Türkiye’ye gelen uluslararası doÄŸrudan yatırımın yaklaşık yüzde 70’i Avrupa’dan

DaÄŸlıoÄŸlu, Sakarya’nın Sapanca ilçesinde düzenlenen “Uluslararası Ekonomi Zirvesi” kapsamında gerçekleÅŸtirilen “AB ve Almanya Ä°liÅŸkilerinde Yeni Dönem: Neden Türkiye?” baÅŸlıklı panelde konuÅŸtu.

Uluslararası ÅŸirketler ve Türkiye’deki yerli ÅŸirketler dahil, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan liderliÄŸindeki son 22 yılda Türkiye’nin üretim, AR-GE, uluslararası ÅŸirketlerin lojistik ve bölgesel yönetim faaliyetleri gibi birçok alanda bölgesel bir üs haline geldiÄŸini dile getiren DaÄŸlıoÄŸlu, “Özellikle son 20 yıldaki politik istikrar sayesinde, kamu-özel iÅŸ birliÄŸi programlarıyla lojistiÄŸe, enerjiye, saÄŸlığa, eÄŸitime, dijital altyapıya çok yoÄŸun yatırımlar yapıldı. GeçmiÅŸte Asya ve Avrupa kıtaları arasındaki köprü olarak tanımlanan ülkemiz, bugün dünyanın baÄŸlantı noktası konumuna geldi. Bizce bu çok kıymetli.” ifadelerini kullandı.

“Türkiye, 270 milyar dolardan fazla yatırım çekti”

DaÄŸlıoÄŸlu, dünyanın baÄŸlantı noktasındaki Türkiye’nin Avrupa ile arasında Gümrük BirliÄŸi olduÄŸunu, 27 ülkeyle serbest ticaret anlaÅŸmasının yürürlükte bulunduÄŸunu ve üç ülke ile anlaÅŸmalarının yolda olduÄŸunu belirterek, “Böyle bir pazarı eklediÄŸimizde, aslında Türkiye, iç pazarıyla birlikte yatırımcılar için 1 milyarlık nüfusa eriÅŸim saÄŸlayabilen bir ülke.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Yetenek, yetkinlik ve iÅŸ gücünün önemine deÄŸinen DaÄŸlıoÄŸlu, Türkiye’nin bu alanlarda önemli bir potansiyel sunduÄŸunu vurguladı. DaÄŸlıoÄŸlu, Türkiye’nin çevresindeki ülkelere kıyasla en genç ülkelerden biri olduÄŸuna dikkati çekti.

DaÄŸlıoÄŸlu, “Türkiye, 2003 yılından bu yana, Sayın CumhurbaÅŸkanı’mızın liderliÄŸindeki dönemde, 270 milyar dolardan fazla yatırım çekti. Bunun yüzde 70’e yakını Avrupa’dan geldi. Bu durum, Avrupa ile ekonominin ne kadar entegre olduÄŸunu gösteriyor.” ifadesini kullandı.

“Yatırımlar karşılıklı olduÄŸunda daha kıymetli”

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın Gümrük BirliÄŸi’ne iliÅŸkin açıklamalarını hatırlatan DaÄŸlıoÄŸlu, ÅŸunları kaydetti: “Herkesin mutabık olduÄŸu bir perspektife sahibiz. Türkiye’nin ÅŸu anki durumunu tekrar gözden geçirmek lazım. 22 yıl önce 30 milyar dolar ihracat yaparken, ÅŸu anda 260 milyar doları geçmiÅŸ bir ihracat gücüne sahibiz. O zamanlar ekonomi yaklaşık 200 milyar dolar civarındayken, ÅŸu an 1,3 trilyon dolarlık bir Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’sı olan bir ülkeden bahsediyoruz. Yatırımlar karşılıklı olduÄŸunda, daha kıymetli oluyor.”

Dağlıoğlu, Hollanda, ABD, Almanya ve İngiltere ile Türkiye arasındaki dış ticaret verilerine değinerek, imalat sanayisinin önemine vurgu yaptı.

Türkiye’nin geniÅŸ çeÅŸitliliÄŸe sahip endüstriyel altyapısı olduÄŸunu belirten DaÄŸlıoÄŸlu, ÅŸu ifadeleri kullandı: “Özellikle enerji ve enerji ekipmanları önemli bir sektör. Bir diÄŸer güçlü alan ise gıda teknolojileri. Türkiye, bu alanda güçlü bir oyuncu. Son 10 yılda rekabetçi coÄŸrafyamızda tarım ve gıda yatırımlarında açık ara lideriz. En çok yatırımı çeken ülke olduk ama hala büyük bir potansiyelimiz var. Ayrıca çevre teknolojileri de dikkat çeken bir diÄŸer alan. AR-GE, inovasyon merkezi yatırımları çekiyoruz ve Türkiye’deki teknoloji giriÅŸimlerine daha fazla sermaye çekiyoruz.”

“Gümrük BirliÄŸi’nin modernleÅŸtirilmesi ve geniÅŸletilmesi gerekiyor”

Almanya’nın 10. CumhurbaÅŸkanı ve Alman-Türk Ä°ÅŸ Konseyi BaÅŸkanı Christian Wulff da Türkiye’deki ÅŸirketlerde olaÄŸanüstü bir iyimserlik olduÄŸunu söyledi.

Wulff, Türkiye’nin genç nüfusuna iÅŸaret ederek, “Hem Almanya’nın hem Türkiye’nin NATO’ya üyeliÄŸi var. Bu, iÅŸbirliÄŸimizi daha fazla öne çıkarmakta. Ukrayna’da, Suriye’de birçok ülkede de ortak çalışmalarımızın yapılması gerekiyor. Gümrük BirliÄŸi’nin modernizasyonu gerekli. Uzun yıllar önce Türkiye, Gümrük BirliÄŸi’ne alındı ama 30 sene geçti bunun üzerinden. Bunun modernleÅŸtirilmesi ve geniÅŸletilmesi de gerekmekte. DiÄŸer taraftan da herhangi bir uyumsuzluk olduÄŸu zaman uzlaÅŸma içinde adımların atılması gerekiyor. Bunun modernizasyonu çok önemli.” diye konuÅŸtu.

Vize sorununa da dikkati çeken Wulff, Avrupa’ya gitmek konusunda birçok sorun olduÄŸunu dile getirdi. Wulff, “Dolayısıyla bütün bu konuları ele aldığımız zaman çok daha fazla imkanlarımız olacak. DiÄŸer taraftan baktığımız zaman hidrojen Türkiye’den Avrupa’ya gidebilir. Bu alanlarda büyüme gerçekleÅŸebilir. Ben onlarca yıldır kendime soruyorum, biz bunları neden deÄŸerlendirmiyoruz acaba?” ifadelerini kullandı.

ABD BaÅŸkanı Donald Trump’ın siyasetinin “dünya için bir felaket” olduÄŸunu dile getiren Wulff, bunun Amerikan vatandaÅŸları için de bir felaket olduÄŸunu savundu.

“5 yılda içinde Avrupa’ya 1 milyar dolardan fazla yatırım yaptık”

Sabancı Holding Ãœst Yöneticisi (CEO) Cenk Alper de 17 ülkede varlık gösterdiklerine ve bunların yarısından fazlasının Avrupa ülkeleri olduÄŸuna iÅŸaret ederek, “Dolayısıyla aslında bütün ortaklıklarımız Avrupa ile Türkiye arasındaki iÅŸbirliÄŸini artıracak ortaklıklar diye düşünüyorum. Ama bununla kalmıyoruz. Sabancı’nın çoÄŸunlukta olduÄŸu ÅŸirketlerle yurt dışına da yatırımlar yapıyoruz. Son 5 yıl içinde Avrupa ülkelerine yaklaşık 1 milyar dolardan fazla yatırım yaptık.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Alper, faaliyet gösterdikleri enerji ve ileri malzemeler alanlarında Avrupa’nın ihtiyaçlarına fayda saÄŸlayabileceklerini ifade ederek, ÅŸunları kaydetti:

“Hem Avrupa’nın hem de Türkiye’nin büyüme alanlarından bir tanesi olan dijitalleÅŸme ve dijital altyapı alanında yatırım yaparak burada büyümeyi hedefliyoruz. Dolayısıyla bir yandan Türkiye’nin ve Avrupa’nın dertlerini çözeriz diye umuyoruz, bir yandan da Sabancı Holding’in global olarak büyümesini saÄŸlayacağız. Yurt dışı ülkelerde bunları yaptıkça da Türkiye’ye daha fazla döviz getirme ÅŸansımız olacak. Bu da Türkiye’nin dış ticaret açığını ortadan kaldırmak için yararlı olacaktır diye umuyorum.”

Dış Ekonomik Ä°liÅŸkiler Kurulu (DEÄ°K) Türkiye-Almanya Ä°ÅŸ Konseyi BaÅŸkanı Mehmet Ali YalçındaÄŸ da Türkiye’nin Almanya’nın en büyük ticaret ortağı olduÄŸuna iÅŸaret ederek, iki ülke arasındaki ticaret hacminin artırılmasına dikkati çekti.

Almanya’nın nüfusunun yaÅŸlandığını vurgulayan YalçındaÄŸ, “Almanya’da, önümüzdeki 5 sene içinde 6 milyon kiÅŸi emekliye ayrılacak. Almanya’yı yöneten kiÅŸiler bunu nasıl yapılandıracaklarını düşünmek zorundalar. Bunun çözümü daha bulunmuÅŸ deÄŸil.” diye konuÅŸtu.

“Türkiye, kamu-özel iÅŸbirliÄŸinin vitrini konumunda

Moderatörlüğünü Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası AÅž Genel Müdürü Ä°brahim Halil Öztop’un yaptığı “Yarına Hazırlık: Yeni Yatırımlar ve Fırsatlar” panelde Avrupa Ä°mar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye Yönetici Direktörü Elisabetta Falcetti, Uluslararası Finans Kurumu (IFC) Türkiye ve Orta Asya Direktörü Wiebke Schloemer ve Rönesans Holding Onursal BaÅŸkanı Erman Ilıcak konuÅŸtu.

Falcetti, Türkiye’nin EBRD için çok önemli ve en büyük ülke olduÄŸunu söyledi. Geçen yıl Türkiye’ye 2,6 milyar avroluk rekor yatırım gerçekleÅŸtirdiklerini anlatan Falcetti, “Bizim yatırım kararlarımız, stratejilerimiz var Türkiye’de. 5 yıllık bir yatırım stratejisi bu. Uzun dönem bakıyoruz olaya ve memnuniyetle söylüyorum ki ÅŸu anki belirsizliklere raÄŸmen biz uzun dönemli bir yatırımcıyız ve asla Türkiye’yi bırakmadık.” ifadelerini kullandı.

Kamu-özel ortaklığı yatırımlarının önemine deÄŸinen Falcetti, “Türkiye ve burada çalışan ÅŸirketlere ÅŸapka çıkarıyorum. Çünkü bizim için Türkiye, bunun gerçekten bir vitrini. Kritik bir kamu-özel sektör ortaklığı söz konusu.” dedi.

“Türkiye için 3,5 milyar dolardan fazla taahhüdümüz var”

IFC Türkiye ve Orta Asya Direktörü Schloemer EBRD’ye benzer bir ÅŸekilde Türkiye’nin kendileri için çok önemli bir ülke olduÄŸunun altını çizdi.

Schloemer, geçen yıl Türkiye için 3,5 milyar dolardan fazla taahhütte bulunduklarını belirterek, “Sanıyorum bu yıl daha fazla olacak ve nasıl zamanlardan geçtiÄŸimizi düşünürsek bu çok kıymetli. Son 25 yılda bütün dünyada çalıştım. Türkiye özel sektörünün beklenmedik olaylara karşı dayanıklılığı ve çevikliÄŸi söz konusu. Krizlere karşı çevikliÄŸine inanıyoruz.” diye konuÅŸtu.

Rönesans Holding Onursal BaÅŸkanı Erman Ilıcak da yıllar önce çalışmaya ilk olarak EBRD ile baÅŸladıklarını belirterek, geliÅŸtirdikleri büyüme modellerini “Bir ÅŸey geliÅŸtir, sonra bir ortaklık yap ve ondan sonra beraberce projeleri bitirerek ve ortaklığı, bu iliÅŸkiyi de koruyarak onlarla beraber büyü.” sözleriyle tanımladı.