Hilal Öztürk/ Ferit Zengin/Haber Merkezi –İstanbul’da yolsuzluk ve terör soruşturması kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Murat Ongun, Tuncay Yılmaz, Fatih Keleş, Ertan Yıldız, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah..
Hilal Öztürk/ Ferit Zengin/Haber Merkezi –İstanbul’da yolsuzluk ve terör soruşturması kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Murat Ongun, Tuncay Yılmaz, Fatih Keleş, Ertan Yıldız, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, İBB Genel Sekter Yardımcısı Mahir Polat, Reform Ensititüsü Başkanı Mehmet Ali Çalışkan’ın da aralarında olduğu 90 şüpheli gözaltına alındı. Dün yolsuzluk soruşturması kapsamında ifade veren İmamoğlu bugün terör soruşturması kapsamında ifade verdi. İmamoğlu’nun ifade işlemleri 5 saat sürdü. İmamoğlu dahil 90 şüpheli akşam saatlerinde adliyeye sevk edildi.
İmamoğlu, 18 sayfalık ifadesinde, iddiaları yanıtlamaktan çok, seçmenine ve kamuoyuna mesaj verdi. İmamoğlu’nun ifadesinde öne çıkan bölümler şöyle:
‘Takip etmiyorum’
*“Kent Uzlaşısı” ifadesinin DEM parti söylemi olduğunu biliyorum. Terör örgütü ve üyelerinin ne isimlerini ne söylemlerini biliyorum. Takip de etmiyorum, öyle bir merakım da yok. 2024 yerel seçimleri öncesi İstanbul’da DEM Parti aday çıkarmıştır. Buna rağmen CHP İstanbul ve bir çok ilimizde, Türkiye ittifakı söylemiyle sloganlaştırırak kapsayıcı bir yerel seçim politikası gütmüştür. Bu kapsamda İstanbul ve Türkiye’nin muhtelif illerinde ve İlçelerde oluşan meclis üyesi listelerinde her parti ve görüşten isimler dahil edilmiştir.
*AK Parti’nin İstanbul‘da ve 26 ilçede kaybettiği seçimden yaklaşık 7 ay sonra başlatılan soruşturma süreci kasıtlı itibarsızlaştırma süreci olarak görüyorum. Ya da YSK görevini yapmamıştır. Sonuçta işlem yapılan insanların içinde devlet memuru dahi vardır. Kent Uzlaşısı bana değil şu anda Türkiye’nin mevcut siyasi gündeminde hükümetle yoğun diplomasi içerisinde bulunan DEM parti yöneticilerine sorulmalıdır.
*39 ilçede yaklaşık 1500’e yakın meclis üyesinin kim olduğu ya da kimlerle iltisaklı olduğu meselelerini bilemem.
*Telefon numaraları bana ya da şirketime kayıtlı olsa da ağırlıklı olarak yakın çalışma arkadaşlarım tarafından kullanılıyor. Günlük telefon akışım çok yoğun. Bahsi geçen yaklaşık 2500 gün içerisinde, görüşüldüğü iddia edilen 252+138 şahıs kavramı anlamsız ve sorulmasının dahi kasıtlı olduğunu düşünüyorum. Bahsi geçen zaman dilimi içerisinde 3 yerel seçim ve bir de genel seçim yaşanmış. Terörle iltisaklı olan kimselerin belli olduğu bir detaya sahipseler Türkiye’de ki GSM operatör firmalara bir uyarıda bulunarak bu kişiler birini aradığında “Terör örgütü üyesi sizi arıyor” şeklinde bir sinyal verilsin. Bu kadar önemli siyasi bir kişiliği bu kadar sayıda terör örgütü üyesi aradıysa çok kereler ‘ölüm tehdidi’ dahi almış bir kişi olarak beni uyarmamaları ve beklemeleri, bu soruşturma kapsamında dile getirmelerini kasıtlı hatta bir pusu stratejisi olarak görmekte ve ilgili kurum ve kuruluşlar kimler ise suç duyurusunda bulunacağım.
Azad Barış yanıtı
*Azad Barış’ı tanıyorum. İrtibat kurduğum yaklaşık 7 yıl içerisinde sohbet ya da toplantıların hemen hemen tamamında DEM partili bir kısım milletvekillerinin de olduğu buluşmalar yaptım. Azad Bey bu toplantıların tümünde siyasi araştırmalar yapan bir kurum üzerinden değerlendirmeler yaptı. Yerel seçimlerle ilgili toplantılardı. Farklı zaman dilimlerinde de farklı gündemlerle başta genel seçim dönemi olmak üzere değerlendirmeler yapılmıştır.
‘Çok sevdiğim yüzlerce polisimizi kapıma yığdılar’
İmamoğlu sorgusunun sonunda ifadesini şöyle bitirdi:
*“19 Mart 2025 sabah saat 06:00 itibariyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlık konutu kapısına, yüzlerce çok sevdiğim polisimizi yığarak, güneş doğmadan yasaya uygun olmayan bir şekilde göz altına alınma girişimi metodunu, tümüyle kınıyorum. İfade etmeliyim ki işlemi yürüten polislerin nezaket dışında hiçbir davranışı da olmamıştır. Ancak bu talimatı veren kişi ve şürekası Türkiye’ye çok büyük bir bedel ödetmiştir.
‘Soruşturmaların içi boş’
*4 gündür nezarette bulunan bir kişi olarak yürütülen soruşturmaların içinin boş, ahlak sınırlarını aşan uydurma sorularla dolu en güçlü dayanağını gizli tanıklara bağlamış, göz altına 3-5 gün kala MASAK raporlarıyla doldurulmuş, tarihe kara bir leke olarak geçecek süreç yaşatılmıştır.
*Bu süreç Türkiye’nin itibarını zedelemiştir. Hukuk ve adalet duygularını vatandaş nezdinde yerle bir etmiştir. Ekonomisini alt üst etmiştir. Gençlerin umudunu perişan etmiştir. Elbette bu süreci yöneten insanlar ve yöneticisinin, yüce yaradan huzurunda hem de bu dünyada hukuk önünde hesap vereceği günler yakındır.”
‘Gizli tanık ifadelerini kınıyorum’
* İmamoğlu gizli tanık ifadelerine tepki göstererek, “Şiddetle reddediyorum. Yalan iftira, uydurma, bahsi geçen insanların namusuna şerefine haysiyetine hakaret içeren, seviyesi çok düşük cümlelerle doludur. Yüce Türk yargısının böyle bir gizli tanık yöntemini tercih ederek 3 kez tarihi oy rekorlarıyla İstanbul’da seçim kazanmış, 16 milyon İstanbullunun belediye başkanını, bunlarla muhatap etmesini derin üzüntü ile karşılıyor ve kınıyorum” dedi.
‘Etrafımda terörle ilgili kimse barınamaz’
İmamoğlu, sevk edildiği Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde saat 21.40 civarında ifade vermeye başladı. Saat 23.00 sularında ifadesi tamamlanan İmamoğlu, “Ailemin, şahsımın etrafında terörle ilgili kimse barınamaz” ifadelerini kullandı. Soruştumaların içinin boş olduğunu, gizli tanık ifadelerine bağlandığını ve hatalı MASAK raporlarıyla dolu olduğunu söyleyen İmamoğlu, “Bu süreç Türkiye’nin itibarını zedelemiştir. Gözaltına alınmadan oluşturulan, uydurma 6 dava ve 30 yıla yakın hapis cezası istemi ile İstanbul Üniversitesi tarafından iptal edilen diploma ve sadece gözaltıdan bir gün önce açılan kreşleri kapatmaya yönelik şahsi tebliğ edilen soruşturma bu kişilerin kötü emellerinin ispatıdır” dedi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.