Aydın’ın Nazilli ilçesinde geçtiğimiz mart ayında yaşanan trajik yangının ardından yürütülen soruşturma kapsamında, eşi ve iki çocuğunu kaybeden itfaiye eri Turgay Ahmet Gezgin, tutuklanarak cezaevine gönderilmiş, faciadan 10 gün sonra..
Aydın’ın Nazilli ilçesinde geçtiğimiz mart ayında yaşanan trajik yangının ardından yürütülen soruşturma kapsamında, eşi ve iki çocuğunu kaybeden itfaiye eri Turgay Ahmet Gezgin, tutuklanarak cezaevine gönderilmiş, faciadan 10 gün sonra nişanlandığıF.T. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Evin sadece yatak odasında çıkan ve başka bir odaya sıçramayan yangını şüpheli bulan güvenlik güçleri, savcılığın talimatıyla yaptıkları detaylı incelemede güvenlik kamerası kayıtları verilerine göre yangından sonra fenalaşıp baygınlık geçiren Turgay Gezgin’in, yangından kısa süre önce eve girip çıktığını tespit etti. Olayda iki çocuğuyla birlikte hayatını kaybeden anne Fatma Gezgin’in telefonunda da inceleme yapan ekipler, yangından kısa bir süre önce telefonundaki mesajlarla birlikte diğer kayıtların da silindiğini tespit etti.
Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan itfaiye eri Turgay Gezgin’in savcılıkta verdiği ifadede, eşiyle daha önce ayrılma kararı aldıklarını fakat ailelerin araya girmesiyle tekrar barıştıklarını ve ilişkilerinin yeniden bozulduğunu söyledi.
Kendisinin geceleri dışarıda alkol aldığını ve eve pek uğramadığını belirten Gezgin, olay gecesi kendisinin balkonda eşinin de salonda olduğunu anlattı.
EŞİNİ UYARMIŞ
Gezgin, “Balkonda olduğum esnada eşim Fatma bana saat 03:30 sıralarında doğal gaz kokusu olduğundan bahisle WhatsApp üzerinden mesaj attı. Bunun üzerine doğal gaz borularını ve hattını kontrol ettim, herhangi bir koku almadım. 10-15 gün önce tadilat yaptırdıydık ancak tekrar herhangi bir koku almadım. Ezan okunmadan önce diye hatırladığım bir zamanda eşim oruç tuttuğu için sahur hazırlamak üzere mutfağa geçti. Ben de üzerimi değiştirerek itfaiyeye gitmek için evden çıktım. Bu esnada kendisi mutfaktaydı.” ifadesini kullandı.
Yangında itfaiyeci Gezgin’in eşi Fatma Gezgin (34), çocukları Toprak Ege Gezgin (4) ve Muzaffer Deniz Gezgin (11) hayatını kaybetti.
İtfaiyede bir süre durduktan sonra Uzun Çarşı’dan börek, evden de montunu almak için eve gittiğini aktaran Gezgin, “Bu esnada anahtar yanımdaydı. Apartmanın dış kapısının anahtarı ve iç daire kapısının anahtarı aynı anahtarlıkta takılıydı. Ben genelde dış kapıyı şifreyle açarım. O gün nasıl açtığımı hatırlamıyorum. Saat 07.00 sıralarında daire kapısını açıp içeri girmeden montumu alarak çıktım. Bu esnada herhangi bir doğal gaz, is, duman kokusu almadım. Şüphelenecek herhangi bir şey görmedim. Montumu giyerek binadan çıktım ve tekrar itfaiyeye gittim.” savunmasında bulundu.
‘EŞİMİN MESAJLARINA CEVAP VERMEM’
İtfaiyeye ilk geldiğinde eşinin kendisine attığı “Çok geç gelme pazara gidelim, insanlar uyanınca da ev sahibini mi arayacaksın, doğal gazı yapanı mı arayacaksın, birini ara, kokuya baktır” şeklindeki mesajlarını gördüğünü fakat cevap vermediğini anlatan Gezgin, genelde eşinin mesajlarını cevapsız bıraktığını öne sürdü.
‘KAPI AÇILMAYINCA GERİ DÖNDÜM’
Eşini saat 07.45 gibi birkaç kez aradığını, telefonu açmaması üzerine eve gittiğini aktaran Gezgin, şunları söyledi:
EVE GİTTİĞİ SAATE YÖNELİK İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİ
Savcının “Daha önceki beyanlarınızda eve en son 07:00’da gelerek montunuzu aldığınızı söylediniz, şu anda ise saat 08.00-08.10 esnasında gelerek yaklaşık 10 dakika apartman dairesinin önünde bulunduğunuzu söylüyorsunuz. Çelişki hakkında ne söyleyeceksiniz?” sorusuna Gezgin, “Benim yalan söyleme gibi bir lüksüm yok. Zaten her yerde kamera var, gerek savcılıkta gerek karakolda vermiş olduğum ifadelerde bu hususu hatırlamamış olabilirim.” yanıtını verdi.
Gezgin, çarşıya gittikten sonra komşusunun kendisini araması üzerine eve geldiğini, içeri girmek istediğini fakat yoğun dumanlardan dolayı giremediğini belirtti.
“KÖTÜ ŞEYLER OLACAK”
Savcı, Gezgin’e nişanlısı şüpheli F.T’nin olaydan önce kendisine “kötü şeyler olacak” şeklinde attığı mesajlar soruldu.
Soruya istinaden Gezgin, “Benim hislerim kuvvetlidir. Farklı olaylarda da hislerim sonucunda iyi veya kötü olaylar meydana geldi. Boşanma konusunda ben kendisine boşanacağımı söyledim. Dava olduğunu da söyledim ancak davanın boşanma davası olduğunu söylemedim, tanık olduğum bir dosya olabilir.” şeklinde cevap verdi.
MEZARLIĞA HİÇ GİTMEDİ
İfadesi alınan F.T ise olay olduktan sonra ailesi ve arkadaşlarının Gezgin’in mezarlığa gitmediğini söylediğini, Gezgin’in ise çocuklarının öldüğüne inanmadığı yönünde kendisine sözler sarf ettiğini anlattı.
‘SENDEN ŞÜPHELENİYORUM, GÖRÜŞMEK İSTEMİYORUM’
Gezgin’le 11 Mayıs’ta nişanlandığını belirten F.T, şöyle devam etti:
Bu olaydan yaklaşık 10-15 gün önce bana ‘Benim içime kötü şeyler doğuyor, deprem, ölüm gibi bir şey olacak, bu bana koyacak’ dedi. Olaydan 1 gün önce bana ‘yarın boşanma davam var, bu iş bitecek’ dedi. Ben de ona ‘benim boşanmam 8 yıl sürdü o öyle hemen olmaz’ dedim. Bana ‘Benimki olacak, biz konuştuk anlaştık, her şey bitecek’ dedi. Ben hem 10-15 gün önce söylediği hem de 1 gün önce söylediği bu sözlerden sonra bu olayın olması üzerine kendisinden şüphelendim. Kendisine ‘senden şüpheleniyorum, görüşmek istemiyorum’ dedim. Kendisini çok kez engelledim ancak beni sözlü olarak ikna etti. Ben her ne kadar ikna olup görüşmeye devam etsem de kendisine bu olaydan itibaren güvenmiyordum. Olay ile ilgili şüphelerim hep devam ediyordu.”
AĞIR UYKU GEREKTİREN İLAÇ ARAMIŞ
Gezgin’in olaydan bir gün önce bir veterinere gidip “ağır uyku gerektiren ilaç” istediği öğrenildi.
Ayrıca Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi’ndeki otopsi raporunda anne ve iki çocuğunun ölüm sebebinin karbonmonoksitten kaynaklandığı, fakat detaylı otopsi için alınan numunelerin İzmir Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği belirtildi.
MAHALLE SAKİNLERİ: YANGIN ANINDA EVE GELDİ, İÇERİYE BİLE GİRMEDİ
Öte yandan yangının sabotaj sonucu meydana geldiği ve olayın sanığının hayatını kaybedenlerin en yakını olduğunu öğrenen mahalle sakinleri de duruma büyük tepki gösterdi. Böylesine basit bir yangında 3 kişinin ölmesini şüpheli bulduklarını belirten bazı mahalle sakinleri “Biz dairede yangın çıktığını fark edince kredi kartı ile kapıyı açtık, olaydan hemen sonra haber verdiğimiz, aynı zamanda itfaiyeci olan o şahıs geldi. Ancak içeri bile girmedi. Oysa bu şahıs 11 yıldır benzer olayların içinde. Diğer itfaiyeciler geldikten sonra ‘çocuklarım’ ve ‘eşim’ diye bağırmaya ve kendini yerlere atmaya başladı. Madem samimiydi niye ilk geldiğinde kapı açık olmasına rağmen eve girip çocuklarını ve eşini kurtarmaya çalışmadı. Biz çok üzgünüz, adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Mahallemizin de adının böylesi bir olayla anılmasından utanç duyuyoruz, üzgünüz” diyerek katil zanlısı Turgay Gezgin ve olayın diğer sanığı F.T.’ye tepki gösterdiler.
OLAY
Yeşil Mahalle’de 18 Mart’ta Turgay Gezgin’in evinde yangın çıkmış, eşi Fatma Gezgin ile 4 ve 11 yaşlarındaki iki çocuğu yaşamını yitirmişti. Turgay Gezgin’in olay sırasında evde olmadığı belirtilmişti. Olaya ilişkin gözaltına alınan Turgay Gezgin tutuklanmış, nişanlısı F.T. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
2015’TE ‘KAHRAMAN İTFAİYECİ’ OLARAK ANILMIŞTI
Turgay Ahmet Gezgin, 2015 yılında yine Aydın’ın Nazilli ilçesinde çıkan bir ev yangınında, mahsur kalan yaşlı bir kadını dumandan etkilenmemesi için kendi oksijen maskesini vererek kurtarmasıyla haber olmuştu. Olay sonrası fenalaşan Gezgin, bu fedakarlığıyla “kahraman itfaiyeci” olarak anılmış ve yerel basında geniş yer bulmuştu.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.