Tüm dünyanın endişeyle takip ettiği İsrail-İran çatışmasında ABD’nin müdahalesi sonrası ateşkes sağlandı. İsrail-İran çatışmasının 12. gününe girerken ABD Başkanı Donald Trump, iki ülkenin ateşkes için anlaştığını duyurdu. Trump, 1967’deArap ülkeleriyle..
Tüm dünyanın endişeyle takip ettiği İsrail-İran çatışmasında ABD’nin müdahalesi sonrası ateşkes sağlandı. İsrail-İran çatışmasının 12. gününe girerken ABD Başkanı Donald Trump, iki ülkenin ateşkes için anlaştığını duyurdu. Trump, 1967’deArap ülkeleriyle İsrail arasında yaşanan “6 Gün Savaşları”nı anımsatan bir açıklama yaparak,her şeyin planlandığı gibi gitmesi halinde sona erecek savaşın “12 gün savaşı” olarak anılması gerektiğini vurguladı. ABD Başkanı, savaşın yıllar boyunca sürmesi durumunda “tüm Ortadoğu’yu yok edebileceğini” vurguladı, ancak bunun olmayacağını da ekledi.
‘İhlal etmeyin!
Başkan Trump, ilk açıklamasından 6saat sonra yaptığı paylaşımında ise “Ateşkes devrede, lütfen ihlal etmeyin!” ifadelerini kullandı. “NBC News” kanalına konuşan Trump, duyurduğu ateşkes için “Bir limiti yok, sonsuza kadar sürecek” dedi. İsrail ve İran da, ateşkesi kabul ettiklerini duyurdu. Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, 13 Haziran’da başlayan saldırıların “amacına ulaştığı”, İsrail’in nükleer silah ve balistik füzeler kaynaklı “yaşamsal tehdidi” ortadan kaldırdığı da öne sürüldü. İsrail’in ateşkese yönelik her türlü ihlale “sert karşılık vereceği” de belirtildi. İran devlet televizyonu ise ateşkesin sağlandığını, bunun “Katar’daki ABD üssüne yapılan saldırı sayesinde İsrail’e kabul ettirildiğini” savundu. Açıklamada, İran Devrim Muhafızları Ordusu ve İranlıların direnişi de övüldü.
İsrail’e sinirlendi
İran’ın, ateşkesin devreye girmesinden hemen önce yaptığı füze saldırısında Beerşeba kentinde bir apartman büyük hasar aldı, 4 kişi hayatını kaybetti, 22 kişi yaralandı. İran’a yönelik son saldırılardaysa 9 kişinin hayatını kaybettiği, 33 kişinin yaralandığı öğrenildi. Ölenler arasında nükleer bilimci Mohammad Reza Seddiki de var. İki taraf ateşkesi kabul ettiklerini bildirse de, ateşkesin ilk saatleri sancılı başladı. Nitekim İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, İran’ı, üzerinde anlaşılan ateşkesi bozmakla suçladı ve karşılık verilmesini emretti. İsrail Başbakanlık Ofisi, İran’ın ateşkesi 2 kez ihlal ettiğini öne sürerek İsrail’in Tahran’daki bir radar tesisine ‘sembolik” saldırı gerçekleştirdiğini duyurdu. Ancak ABD Başkanı Trump devreye girdi ve “uçakları geri döndürün” mesajı paylaştı. İsrail’e kızgın olduğunu belli eden Trump’ın öfkesi, yaptığı açıklamalarda da hissedildi. Nitekim, ABD Başkanı durumu anlatırken küfre başvurdu. Trump son paylaşımında “İsrail İran’a saldırmayacak. Tüm uçaklar İran’ı dostça selamladıktan sonra geri dönecek. Kimse zarar görmeyecek, Ateşkes yürürlükte!” ifadelerini kullandı. İsrail’in açıklamasında Netanyahu’nun Trump ile görüştüğü, İsrail’in daha fazla saldırıdan kaçındığı belirtildi. İsrail’deki Jerusalem Post gazetesinin haberine göre, Trump ve Netanyahu’nun telefon görüşmesinin sert bir tonda geçtiği ve Başkan Trump’ın, Netanyahu’ya “Saldırıyı durdur” diyerek sesini yükselttiği iddia edildi. Görüşmenin ardından “İsrail saldırılarının önemli ölçüde azaltılması ve çok sayıda hedefe yönelik bombardıman planının iptal edilmesi” kararı çıktı.
‘Tarihi zafer kazandık’
Ateşkes sonrası açıklamada bulunan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, tarihi bir zafer kazandıklarını ve İran’ın nükleer programını çöpe attıklarını dile getirdi. İran’ın bu programı canlandırma girişiminde bulunması halinde, “aynı güçle karşılık verileceğini” vurgulayan Netanyahu, “İran’ın nükleer silahı olmayacak” diye konuştu. İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan da, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile telefonda görüştü. Pezeşkiyan, “İran, bölgedeki birlik ve barışı güçlendirme çabasındadır” dedi.
İsrail’de 28, İran’da 606 ölü
İsrail acil servisleri, 13 Haziran’da başlayan çatışmalarda, 28 kişinin öldüğünü, toplamda bin 347 kişinin yaralandığı bildirdi. İran Sağlık Bakanlığı ise 13 Haziran’dan bu yana ülkede 606 kişinin öldüğünü, 5 binden fazla kişinin yaralandığı açıkladı.
Danışıklı dövüş mü?
İsrail ordusu iç cephe Komutanlığı, İran ile varılan ateşkesin ardından ülke genelinde eğitim, çalışma hayatı ve toplu faaliyetlere getirilen kısıtlamaların kaldırıldığını duyurdu. Başkent Tel Aviv’de hayat normale döndü..
Yaklaşık 12 gün süren çatışmalar sırasında yaşanan ilginç olaylar tarihe geçti ve “danışıklı dövüş”olabileceği yorumları yapılmasınaneden oldu.
Nitekim ABD’nin nükleer tesislere saldırı öncesi Tahran’a haber yollaması ve İran’ın Fordo nükleer tesisinde bulunan uranyumu taşıdığınıaçıklaması dikkat çekti. Aynı ilginç durum, İran’ın verdiği karşılık esnasında da yaşandı. Zira İran, Katar’da bulunan ABD üssünü hedef almadan önce Washington’un yanı sıra Katar’a da haber verdi ve gerginliğin büyümesini önledi. Trump da, buna karşılık İran’a teşekkür etti. Her iki tarafından düzenlediği saldırılar sonrasında, hedeflerdeciddi zarar oluşup oluşmadığının belli olmaması da, kuşkuları artırdı. Trump’ın ateşkesi, petrol fiyatlarında gerçekleşen ani yükselişler ve “Fiyatları düşürün!” çağrısının işe yaramaması üzerine ilan etmesi de, diğer dikkat çeken ayrıntılar oldu.
Trump rejim değişikliği istemiyor: Kaos yaratır
ABD Başkanı Trump, Hollanda’daki NATO zirvesine katılmak için bindiği uçakta gazetecilere, İran’da bir rejim değişikliği hedeflemediğini söyledi. Konuyla ilgili bir soruyu yanıtlayan Trump, “Hayır. Olsaydı olurdu ama ben bunu istemiyorum” derken, “Her şeyin en hızlı şekilde sakinleşmesini istiyorum. Rejim değişiklikleri kaotik olur ve ideal koşullarda pek kaos görmek istemiyoruz” ifadelerini kullandı. AP’nin ismini açıklamadığı bir Beyaz Saray yetkilisine dayandırdığı haberine göre ise, ABD’nin daha fazla askeri müdahalede bulunmaya niyeti olmadığını Netanyahu’ya dile getirdiği iddia edildi.
‘Katar’a yönelik bir şey yok’
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile görüşürken, Arakçi Katar topraklarında gerçekleşen saldırıyla ilgili olarak, “bu adımın dost ve kardeş Katar hükümetine karşı bir eylem olarak değerlendirilmemesi” gerektiğini vurguladı.
Nükleer konusu muamma kaldı
ABD yönetimi İran’a yönelik saldırıda nükleer kapasitenin kaldırıldığını öne sürerken, İran’dan “Nükleer programımızı sürdüreceğiz” mesajı geldi. “İran’ın artık nükleer silah üretme kapasitesi yok çünkü biz hepsini yok ettik” diyen ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, İran’ın ileride nükleer silah üretmeye çalışması halinde “yeniden ABD ordusuyla karşı karşıya geleceğini” de sözlerine ekledi.
Öte yandan İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami ise, ABD saldırısı sonrası nükleer tesislerdeki durum hakkında açıklama yaparken, nükleer çalışma sürecinde herhangi bir aksaklık yaşanmaması için planlama yaptıklarını belirtti. İslami, şu anda hasar tespit değerlendirmesi yürüttüklerini kaydetti.
‘Oyun bitmez’
İran’ın lideri Ali Hamaney’in Başdanışmanı Ali Şamhani de yaptığı açıklamada, “Nükleer tesisler tahrip olsa bile oyun bitmez. Zenginleştirilmiş materyaller, yerli bilgi ve siyasî irade bakidir” ifadelerini kullanmıştı.
Bu arada Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Grossi, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İran Dışişleri Bakanı Arakçi’ye yazdığı mektupta “UAEA ile işbirliğine devam edilmesi başarılı bir anlaşmanın anahtarıdır” ifadelerini kullanarak, kendisini görüşmeye davet ettiğini aktardı.
‘Tesisler imha edilmedi’
ABD ve İsrail istihbaratı, saldırıların İran’ın nükleer programı için kilit önemde olan tesisleri imha etmediğini öne sürdü. ABD istihbaratı tarafından gerçekleştirilen bir ön değerlendirmede, muhtemelen programın sadece birkaç ay gerilemesine neden olduğunu belirtildi. Değerlendirmeyi reddeden Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, “Bu sözde değerlendirme, tamamen yanlıştır” dedi. İsrail istihbaratı tarafından paylaşılan değerlendirmede de, ABD saldırılarının İran’ın nükleer programını “birkaç yıl” gerilettiği fakat tamamıyla imha etmediği iddia edildi.
Daha fazla uzaması Çin’e yarayacaktı
Çin’in 12 günlük çatışma esnasında İran’a gizli biçimde mühimmat yardımı yaptığı iddia edilirken, uzmanlar İran’da uzun süre devam edecek bir gerginliğin en çok Çin’e kazanç sağlayacağı görüşünde. İngiliz basınına yansıyan haberlere göre, Çin’e ait 7 kargo uçağının İran’da bilinmeyen noktalara iniş yaptığı tespit edilirken, Çin’in İran’a mühimmat ve silah yardımı gerçekleştirdiği tahmin ediliyor.
Nitekim uzmanlar Orta Doğu’da gerilimin ve çatışma ortamının devam etmesinin Çin’in güneydoğu Asya’da elini rahatlatacağı görüşünde. ABD’nin odağını Orta Doğu’ya yöneltmesi, Çin’in bölgesinde daha rahat hareket etmesine olanak sağlayacak ve belki de Tayvan’a yönelik olası bir müdahalenin yolunu açacaktı. ABD’nin askeri kaynaklarını Orta Doğu’da ‘tüketmesi’, Pekin açısından önemli bir fırsat sunabilecekti. Nitekim ABD’nin de bu durumu istemediği ve nükleer tesislere yönelik saldırısının ardından çatışmanın daha fazla uzamaması için İsrail’e baskı yaptığı tahmin ediliyor.
Uzmanlar Milliyet’e gerilimi değerlendirdi! Yeni kavram: Mış gibi savaşmak!
ASLIHAN ALTAY KARATAŞ / Ankara – Uzmanlar, İsrail’le İran arasında 12 sonhra ateşkesle sonuçlanan çatışmaları ve “danışıklı dövüş” iddialarını Milliyet’e değerlendirdi, “Böyle savaş olur mu?” sorusunu yanıtladı:
Emekli Büyükelçi Ümit Pamir: Muhtemelen Trump onayladı İsrail’in yaptıklarını, İran’ın kof çıkacağını, çok kolay teslim olacağını, dağılacağını düşünüyordu. Halbuki İran derinliği olan bir devlet. Baktı ki İran pabuç bırakmıyor, ‘Sen bana saldırırsan ben de Katar’daki ABD tesislerine saldırırım’ diyor, muhtemelen kapalı kapılar arkasında görüşüldü. Bir yanda İsrail tatmin oldu diğer yanda İran fazla bir şey vermedi… İsrail ateşkese uyacaktır, bir takım müzakereler olacaktır. Bence hastanın ateşi epey alınmıştır. Herkes kendi açısından amaca ulaştığını sanıyor. İsrail nükleer tesisleri imha ettiğini söylerken, ABD ‘Kendi içimdeki İsrail lobilerine karşı her zamanki desteğimi verdim’ diyor, İran da ‘Sandığınız kadar çürük çivi çıkmadım, benim de bir şeyler yaptığımı gördünüz’ diyor. Çin ve Rusya denkleme girince, İran’ı boş bırakmayacaklarını söyleyince… Bana sorarsanız herkesin bir ölçüde tatmin olduğu berabere bir maç oldu. Yani maç durdu, hangisinin daha fazla gol attığını göreceğiz.
Ömer Özkızılcık (Ümran Stratejik Araştırmalar Merkezi): İsrail-İran arasındaki gerilimle İran-ABD gerilimi arasında ciddi fark var. Taraflar arası belli ki bir anlaşma sağlanmış, yani İran ABD üssüne saldırı düzenlemeden önce zaten meselenin ateşkese gideceğine dair bir anlaşma zemini oluşmuş. Bir arka kapı diplomasisi olmuş, Katar’ın arabuluculuk yaptığını biliyoruz. Ama ben Türkiye ve Umman’ın da yer aldığını değerlendiriyorum… ABD ile İran arasındaki gerilime savaş denilemez, ama İsrail-İran arasında 12 günlük süreçte, ciddi çatışmalar yaşandı ve birbirlerine zarar verdiler…
İsrail, tüm hedeflerine ulaştığı için ateşkese razı konuma geldi. Kısa vadede taraflar ateşkese uyar ama orta ve uzun vadede o kadar emin değilim. Çünkü İsrail, İran’ı istediği gibi bombalama kabiliyetine sahip olduğunu gördü, tekrar böyle bir gerilim yaşanabilir. Bunu engelleyebilecek yegane mesele ABD-İran arasında kapsamlı bir nükleer anlaşma olması.
Murat Aslan (SETA): ‘Mış gibi savaşmak’ diye yeni bir kavram çıktı. Yani anlaşmazlık yaşayan devletler, daha çok sınırlı güç kullanarak birbirlerini zorluyor ve siyasi iradelerini kabul ettirmeye çalışıyor… İran-İsrail arasındaki mevcut durum, sınırlı güç kullanmadan, tam savaşa girmeden eksik bir noktada teşekkül etti. Karşı taraf size cevap verebiliyor, roket atabiliyor, öte yandan tam bir savaş hali yok, seferberlik ilan edilmiyor bile… Devletler birbirlerine karşı güç uygularken, askeri kabiliyetlerini sergileyip ağırlık merkezi olarak seçtikleri noktaya hassas etkide bulunup, diğer tarafa siyasi iradesini kabul ettirmek üzere güç uygulayabiliyor ve karşı taraf cevap verdiğinde sonu olmayan bir kör döğüş ortaya çıkıyor. Savaşın kazananı olmaz, ama çıkarılacak dersler önemlidir burada.
Birinci ders, her iki devlet de birbirlerine etki edebilme kabiliyetine sahip. İkinci ders, askeri bağlamda kendi üreten ve tüketen devletler her zaman avantajlı. İthal ederek geçici çözümlerle karşıya bir zarar veremiyorsunuz, verseniz dahi çok sınırlı kalıyor. Buradan Türkiye’nin de ders çıkarması lazım, çünkü ‘Bir sonraki hedef Türkiye mi’ diye tartışılıyor. En kötü durum senaryosuna göre hazır olacaksınız. Yani roketi, uçağı, kara ordusu, deniz kuvveti, hava savunmasıyla entegre bir şekilde, yüksek teknolojiyi kendiniz üreterek hazır olacaksınız. Üçüncü ders, dış etkiyle devletlerin rejiminin değişmesi çok zor, eğer bu gerçekleşirse kalıcı olmuyor, Taliban örneğinde olduğu gibi. İran’da kimse ayaklanmadı. Ayrıca böyle gerginliklere ekonomik olarak da hazır olmalısınız.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.