Cumhurbaşkanı Erdoğan: İslam coğrafyası böl, parçala, yönet planının hedefi oldu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Uluslararası Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması programında önemli açıklamalarda bulundu. İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:Tüm hocalarımızı rahmetle yad ediyorum. Bizleri burada buluşturan Diyanet İşleri’ne teşekkür ediyorum. Kendilerine bereketli çalışmalar diliyorum. Kur’an bülbülü kardeşlerimi ayrı ayrı tebrik ediyorum. 15 yarışmacımızın her birini canı gönülden tebrik ediyorum. Rabbimiz, Kur’an’ı ağır ağır tane tane okuyun diye emretmiştir. Peygamber efendimiz de Kur’an-ı sesiniz ile güzelleştiriniz diye buyurmuştur. Kur’an’ın berrak ve zarif sesle okunması ondan aldığımız feyzi daha da derinleştiriyor.

Aziz kardeşlerim burada şu hususu belirtmek isterim. İslam coğrafyası pekçok saldırının, böl, parçala, yönet planının hedefi oldu. 200 yıldır aramıza örülen duvarlar bizi birbirimizden uzaklaştırdı. Bu duvarların harcı emperyalizmle karıldı, nefretle yükseltildi. Yakın geçmişe kadar dünyaya nizam veren İslam beldeleri bugün maalesef eski gücünde değil. Aramızdaki muhabbet üzülerek söylüyorum istenilen düzeye gelemiyor.Bu kötü gidişi tersine çevirmek istiyorsak dayanışmamızı yüceltmek mecburiyetindeyiz. Üzerimizdeki ölü toprağını bir an evvel atmak zorundayız. Şu soruları kendimize samimi şekilde sormak gerekiyor; Müslüman dünyası olarak birbirimize daha sıkı kenetlenemez miydik? Filistin’de Yemen’de, Lübnan’da daha pek çok yerde çekilen acıları indiremez miydik? Bu sorular çoğaltılabilir… Zararın neresinden dönsek bizim için kar.

Ya aslımıza döneceğiz, aramızdaki duvarları kaldıracağız. Ya da yapamadıklarımız için nedamet getirmeye devam edeceğiz. Bize giydirilen bu gömleği artık yırtıp atmak mecburiyetindeyiz. Bunu da er ya da geç yapacağımıza inanıyorum. Karşımızdaki şu tablo geleceğimize dair umutlarımızı yeşertiyor. Unutmayın sefer bizden, zafer Allah’tandır. İslam dünyası olarak sancılı dönemlerden geçiyoruz. Mazlumların çığlıkları yüreklerimizi kor ateş gibi dağlıyor. Tüm bunlara rağmen umudumuzu kaybetmiyoruz. İman varsa imkanın da olduğunu biliyoruz.