İşte Bakan Tekin’in açıklamalarından öne çıkan başlıklar; “EĞİTİM TOPLUMUN TAMAMINI İLGİLENDİREN BİR KONU” Gerçekten çok yoğun bir gündemin içerisindeyiz. Hem iç politika açısından hem dış politika açısından. Eğitim toplumun tamamını..
İşte Bakan Tekin’in açıklamalarından öne çıkan başlıklar;
“EĞİTİM TOPLUMUN TAMAMINI İLGİLENDİREN BİR KONU”
Gerçekten çok yoğun bir gündemin içerisindeyiz. Hem iç politika açısından hem dış politika açısından. Eğitim toplumun tamamını ilgilendiren bir konu. O yüzden bu tip şeylerde eğitimde neden niçin yaptığımızı anlatmak bizim için önemli. Öğretmen yetiştirme sürecine baktığınız zaman gelişimine baktığınız zaman. Sadece bizde değil bütün dünyada toplumun eğitimi gerek temel eğitim düzeyinde gerekse de yüksek öğretim düzeyinde eğitime erişim arttıkça istihdam edilen insanlarda aranan nitelikler profil de farklılaşıyor. Daha nitelikli daha uzmanlaşmış kitlelerle çalışmayı tercih ediyorsunuz.
ÖĞRETMENLERDE KPSS YERİNE AGS ŞARTI
Dünya’da lisans programından mezun olan kişilere ilave olarak sahada yaptıkları uygulama farklı nitelikler aranarak öğretmen istihdam süreci buna göre yapılıyor. Bütün dünyada bu artık böyle yürüyen bir süreç. Nitelik uzmanlaşarak sahada görerek farklı beceriler kazanarak. Bizimki lisans döneminde verilen eğitimin niteliği ile ilgili bir tartışma değil. Biz sadece daha uzmanlaşmış, bakanlığımızın yapısını programlarını yapısını bilen daha iyi bilen sahada daha fazla zaman geçirmiş. Biz de Türkiye’de yeterince lisans programından mezun kişiler var. Milli Eğitim Akademisini hayata geçirirken üniversiteler akademik anlamda birim insanı yetiştirsinler. Biz burada yetişen insanları bakanlığımızın programına uygun okullarımızın yapılarını görerek sahada eğitim vererek istihdam edelim diye düşündük. Bütün lisans programlarında bu sistem geçerli. Biz bir iş bölümü yapıyoruz.
“AKADEMİNİN ÜÇ TANE BAŞLIĞI VAR”
Akademinin üç tane başlığı var kabaca. Birincisi öğretmen istihdam süreci. Yani yeni öğretmenleri istihdam ederken artık 14 aylık bir süreçte hem teorik hem de pratik bir değerlendirme sürecinden geçecek. Yarım saatlik bir ders saatlik bir mülakat artık olmayacak. Uygulamalı süreci farklı okul protiplerine göre olacak. Aday öğretmen olacak gözlem yapacak pratik kazanacak. Bu değerlendirmeler sonrasında ona göre atanacak. İkinci başlık, bizim yaklaşık 65 bin tane okulumuz var. Her okulda en az bir müdür ve yardımcısı var. Eğitim kurumu yöneticiliği anlamında da profesyonel olarak akademi eğitim verecek. İkinci başlığımız bu. Üçüncü başlık ise mevcut öğretmen arkadaşlarımız beşer yıllık periyotlarla burada istediği eğitimi alacaklar.
“İHTİYACIMIZI GÖRECEK KADAR AKADEMİ KURACAĞIZ”
Bizim sayı olarak şurada şu kadar olacak diye bir şeyimiz yok. İhtiyacımızı görecek kadar akademi kuracağız. Bakanlığımıza bağlı bazı illerde hizmet içi eğitim yerlerimiz var bakanlığımızın onları dönüştüreceğiz. Büyük çoğunluğu okullarda geçecek. Biz burada iki tür eğitici arkadaşımızdan faydalanmayı düşünüyoruz. Birisi bizim kendi personelimiz. 30 yıllık öğretmen arkadaşımız burada bize yardımcı olabilir. İkincisi yükseköğretim kurumlarından olacak. İllerle protokoller yapacağız. Alanlarına göre rektörlüklerden talep edeceğiz. Bizim içimizden olanlarda başöğretmen uzman öğretmen olması konusunda seçim yapacağız.
“ÖĞRETMEN AÇIĞI SÜREKLİ OLUR”
1 Eylül itibariyle giriyor. Bu yıl bir miktar öğretmen istihdamı yapacağız. 2024 sınavı ile hiç atama yapmadık. Sayı ile ilgili henüz bir şey yok. Kamuda istihdam edilecek personel sayısı bütçe görüşmesinde belli olacak. Rakam belli olduktan sonra 2024 ataması olacak. Öğretmen açığı sürekli olur. Bazı branşlarda ihtiyaç fazlası öğretmen var bazı branşlarda da öğretmen ihtiyacı var. Bakanlık bünyesinde 1 milyon 100 bin öğretmenimiz var. İdareciler de dahil olmak üzere.
SÖZLEŞMELİ VE ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK
Sözleşmeli öğretmen ülkemizde belli bölgelerde öğretmen çalıştırmakta zorlanıyoruz. Atanan arkadaşlarımız çeşitli sebeplerle tayin sürecine giriyorlardı. Bunu gidermek için tedbirler almaya çalıştık. Bu tayin süresini eşitlik ilkesine aykırı olduğu için Anayasa Mahkemesi iptal etti. Eğitimde fırsat eşitliğini temin etmek adıyla sözleşmeli öğretmenliği çıkardık. Burada 3 yıl çalıştıktan sonra tayin durumuna dahil olabiliyorlar. Ücretli öğretmenlik öğretmenlik eksikliği çektiğimiz alanlarda istihdam etme şeklimiz. Ek ders ücreti karşılığında bir öğretmenlik yapmasıdır. Bunun yasada da karşılığı yok. Aslında girdikleri ders kadar ücret alacaklar. Normal koşullarda onu kadro gibi düşündükleri için kendilerini diğerleri ile kıyaslıyorlar. Emekleri için teşekkür ediyoruz lakin bunun statüsü bu.
ÖZEL OKULLARIN FİYATLARI
Mehmet Şimşek bakanımıza göre Türkiye’deki enflasyon TÜİK’in verilerine göre yaklaşık yüzde 2 eğitim enflasyonunun genel enflasyona etkisi olduğunu söylüyor. Onun da ekonomik maliyetini çıkarıyor ve bizim önümüze koyuyor. Özel okulculuk kamusal bir hizmet yerine getirdikleri için de Bakanlık denetler ve düzenler. Bütün okullarımızın kaliteli eğitim vermesi için düzenleyici hizmetler yapıyoruz. Özel okulculuk sektörü bizim coğrafyamızdan kaynaklanan ekonomik zorluklar nedeniyle bir krizin içerisine girdi. Özel okul ücretleri ilgili bir sınırlama getirilmişti. Özel okul temsilcileri ile oturup konuştuk. Sektörün ayakta kalabilmesi için özel okullardaki artış ücreti TÜİK’in enflasyon oranının üzerine yüzde 5 olarak konuşuldu. Bizim takip edebildiğimiz alan okulla yaptığınız sözleşmeye bir sene sonraki zam kısmına. Yeni kayıt için gittiğinizde yeni bir sözleşme yapıyorsunuz. Onu biz koymamıştık. Farklı hizmetlere göre farklı olabilir diye bir görüşümüz var. 12 bin civarında fahiş fiyat içerisine giren çok az okul var. Onlarla irtibat içerisindeyiz. Biz ilkokullarda ve ortaokullarda çocuklarımızı evine en yakın okula kayıt ediyoruz. Devlet okuluna göndermiyorsunuz. Özel okul ücretlerinde de bir skala var. Enflasyon artı yüzde 5 kısmı enflasyon düştükçe bu rakamlar daha da yükselmiş gibi duracak. Bu yüzde 5 rakamını da enflasyonla orantılı bir rakama çekeceğiz. Enflasyona orantılı bir şey olacak. Yakında ilgili yönetmelik değişikliğini yapacağız. Özel okullara ödemenizi bankadan yapın. Özel okullarımızın size ders kitabı adı altında herhangi bir şeyi satmaya hakkı yok.
İMAMOĞLU İLE KREŞ POLEMİĞİ
Bizim Ekrem İmamoğlu ile ilgili orada olan polemik ayrı bir konu sonrasında polemiğe verdiği tepki ayrı bir konu. Biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak okul öncesi eğitim kurumları açmak standartlarını belirlemek açılış izinlerini ruhsatlarını vermek eğitim öğretim süreçlerini denetlemek bizim bakanlık olarak görevimiz. Bu bizim işimiz. Bu tabloda işimizi yapmamız gerekiyor. Herhangi bir belediye okul öncesi eğitim kurumu açıyorsa nasıl bir fiziki yapıda açıyor. Pedagojik açıdan eğitim öğretime uygun mu? Bunu standart olarak belirlememiz gerekiyor. Bütün belediyelere biz zaten her eğitim öğretim yılının başında rutin olarak hatırlatıyoruz. Bunu açarken bizden izin almanız bizim tarafımızdan ruhsatlanması ve denetlenmesi gerekiyor. İmamoğlu kreşlerimiz kapatılıyor diye söyledi. Hukuken bizim yürütmemiz gereken bir kısmı var. İkincisi sıkıysa gelin kapatın dedi. Kapattığımız bir kreş yok. Bizim statümüzde öyle bir kreş yok. Bunun bizimle bir ilgisi yok. Biz orada hiçbir şeyi denetlemiyoruz. Bakanlığımızla ilgisi yok.
İMAMOĞLU’NUN DİPLOMASININ İPTALİ
Sürecin nasıl işlediğini ben size anlatayım. Üniversiteler her yıl yatay geçiş kontenjanlarını YÖK’e bildirirler. Yüzdelik olarak öğrenci kontenjanı YÖK’ün onayına sunulur. Üniversiteler zamanı gelince kendi web sayfalarında belirtirler. Bu kısım önemli. İstanbul Üniversitesi yatay geçiş ilanı veriyor ulusal çapta yayın yapan bir gazetede yayınlanıyor. İlgili kişiler başvurularını yapar. İlgili komisyonlar başvuruların geçerli olup olmadığını değerlendirir. Komisyon dönemin mevzuatına aykırı değerlendirme yapmışlar. Başvuru değerlendirilirken başvurular için verilen tarih dolmadan iki gün önce bir değerlendirme yapılıyor. Komisyon bakıyor böyle devam ederse başvuru sayısı çok olacak burada hukuka aykırı bir durum var. İkinci kısım başvurular yapıldı mı. O dönemde prestijli ve köklü üniversitelere yatay geçiş için çok fazla başvuru olduğu için. Kontenjan sınırlı başvuru çok. Değerlendirirken neye göre değerlendirilecek. Birincisi üniversite sınav sonucunuz ve not ortalamanız. Sayın İmamoğlu’nun her iki açıdan da sıralamaya girecek derecelere sahip olmadığı görünüyor. İlgili fakültedeki komisyon toplanır. Mevcut başvuruları değerlendirmeye tabi tutar. Bugün çok daha şeffaf bir dönemde yaşıyoruz. 1990 yılı şeffaflığın daha az olduğu bir dönem. O şartlarda İstanbul Üniversitesine geçmek zor görünüyor. Bu konu benim ilgi alanıma giren bir konu değil bakanlığım açısından. Ben bakanlıkta müsteşarlık yaptım. Bu konu ile ilgili de benim ajandamda var olan donelerden bahsediyorum. 1990 yılında yatay geçiş var. 1990 yılında yanlış hatırlamıyorsam Trabzon’da bir şirket kuruluyor. Şirketin adı eğitim ihracat ithalat şirketi. İçinde inşaat da olabilir. 1990 yılında Türkiye’de özel okul sayısı az. Ekonomik durumu ve yaşadığı yer olarak baktığımızda tuhaf. Bir aile şirketi. Yatay geçiş sürecindeki iltimasa sebebiyet verebilecek şey Aynı şirket bir okul inşaatına başlıyor. Bakanlığımıza bir özel okul için başvuruyorlar. Okulu açıyorlar bu okul FETÖ’nün Türkiye’de açılan ilk okullardan. İmamoğlu’nun da ailesinin içinde yer aldığı şirket bu. Bu okulun FETÖ okulu olduğunu biliyoruz ve kapattık. İMAŞ’ın kurmuş olması. Bu iltimasın gerekçesi bu olabilir. Bu benim tahminim. Savcılıkta mutlaka vardır bu belgeler. Bu tamamen yargı sürecinin. Burada bir iltimas var diyorum. Bu iltiması da birileri çok ciddi olarak korumuş olabilir. Yoksa komisyon bu koşullarda olan bir öğrenciyi diğer öğrencileri hiçe sayarak öne geçiremez. Ben böyle düşünüyorum. CHP’li dostlarımız bu süreci farklı yorumluyor olabilirler. Yatay geçiş sürecinde sıra dışı bir şey olabilir diyorum.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.