‘İstihbarat birimlerinin çekişmesi İsrail’e alan açtı’

ASLIHAN ALTAY KARATAŞ Ankara – Milli İstihbarat Akademisi (MİA), şubat ayında hazırladığı analizinde bu zaafiyete dikkat çekmiş ve “İstihbarat Bakanlığı ve DMO’ya bağlı istihbarat birimlerinin çekişmesi ve iç politikadaki olumsuz..

‘İstihbarat birimlerinin çekişmesi İsrail’e alan açtı’
Yayınlanma: Güncelleme: 10 views

ASLIHAN ALTAY KARATAŞ Ankara – Milli İstihbarat Akademisi (MİA), şubat ayında hazırladığı analizinde bu zaafiyete dikkat çekmiş ve “İstihbarat Bakanlığı ve DMO’ya bağlı istihbarat birimlerinin çekişmesi ve iç politikadaki olumsuz rekabet, başta İsrail olmak üzere hasım güçlere alan açtı” tespitinde bulunmuştu. MİA Başkan Yardımcısı Dr. Hakkı Uygur’un kaleme aldığı analizde, SAVAK’ın kuruluş aşamasında ABD tarafından tasarlanmış bir yapıya sahip olduğuna işaret edilerek, “SAVAK ile MOSSADiş birliğinin 1979 yılındaki devrime kadar devam ettiği anlaşılmaktadır” bilgisi verildi.

İlginizi Çekebilir

‘Güvenlik açığı oldu’

İstihbarat Bakanlığı’nın, 2000’li yıllarla birlikte zayıflayarak yerini büyük ölçüde DMO’ya bıraktığı vurgulanan analizin sonuç bölümünde şu değerlendirmelerde bulunuldu: “Siyasi, askerî ve ekonomik gücünü istihbarat faaliyetlerine de yansıtan DMO, iç güç mücadeleleriyle önemli güvenlik ve istihbarat açıklarına yol açmıştır. Bu süreçte İran özellikle MOSSAD’a atfedilen sabotajlar, suikastlar ve saldırılar nedeniyle ciddi kayıplar yaşamıştır. Nükleer tesisler, üst düzey askerî yetkililer ve bilim insanlarına yönelik saldırılar; ülkenin güvenlik imajını derinden sarsmıştır. 2024 yılında İsrail’le artan çatışmalar ve Haniye suikastı, İsrail’in İran topraklarındaki operasyonlarının zirve noktası olmuştur.”

‘Netanyahu zirvedeyken gitmeli!’

İsrail’in önde gelen gazetelerinden ‘Jerusalem Post’un eski yöneticisi David Brinn, önceki gün kaleme aldığı yazısında Başbakan Binyamin Netanyahu’nun nükleer güce sahip İran’ı durdurarak hayatının işini başardığını ancak şimdi istifa etme zamanının geldiğini savundu. Brinn, “Netanyahu artık siyasi hayatı bırakıp İsrail’in büyük koruyucusu olarak anılabilir” ifadelerini kullandı. Gazze, Lübnan, Batı Şeria ve Suriye’nin yanında, İran tehdidinin, geçtiğimiz yıllar boyunca onun öncelik listesinde ilk sırada bulunduğuna dikkat çekilen yazıda, eski başkan Barrack Obama’nın döneminde bu konu nedeniyle ABD ile ilişkilerin bozulmasına aldırış etmediğine değinildi.

‘Hayatının işi’

Brinn, analizde, Netanyanu’nun, Tahran’ın İsrail’e nükleer silah fırlatma yeteneğini etkisiz hale getirmeyi ‘hayatının işi’ olarak gördüğünü kaydetti. İran’da rejimin devrilmesi veya İran’ın nükleer yeteneklerinin yıllarca geriye gitmesinin, Orta Doğu için oyun değiştirici olacağı savunulan yazıda, Netanyahu’nun ülke tarihinde nükleer İran’ı durduran başbakan olarak hatırlanacağı, bundan sonrasında ise yapabileceği başka bir şey kalmadığı belirtiliyor. Brinn, İsrailli liderin zirvedeyken gitmesi gerektiğini vurgulayarak, “Yükselen Aslan Harekatı, Netanyahu’nun varoluş sebebiydi. İran’a 20 yıldan fazla zamandır takıntılı olduğu için ona hep birlikte teşekkür edebiliriz” ifadelerini kullandı.

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.