Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonu düşürmenin birinci öncelik olduğunu söyledi. Bakan Şimşek, “Programa olan siyasi destekte gerileme yok.” dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomideki gelişmelere ilişkin..
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonu düşürmenin birinci öncelik olduğunu söyledi. Bakan Şimşek, “Programa olan siyasi destekte gerileme yok.” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomideki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Şimşek, enflasyonu düşürmenin birinci öncelikleri olduğunu söyledi.
Habertürk yayınında konuşan Şimşek, “Programa olan siyasi destekte gerileme yok.” dedi.
ABD TEMASLARI VERİMLİ GEÇTİ
ABD’deki temasların verimli geçtiğini kaydeden Şimşek, “Hem doğrudan yatırımcılar hem de küresel yatırımcılarla da New York’ta bir araya geldik. Daha sonrasında Washington’a geçtik ve toplam 60’ın üzerinde toplantı gerçekleştirdik.” dedi.
Yatırım bankalarıyla buluşma fırsatı yakaladıklarını anlatan Bakan Şimşek, “Bu toplantılar için orada bulunup da yolumuzun kesişmediği kimse kalmadı. 2 binin üzerinde yatırımcıya hitap etme fırsatı bulduk.” diye konuştu.
“KÜRESEL BÜYÜMEDE AŞAĞI YÖNLÜ RİSKLER YÜKSEK”
Bakan Şimşek’in açıklamalarından satır başları şöyle:
“Küresel büyümede bu yıl için aşağı yönlü riskler yüksek. Mesela borsalar risklidir. Borsadaki firmalar arasında teknoloji en risklilerdir, öyle bakılır. Gelişmekte olan ülkelerin risk profili daha yüksektir. Hem içerdeki hem dışardaki gelişmeler rezervlere yansıdı. Örneğin 700 milyarın üzerinde olan yabancı yatırımcıların, bizim iç borç stokundaki payı önemli ölçüde yarı yarıya azaldı. Büyük oranda yabancı çıkışı yaşandı. Rezerv kaybının yüzde 60’ı dış kaynaklı.
“YAKIN COĞRAFYALARDAN TEDARİKTE TÜRKİYE AVANTAJLI”
Türkiye büyümek için dış talebe az bağımlı. İhracatın milli gelire payı yüzde 20 civarı. Hizmetleri dahi katsanız yüzde 30’un altında. Türkiye ekonomisini sürükleyen faktör iç tüketim ve yatırımdır. Bu bizi küresel belirsizliğe karşı göreceli olarak daha dayanıklı kılıyor.
Büyüme eğer çok aranan, prim verilen bir husussa Türkiye sağlıklı büyümenin temellerini atıyor. İkinci konu, Türkiye ihracatının yüzde 62’si serbest ticaret anlaşmanın olduğu ülkelere gidiyor. Bu da çok önemli. Dolayısıyla bir anlamda Türkiye’nin ihracatının büyük bir kısmı ya kural bazlı serbest ticaret anlaşmasının olduğu ülkelere gidiyor, ya da komşu ülkere gidiyor. Yakın coğrafyalardan tedarik anlamda Türkiye çok avantajlı.
Bu perspektifle baktığınız zaman onlara dediğimiz şey şu; Evet geçici olarak risk iştahındaki azalmanın yansımaları bizde de büyük. Ama ortalık yatıştığı zaman, diyelim ki ortalık toz duman, küresel belirsizlikler var. Ortalık yatıştığı zaman dönüp bakacaklar hangi ülkeler avantajlı, hangi ülkeler dezavantajlı? Küresel şok nereden kaynaklandı? Yeni Amerikan yönetiminin tarife açıklamaları.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.