Felç geçiren hastaların damarlarını tıkayan plaklarda yüksek düzeyde mikroplastik bulundu

Yeni bir araştırma, felç ve görme kaybı yaşayan hastaların damar plaklarında yüksek miktarda plastik bulunduğunu ortaya koydu. Plastik içeren plaklardaki hücreler ayrıca değişmiş gen aktivitesi belirtileri gösterdi ancak bunun nedeni..

Felç geçiren hastaların damarlarını tıkayan plaklarda yüksek düzeyde mikroplastik bulundu
Yayınlanma: Güncelleme: 3 views

Yeni bir araştırma, felç ve görme kaybı yaşayan hastaların damar plaklarında yüksek miktarda plastik bulunduğunu ortaya koydu. Plastik içeren plaklardaki hücreler ayrıca değişmiş gen aktivitesi belirtileri gösterdi ancak bunun nedeni henüz net değil.

Mikroskobik boyuttaki plastik parçacıklar, araştırmacıların baktığı hemen her yerde, insan vücudu da dahil olmak üzere, bulunuyor.

Mikroplastikler ve daha da küçük olan nanoplastikler, büyük olasılıkla kanınızda dolaşıyor ve akciğerler ile karaciğer gibi organlarınızda birikiyor. Şimdi ise yeni bir araştırma, mikroplastiklerin kalp krizi ve felç riskiyle gizemli bağlantısını ortaya koymaya başlıyor.

‘MİKTAR ÇOK FARKLI’

New Mexico Üniversitesi’nden tıp araştırmacısı Dr. Ross Clark, salı günü Baltimore’daki Amerikan Kalp Derneği toplantısında sunmadan önce Business Insider’a yaptığı açıklamada, “Normal, sağlıklı damarlarda bir miktar mikroplastik bulunuyor” derken ekledi:

Alıntı Metni

Clark ve ekibi, damarları tıkayıp felç veya kalp krizine yol açabilen tehlikeli yağlı plaklarda mikroplastik ve nanoplastik miktarlarını ölçtü.

16 KAT FAZLA PLASTİK

Sağlıklı ve plaksız damar duvarlarıyla karşılaştırıldığında, plak birikimi olan kişilerde plastik miktarı 16 kat daha fazlaydı. Üstelik bu, henüz semptom göstermeyen kişilerdeydi. Felç, mini felç (geçici iskemik atak) veya görme kaybı yaşamış kişilerde ise bu miktar 51 kat fazlaydı.

Plastiklerin orada ne yaptığı hala bir muamma. Ancak bu yeni çalışma bazı ipuçları sunuyor.

Araştırma henüz hakemli bilimsel bir dergide yayımlanmadı, fakat Clark, sonuçlarının bir kısmını tekrar edip ardından bu yıl içinde yayın başvurusu yapmayı planlıyor.

GENETİK AKTİVİTE DE GELİŞİYOR

Clark bir damar cerrahı, mikroplastik uzmanı değil. Bu çalışmanın fikri, yakın zamanda insan beyinlerinde bir çay kaşığı dolusu plastik keşfeden meslektaşı Matthew Campen ile yaptığı bir sohbetten doğmuş.

Clark, “Kan damarlarının içinde, damar sisteminde mikroplastik ve nanoplastikler hakkında pek fazla veri olmadığını fark ettik” şeklinde konuştu.

Önceki araştırmalar, damar plaklarında mikroplastik bulunan kişilerin kalp krizi, felç geçirme ya da ölme olasılığının daha yüksek olduğunu göstermişti. Clark, bu ilişkinin nedenini araştırmak için, 48 kişinin beyne kan taşıyan şahdamarlarından (karotis arterleri) alınan örnekleri inceledi.

Plastik miktarlarındaki fark onu şaşırttı, ancak ekibi başka bir endişe verici eğilim daha buldu: Plastik içeriği fazla olan plaklardaki hücreler, düşük plastik içeriğine sahip hücrelere göre farklı gen aktivitesi gösteriyordu.

Plastiğin yoğun olduğu ortamlarda, bağışıklık hücrelerinden bir grupta iltihaplanmayı durdurmaya yardımcı olan bir genin kapandığı görüldü. Clark’ın ekibi, ayrıca iltihabı azaltarak plakları stabilize ettiği ve kalp krizi ile felçleri önlemeye yardımcı olduğu düşünülen kök hücrelerde de genetik farklılıklar tespit etti.

Clark, “Mikroplastikler bu hücrelerin gen ifadesini değiştiriyor olabilir mi?” diye sordu. Bu etkinin netleşmesi için daha çok araştırma yapılması gerektiğini vurgulayan Clark, “Ama en azından bu, bakmamız gereken yöne dair bir ipucu veriyor” dedi.

Hastalığın genetik mekanizmaları üzerine uzmanlaşmış olan Ross da daha fazla araştırma gerektiğini belirtti ancak “Bu plastikler plaklarla kesinlikle bir şeyler yapıyor gibi görünüyor,” dedi.

HENÜZ BİLİNMEYENLER

İnsan vücudundaki mikroplastikleri izlemek, son birkaç yılın yeni bir bilimsel uğraşı. Henüz mükemmel değil.

Clark’ın ekibi, plaktaki plastik polimerleri buharlaştırmak ve onları daha küçük organik moleküllere ayırmak için örnekleri bin Fahrenheit derecenin (yaklaşık 538°C) üzerine kadar ısıttı. Bu moleküller, kütleleri ve diğer özelliklerine göre tanımlanabiliyor.

İlginizi Çekebilir

Ancak sorun şu: Plaktaki lipidler de, plastik poşetlerden otomobil parçalarına kadar her şeyde bulunan en yaygın plastik türü olan polietilene çok benzeyen kimyasallara ayrışabiliyor.

Clark, “Bu sorunu bildiğimiz için lipidleri uzaklaştırmak adına birçok adım attık ve gerçekten de polietilen ölçtüğümüzden emin olmak için bunların uzaklaştırıldığını doğruladık” dedi.

Yine de bu yöntemin büyük bir sınırlama olduğunu kabul eden Clark, “Bu metodolojiler sürekli gelişiyor” diye ekledi.

Clark şu anda, mikroplastiklerin kan damarı duvarlarındaki bağışıklık hücreleriyle etkileşimlerini daha fazla incelemek için fon bulmaya çalışıyor. Araştırmasını sadece şahdamarlarıyla sınırlı kalmadan genişletmek ve neden-sonuç ilişkisini test etmek için hayvan deneyleri yapmak istiyor.

Dünyadan uzmanlar İstanbul’da depremle ilgili konuştu: İşte iki senaryo!

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.