İsrail’in 13 Haziran’da İran’ın nükleer tesisleri ve üst düzey askeri komuta kademesini hedef alan geniş çaplı saldırılarının ardından bölgedeki savaş her geçen gün biraz daha şiddetleniyor. Bununla birlikte savaş beşinci..
İsrail’in 13 Haziran’da İran’ın nükleer tesisleri ve üst düzey askeri komuta kademesini hedef alan geniş çaplı saldırılarının ardından bölgedeki savaş her geçen gün biraz daha şiddetleniyor. Bununla birlikte savaş beşinci gününe girerken, ABD’den dikkat çeken bir hamle geldi. Pentagon, Güney Çin Denizi’nde görev yapan dünyanın en büyük uçak gemilerinden biri olan USS Nimitz’i Orta Doğu’ya yönlendirdiğini açıkladı. ABD’nin sadece bir uçak gemisi değil, adeta bir yüzen üs niteliğindeki bu hamlesi, bölgedeki güç dengeleri açısından uzmanlar tarafından yeni bir dönemin habercisi olarak değerlendiriliyor.
DEV FİLO HAREKET EDİYOR
Ancak gönderilen sadece USS Nimitz değil. ABD donanması, savaş gemilerinden oluşan dev bir filoyu da beraberinde hareket ettiriyor. Aralarında USS Carl Vinson uçak gemisi, güdümlü füze destroyerleri ve kruvazörlerin de bulunduğu yaklaşık on gemilik bu filonun İran’a karşı caydırıcı bir rol oynaması bekleniyor.
UZUN MENZİLLİ FÜZELERLE SALDIRI YAPABİLİR
ABD Donanması’nın bölgeye sevk ettiği gemiler arasında USS The Sullivans, USS Thomas Hudner, USS Arleigh Burke, USS Forrest Sherman, USS Truxton, USS Milius, USS Princeton, USS Sterett ve USS Wayne E. Meyer de bulunuyor. Bu destroyerler ve kruvazörler, Arleigh Burke ve Ticonderoga sınıfına mensup olup AEGIS savaş yönetim sistemi, gelişmiş radar sistemleri ve çoklu füze fırlatma yetenekleriyle biliniyor. Özellikle hava ve balistik füze savunmasında kritik rol oynayan bu gemiler, gerektiğinde kara hedeflerine uzun menzilli Tomahawk füzeleriyle saldırı gerçekleştirme kapasitesine de sahip.
MOTORLAR NÜKLEER ENERJİ İLE ÇALIŞIYOR
Uçak gemisi USS Nimitz, 100 bin tonluk devasa yapısı, nükleer enerjiyle çalışan motorları ve yaklaşık 90 adet savaş uçağından oluşan hava kanadıyla dikkat çekiyor. F/A-18 Super Hornet’ler, EA-18G Growler’lar ve E-2 Hawkeye erken uyarı uçaklarını taşıyan gemi, bağımsız bir hava üssü gibi hareket ediyor. Aynı sınıftaki USS Carl Vinson da, benzer kabiliyetlerle donatılmış şekilde halihazırda bölgede bulunuyor.
AMACI SADECE SAVUNMA DEĞİL
Bölgedeki askeri yoğunluk göz önüne alındığında, ABD’nin bu hamlesi yalnızca bir “önlem” değil, aynı zamanda İran’a doğrudan bir mesaj niteliği taşıyor. Pentagon yetkilileri, gönderilen filonun yeni görevine ilişkin detay vermezken, askeri uzmanlar bu sevkiyatın yalnızca savunma amaçlı değil, gerektiğinde doğrudan müdahale edebilecek bir konumlanma olduğunu belirtiyor.
ABD gemilerinin konuşlandırıldığı alanlara dair bilgi verilmezken, radar sistemlerinin aktif hâle getirildiği, uçuş hazırlıklarının başlatıldığı ve elektronik harp sistemlerinin teyakkuzda olduğu bildiriliyor. Uzmanlara göre bu hareketlilik, yalnızca İsrail-İran hattını değil bölgedeki tüm dengeleri etkileyecek bir güç gösterisi anlamı taşıyor.
MOSSAD OLAYI SÜRECİ HIZLANDIRDI
Washington Post ve Politico gibi ABD merkezli haber sitelerinde yer alan analizlerde, bu sevkiyatın, İran’ın iç güvenlik açıklarının İsrail merkezli istihbarat ağı Mossad tarafından istismar edilmesinin ardından hızlandırıldığı belirtilirken Washington’ın Orta Doğu’daki varlığına dair yapılan bu en güçlü askeri yığınağın, bölgedeki tansiyonun seyrini değiştirebileceği yorumları yapılıyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.