir kıyam ve diriliş ümidi aşılamıştır.
Milletimizin hücrelerine işleyen şehadet bilinci, İstiklal harbinde tüm ışıltısıyla bir kez daha parlamış, dünyanın diğer milletleri için mümtaz bir mücadele örneği teşkil etmiştir.
Kore’de, Kıbrıs’ta ve daha pek çok yerde Mehmetçik’in sergilediği vakur ve erdemli tavır milli kimliğimizin tarihe düştüğü birer eşsiz not hükmündedir. Merhameti ve merhameti kadar mücadelesiyle de örnek bir ecdadın ahbabı olmaktan hepimiz iftihar ediyoruz. Burada şunu da büyük bir gururla ifade etmek istiyorum. Yüz on yıl önceki hayasız akınları nasıl bozguna uğratıp vatanımızın birliğini milletimizin dirlik ve kardeşliğini temin ettiysek bugün de aynı azim ve kararlılıkla mücadelemizi sürdürüyoruz. Ülkemize edef olan sini planları, hain emelleri, kararlılık senaryoları yırtıp atıyoruz.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİ
Terörsüz Türkiye hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Bölgemizin hasretini çektiği, kalıcı barış ortamına kavuşmasını sağlayacak bu çalışmaların neticelerini inşallah yakında göreceğiz. Bizim gayemiz son iki asırdır, kimi zaman etnik, kimi zaman mezhebi fay hatları üzerinden sahnelenen planları tarihin çöp sepetine yollamaktır.
Derdimiz huzurdur, kardeşliktir, muhabbettir, kader ve gönül birliğini bu topraklarda ilelebet hakim kılmaktır. Allah’ın izniyle bu amacımızda da muvaffak olacağız. Burada şunu çok açık ve net söylemek isterim. Arz-ı mevut hezeyanıyla coğrafyamızı kana, gözyaşına, istikrarsızlığa ve zulme boğmak isteyenlerin sonuna kadar karşısında duracağız.
İSRAİL’E SERT TEPKİ
Bir asır evvel olduğu gibi istilacı heveslerle coğrafyamız üzerinde ameliyat yapmaya kalkanlar karşısında Türkiye’yi bulacaklardır. Siyonist rejim dün gece Gazze’ye düzenlediği vahşi saldırılarla masumların kanından, canından ve gözyaşından beslenen bir terör devleti olduğunu bir kez daha göstermiştir. Üç yüz otuz bin masumu düşünebiliyor musunuz? Bir sahur vaktinde bu siyonist rejim maalesef soykırım yaparak katletmiştir.
Çoğu çocuk ve kadın akşam aldığım haberle dört yüzün üzerinde kardeşimizin şehit edildiği vahşetin sorumluları döktükleri her damla kanın hesabını vereceklerdir.
Bugün masum çocukları, bebekleri, kadınları yakan ateş bu şımarıklıkla, bu cinnet haliyle, bu pervasızlık ve küstahlıkla devam edilirse elbet bir gün çırayı tutanları ateşe benzin dökenleri de saracaktır.
SAVUNMA SANAYİNDE PARMAK İLE GÖSTERİLİYORUZ
Türkiye olarak bu mübarek günlerde Gazze’li mazlumların ve Filistinli kardeşlerimizin yanındayız. Katliamların durması, sükunetin tesisi ve ateşkesin tekrar sağlanması için diplomatik çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz.
Milletimizin medarı iftiharı kahraman ordumuz eriştiği yüksek caydırıcılık kapasitesiyle küresel düzeyde müessir bir güç haline geldi. Son dönemde yaptığımız yüksek teknoloji hamlesiyle yerlilik oranını yüzde yirmilerden yüzde seksen seviyesinin üzerine taşıdığımız savunma sanayi alanında parmakla gösteriliyoruz.
“İKİNCİ UÇAK GEMİSİ YOLDA”
Kendi mühendislerimizle ürettiğimiz İHA ve SİHA’larımız, yerli uçak ve helikopterlerimiz, gemilerimiz, denizaltılarımız ve daha niceleri, güvenlik mimariğimizin ulaştığı seviyeyi ortaya koyuyor. Savunma ve havacılık ihracatımızı 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 29 oranında artırarak 7 milyar doların üzerine çıkardık.
Son 10 yıl içinde 185 ülkeye 230 çeşit savunma sanayi ürünü ihraç ettik. İnşallah kısa bir zaman içerisinde ikinci uçak gemimizi de yapıyoruz yapacağız. Sadece geçtiğimiz yıl toplam değeri 10 milyar doları aşan sözleşmelere imza attık. 180 farklı ülkeye ihracat gerçekleştirdik. İnşallah bu sene çok daha yüksek rakamları yakalayacağız.
Kahraman ordumuz Afganistan’dan Somali’ye, Irak’tan Kosova’ya, gönül ve kültür coğrafyamızın dört bir yanında barışa katkı sunuyor. Desteğimize ve kardeşliğimize ihtiyaç duyulan her bölgede dostlarımızın yanında olmayı bundan sonra da inşallah sürdüreceğiz.
Bu süreçte en büyük değerlerimizden biri Türk Silahlı Kuvvetlerimizdir. Ordumuzu güçlendirmek, caydırıcılığı artırmak, imkan ve kabiliyetlerine yenilerini eklemek önümüzdeki dönemde de önceliğimiz olacaktır. Şurası da son derece önemlidir. Üzerine titrediğimiz ordumuzun dedikodular üzerinden yıpratılmasına, kimi kendini bilmez siyasetçiler tarafından örselenmesine izin vermeyiz. Kimden gelirse gelsin, bu tür rahatsızlıklar karşısında ordumuzun ve komuta kadememizin her daim yanındayız. Disiplini, cesareti ve fedakarlığıyla bilinen Türk silahlı kuvvetlerinin her ne suretle olursa olsun bu vasıflarının zedelenmesine de göz yummayız. Disiplin, vakar ve iman kahraman ordumuzun kahraman mensuplarının en önemli özellikleridir. Kimse bunlara halel getiremez ve getiremeyecektir.
Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev üstlenen her bir evladımız, kardeşimiz, arkadaşımız da askerlik mesleğinin temel prensiplerine sıkı sıkıya sahip çıkmalıdır. Siz değerli harbiyelilerin de gerek eğitim, gerekse göreviniz boyunca bu değerlerden asla sapmayacağına inanıyorum. Türkiye Cumhurbaşkanı ve başkomutan olarak kahraman ordumuzun asil mensuplarıyla her zaman kıvanç duyduğumu bilmenizi istiyorum. Sözlerime bu düşüncelerle son verirken Çanakkale Deniz Zaferimizin 110. yıl dönümünü tekrar tebrik ediyorum. Şehitlerimizi, gazilerimizi bir kere daha rahmetle, minnetle yad ediyorum. Rabbim sizlerle birlikte tüm askerlerimizi korusun, kollasın, yolunuzu da, bahtınızı da açık eylesin diyorum.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.