Gençlikten yaşlılığa! Yaş artık sadece bir sayı değil

Dünya hızla değişiyor. İnsanlar artık daha uzun yaşıyor ancak daha az çocuk sahibi oluyor. Bu demografik kayma, birçok ülkede yaşlı nüfusun hızla artmasına yol açtı. Japonya, İtalya, Almanya ve Güney..

Gençlikten yaşlılığa! Yaş artık sadece bir sayı değil
Yayınlanma: Güncelleme: 8 views

Dünya hızla değişiyor. İnsanlar artık daha uzun yaşıyor ancak daha az çocuk sahibi oluyor. Bu demografik kayma, birçok ülkede yaşlı nüfusun hızla artmasına yol açtı. Japonya, İtalya, Almanya ve Güney Kore gibi ülkelerde 65 yaş ve üzeri insanların oranı yüzde 20’yi aşmış durumda. Avrupa’nın pek çok ülkesinde yaşlılar, toplumun önemli bir bölümünü oluşturuyor. Türkiye de bu küresel dönüşümün içinde. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 verilerine göre, ülkemizde 65 yaş ve üzerindeki bireylerin oranı yüzde 10,2’ye yükseldi. 1935 yılında bu oran yalnızca yüzde 3’tü. Aradaki fark, sadece sayısal değil, toplumun yapısında, aile ilişkilerinde, şehir yaşamında ve sosyal ihtiyaçlarda da büyük bir değişimi işaret ediyor.

Artık Türkiye genç bir ülke olarak tanımlanmıyor. Yaşlanan bir toplum gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bununla birlikte, “yaşlılık” kavramı da eskisi gibi değil. Bir zamanlar 40 yaş bile yaşlılık sınırı olarak görülürken, bugün 65 yaşındaki birçok insan hayatın içinde, çalışıyor, üretiyor, seyahat ediyor. Ömür uzadı, beklentiler değişti, yaşlılık tanımı zamanla geriye çekildi. Yaş artık sadece bir sayı değil, fiziksel, zihinsel ve sosyal olarak ne kadar aktif olduğumuz da bu tanımın bir parçası haline geldi.

İşte bu büyük dönüşümü anlamaya çalışıyoruz. Milliyet Gazetesi olarak, Türkiye’nin yaşlanan nüfusunu özel bir yazı dizisiyle ele alıyoruz. “Türkiye Yaşlanıyor” yazı dizisinde yaşlılıkla ilgili toplumsal algılardan sağlık sorunlarına, yaşam biçimlerinden yalnızlığa, bakım ihtiyacından sosyal desteğe kadar birçok başlığı inceliyoruz. Yaşlı bireylerin nasıl yaşadıklarını, kimlerle beraber olduklarını, neye ihtiyaç duyduklarını ve beklediklerini araştırıyoruz. Yaşlılık nedir, iyi yaşlanmak mümkün mü, yaşlılığın altın kuralları neler, yaşlılar yaşlılığa nasıl hazırlanmalı… soruların yanıtlarını bu dizide ele alıyoruz…

Üretken yaş 40

Geçmişte yaşlılık çok daha erken başlardı. Antik Roma’da, Orta Çağ Avrupa’sında 40 yaşını geçen bir birey yaşlı sayılırdı. Bunun nedeni, yaşam süresinin kısalığıydı. Üst Paleolitik çağda ortalama ömür 30’lu yaşlardayken, Neolitik çağda bu süre 20 yıla kadar düşüyordu. Bu düşük ortalamalar, yüksek bebek ölümleri, kötü hijyen koşulları, savaşlar ve salgın hastalıklar nedeniyle oluşuyordu. Bir bireyin 50 yaşını görmesi neredeyse mucize sayılırdı. Dolayısıyla 40 yaşındaki bir kişi hem fiziksel hem de toplumsal olarak “yaşlı” olarak kabul edilirdi. Tarih 20. yüzyıla geldiğinde, insanlık olağanüstü bir dönüşüm yaşadı. Tıp bilimindeki gelişmeler, antibiyotiklerin icadı, aşıların yaygınlaşması, temizlik alışkanlıklarındaki iyileşme ve gıda güvenliği gibi faktörler sayesinde ölüm oranları düşerken yaşam süresi uzadı. 1900 yılında dünya genelinde ortalama yaşam süresi sadece 31 yıl iken, 2018 itibarıyla bu rakam 72 yıla yükseldi. Gelişmiş ülkelerde bu süre 80 yılın üzerine çıkmış durumda. Günümüzde artık 40 yaş, yaşlılığın değil hayatın en üretken döneminin başlangıcı olarak görülüyor. İnsanlar 60’lı, hatta 70’li yaşlarında aktif yaşamlarına devam ediyor, spor yapıyor, seyahat ediyor, yeni hobiler ediniyor, hatta ikinci kariyerlerine başlıyor.

Yaşlılık nedir?

Yaşlılık, insan yaşamının doğal bir evresi olup, bireyin biyolojik kapasitesinde azalma, psikolojik denge ve sosyal rollerinde değişimlerin yaşandığı bir dönemdir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yaşlılık sınırını 65 yaş ve üzeri olarak belirlerken, 66-79 yaş arası bireyleri “yaşlı”, 80 yaş ve üstünü ise “ileri yaşlı” olarak sınıflandırıyor. Türkiye’de de benzer şekilde 65 yaş ve üstü bireyler “yaşlı nüfus” kapsamında değerlendiriliyor. Ancak yaşlılığın tanımı günümüzde yalnızca bir yaş çizgisinden ibaret değil. Artık yaşlılık, fiziksel sağlık, zihinsel kapasite, sosyal çevre ve yaşam tarzı ile şekillenen çok boyutlu bir olgu haline geldi.

Çalışmak zorundalar

Bir diğer çarpıcı gerçek ise yaşlı nüfusun hâlâ iş gücüne katılıyor olması. TÜİK verilerine göre yaşlı bireylerin yüzde 12,2’si 2023 itibarıyla hâlâ çalışıyor. Bu kişilerin yüzde 57,7’si tarım sektöründe yer alıyor. Sanayi ve hizmetlerde çalışan yaşlı oranı ise toplamda yaklaşık yüzde 40. Yani emeklilik birçokları için bir dinlenme dönemi değil, geçinmek için çalışmaya devam etme mecburiyeti.

Dünya da yaşlanıyor

Birleşmiş Milletler’e göre dünya nüfusunun yüzde 10,2’si yaşlı. Türkiye bu oranla 194 ülke arasında 75. sırada. En yaşlı ülke, Monako (yüzde 36,2 yaşlı oranıyla) olurken, Monako’yu Japonya, İtalya ve Almanya gibi ülkeler takip etti. Türkiye Yaşlı Profili Araştırması’na göre de yaşlı bireylerin sadece yüzde 55,1’i alışverişini, yüzde 86,5’i banyosunu kendi başına yapabiliyor. Bu oran 75 yaş üzeri bireylerde daha da düşüyor. Özellikle kadınlar için fiziksel yetersizlikler yaşam kalitesini ciddi şekilde etkiliyor. Evde bakım ihtiyacı bu yaş grubunda yüzde 26,9’a kadar çıkıyor.

%10 eşiği…

TÜİK’in 2024 yılı verilerine göre, Türkiye’de 65 yaş ve üzeri nüfus 9 milyon 112 bin 298 kişiye ulaştı. 2019’da bu sayı 7 milyon 550 bin 727 idi. Yani sadece beş yılda yaşlı nüfus yüzde 20,7 oranında arttı. Toplam nüfus içindeki yaşlı oranı ise yüzde 10,6’ya yükseldi. Bu oran, Türkiye’nin demografik olarak “yaşlı toplum” kategorisine geçiş yaptığını gösteriyor. Çünkü yüzde 10 eşiği, uluslararası düzeyde “yaşlı toplum” tanımı için temel kriterlerden biri olarak kabul ediliyor.

Sinop yaşlı Şırnak genç

Türkiye’deki yaşlı nüfusun yüzde 55,4’ü kadın, yüzde 44,6’sı erkekler oluşturuyor. Yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu il Sinop’ken, Sinop’u sırasıyla Kastamonu ve Giresun takip etti. Yaşlı nüfus oranının en düşük olduğu il Şırnak olurken, Şırnak’ı sırasıyla Hakkâri ve Şanlıurfa takip etti.

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.