AYŞEGÜL KAHVECİOĞLU/ANKARA-Cumhurbaşkanı Erdoğan dünkü Kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada Marmara’daki son depremin toplantının gündemini oluşturduğunu belirterek şu mesajları verdi: Muhalefetin yıllardır ciddi paralar harcayarak reklamını yaptığı projelerin vatandaşın en çok..
AYŞEGÜL KAHVECİOĞLU/ANKARA-Cumhurbaşkanı Erdoğan dünkü Kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada Marmara’daki son depremin toplantının gündemini oluşturduğunu belirterek şu mesajları verdi:
Muhalefetin yıllardır ciddi paralar harcayarak reklamını yaptığı projelerin vatandaşın en çok ihtiyaç duyduğu gün, nasıl sınıfta kaldığını hepimiz gördük. Biz, millete saygımızın bir gereği olarak sukut ettikçe, muhataplarımız çok daha pervasız, daha sorumsuz bir dil kullanıyor. Deprem çalışmalarımızı diline dolayan Ana Muhalefet Partisinin Genel Başkanı, İstanbul’un yolunu ancak 5 gün sonra hatırlayabilmiştir. İstanbullular depremin şokunu atlatmaya çalışken Sayın Genel Başkan, miting yaptı, daha önce açılan eserleri bir kez daha açtı, ama İstanbul’un derdiyle dertlendiğini gösterecek hiçbir adım atmadı. İstanbul’a da ‘dayanışma’ için değil, yolsuzluk soruşturmasında ortaya saçılan yeni skandalların üzerine ‘bant çekmek’ için geldi.
Kentsel dönüşümle ilgili çalışmaları, çarşamba günü partimizin grup toplantısında detaylarıyla milletimizle paylaşacağım. Şayet bu konuda muhalefetin ve marjinal çevrelerin baskılarına teslim olsaydık, çok daha acı verici hadiselerle karşılaşırdık. Biz milletimizin güvenliği için ne yapmamız gerekiyorsa, onu hayata geçirmekte kararlı davrandık. Dar gelirli vatandaşlarımızın konut hayalini karartmak için çabalayanlara da buradan sesleniyorum: Hiç kusura bakmayın… İstanbul, sizin siyasi ikbal heveslerinize kurban edilecek bir şehir değildir. İstanbul’un ihmali, gevşekliği, umursamazlığı, bilhassa kentsel dönüşüm projelerinde marjinal çevrelerin kaprislerini kaldıracak lüksü yoktur.
Artık bahane değil, çözüm üretme vaktidir. Hangi konumda olursak olalım, bizim vazifemiz afet kapımızı çalmadan, şehrimizi bir an önce depreme hazır hale getirmektir. Bunun için el ele vermek, birlikte hareket etmek zorundayız. Enerjimizi birbirimizi yıpratmak için değil, eksiklerimizi süratle gidermek için kullanmalıyız. Dolayısıyla bugün bir kez daha herkese elimizi uzatıyoruz. Gelin hep beraber omuz omuza verelim, yapı stokumuzu yenilemek için, kentlerimizi depreme dirençli hale getirmek için beraberce çalışalım. Deprem başta olmak üzere doğal afetlere hazırlıkla ilgili konuları gündelik siyasetin geçici tartışmalarının dışında tutalım.Muhalefetten de aklıselimle, basiretle, ülkenin, milletin ve İstanbulluların çıkarlarını önceleyen bir anlayışla davranmasını bekliyoruz.
Nüfus, kritik kavşakta
“Türkiye, nüfus artış hızı bakımından kritik bir kavşağa gelmiştir. Muhalefet, buna önem vermiyor olabilir. Muhalefet, absürt argümanlarla bunu sulandırmak istiyor da olabilir. Ancak nüfus meselesi, milletimiz açısından giderek bir beka sorununa dönüşmektedir. 1,51’e gerileyen doğurganlık hızımız, burun buruna olduğumuz tehdit ve tehlikeyi açıkça otaya koymaktadır. Hiçbir hükümet buna kayıtsız kalamaz, bu tehlikeye gözlerini kapatamaz. Şimdiden tedbir almaz, hatalı uygulamaların üzerine gitmezsek, yarın çok daha büyük sıkıntılarla karşılaşmamız mukadderdir.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.