Amerikan siyasetine evanjelik damgası…

Akademisyen Diana Butler Bass, CNN’de yayınlanan analizinde, Amerikan yönetiminde etkinin, siyasetten çok dini kehanetler üzerine düşünen Evanjeliklere kaydığını iddia ediyor. İlerici bir din yazarı olan Bass, ABD’nin bu ay İran’daki üç nükleer tesisi neden vurduğu ve bundan sonra ne olabileceğiyle ilgili yazısında, “İran’ı bombalamak, Trump’ın Tanrı’nın ‘Seçilmiş Kişisi’ statüsünü ve İsrail’in, Başkan’ın birçok beyaz Evanjelik destekçisi arasında O’nun ‘seçilmiş ulusu’ olma statüsünü güçlendirecek” ifadelerini kullanıyor. Trump’ın kendisine yönelik suikasttan mucize eseri kurtulması da bu ve benzer inanışları güçlendiriyor.

Kıyamet günü inancı

Bununla birlikte Evanjelik inanca göre, Orta Doğu ve İsrail, kıyamet günü için büyük öneme sahip. Nitekim Bass, bazı Evanjelikler arasındaki tutumları tarif ederken, “Orta Doğu’da bir savaş için neredeyse bir tür ruhsal istek var” diyor ve “Bir savaşın, İsa’nın geri dönmesiyle sonuçlanacak bir dizi olayı tetikleyeceğine inanıyorlar” ifadelerini kullanıyor.

Birçok Evanjelik, İncil’e göre, kilisenin İsrail’e sarsılmaz destek sağlamakla yükümlü olduğuna inanıyor. Evanjelik liderler İsrail’i desteklemenin politik değil, İncil’e dayalı bir mesele olduğunu ifade ediyor.

Muhafazakar Protestanlar

Evanjelikler daha çok Protestan Kilisesi’nin muhafazakâr kesimini temsil ediyor ve ABD’yi kuran ve tutuculuğuyla bilinen Protestan mezhebi Puritenler’in devamı olarak görülüyor. Bugünkü Evanjelizm ABD’deki Hristiyan toplumunun tutucu kanadını temsil ediyor. Evanjeliklerin son yıllarda özellikle Cumhuriyetçi Parti içinde büyük güç kazandığı ve önemli rollere geldikleri görülüyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın da hem mevcut hem de önceki döneminde Evanjeliklere büyük önem vermesi dikkat çekiyor.