ABD ile Çin arasında yaşanan ticaret savaşı, görünürde ekonomik olsa da, Pekin’de bambaşka bir düzlemde ele alınıyor. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in hedefi, yalnızca Amerikan yaptırımlarına direnmek değil; aynı zamanda..
ABD ile Çin arasında yaşanan ticaret savaşı, görünürde ekonomik olsa da, Pekin’de bambaşka bir düzlemde ele alınıyor. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in hedefi, yalnızca Amerikan yaptırımlarına direnmek değil; aynı zamanda yeni bir küresel soğuk savaşın mimarisini kurmak. Wall Street Journal’da yer alan habere göre Pekin yönetiminin iç kaynaklarından sızan bilgiler ve Xi’ye yakın danışmanların açıklamaları, Çin’in uzun vadeli bir stratejik yıpratma savaşı yürüttüğünü gözler önüne seriyor.
Trump yönetimi bir yandan Çin mallarına uyguladığı tarifelerle Pekin’i ekonomik olarak köşeye sıkıştırmaya çalışırken, diğer yandan da Çinli öğrencilere vize kısıtlamaları, teknoloji devlerine yaptırımlar ve diplomatik baskılarla agresif bir çizgi izliyor. Ancak Pekin’in bu baskılara verdiği yanıt, karşı saldırı değil; stratejik sabır.
SOVYETLERİN ÇÖKÜŞÜ, ÇİN’İN KILAVUZU OLDU
Çin’in soğukkanlı yaklaşımının temelinde, Jinping’in yıllardır incelediği ve “ibret alınması gereken bir vaka” olarak nitelediği Sovyetler Birliği’nin dağılması yatıyor. Xi’ye göre, Sovyetler’in hatası sadece ekonomik olarak ABD’yle rekabet edememesi değil, aynı zamanda parti kontrolünü ideolojik olarak zayıflatmasıydı.
2013 yılında Çin Komünist Partisi’nin üst düzey yetkililerine kapalı bir toplantıda yaptığı konuşmada Şi, “Sovyetler neden çöktü? Çünkü ideolojik mücadeleyi kaybettiler” diyerek, Çin’de parti otoritesine yönelik her türlü meydan okumayı ortadan kaldırmak için düğmeye bastı. Bu doğrultuda, Çin’deki her sektör, medya ve sivil toplum örgütü, doğrudan parti kontrolüne alınmaya başlandı.
‘STRATEJİK DURGUNLUK’
Pekin’in hedefi, ABD’yi doğrudan mağlup etmek değil; onun hızını kesmek ve küresel baskısını yönetilebilir hâle getirmek. Çinli akademisyenler ve danışmanlara göre bu yaklaşım, Mao Zedong’un “stratejik durgunluk” adını verdiği eski bir konseptten esinleniyor. Yani bir cephe savaşından ziyade, gerilla savaşı mantığında ilerleyen, sabırlı, kaynaklarını dikkatli kullanan, esnek ve yıpratıcı bir strateji.
Claremont McKenna College’dan Çin uzmanı Prof. Minxin Pei’ye göre, bu yeni mücadele biçiminde “stratejik sabır, kaynakları koruma ve taktik esneklik” belirleyici olacak. Çin’in hedefi, bir süre sonra ABD’nin kendi içindeki bölünmelerle yorulması ve Pekin’in bu arada küresel gücünü artırarak Washington ile denk hâle gelmesi.
GORBAÇOV’DAN İBRET
Xi’nin stratejisi yalnızca geçmişten ders çıkarmaya değil, günümüz siyasi aktörlerini okumaya da dayanıyor. 2018–2019’daki Trump yönetiminin Çin’e karşı başlattığı agresif ticaret savaşı, Pekin’de bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Bu savaş sırasında Çin, ABD’nin üstünlüğü kaybetmemek adına hiçbir diplomatik kural tanımayacağını net bir şekilde gördü.
Bu dönemde, Xi liderliğinde, Sovyetler’in son dönemine dair bir belgesel hazırlandı. Belgeselde Gorbaçov, partiyi ve halkı yarı yolda bırakan biri olarak gösteriliyor. Bu anlatı, Xi’nin yalnızca geçmişten değil, ihanetin nasıl geldiğinden de korktuğunu gösteriyor.
‘ÇİN, HER ŞEYİ ÜRETMELİ’
Sovyetler’in yalnızca ağır sanayiye odaklanarak çöktüğünü gören Pekin, Çin’in her şeyi üretmesi gerektiğine inanıyor. Hem yerli üretimi artırıyor, hem de küresel pazarlara hâkim olmaya devam ediyor. Buna çift dolaşım stratejisi deniyor yani “İçeride kendi kendine yet, dışarıda ihraçla büyü.”
Bu stratejiyi desteklemek için Çin, Bir Kuşak Bir Yol girişimini revize ederek daha sürdürülebilir hale getiriyor. Çin’in Zambiya ve Sri Lanka gibi ülkelere verdiği kredilerin “borç tuzağı” eleştirilerine yanıt olarak daha şeffaf ve uzun vadeli ödeme planları uygulamaya başladı.
ASKERİ HAZIRLIK VAR
Pekin’in savunma bütçesi her yıl ortalama yüzde 7.2 oranında artırılıyor. Bu oran ekonomik büyümenin üstünde ancak hala yüzde 1.5’in altında seyrediyor. Amaç, ABD ile doğrudan silah yarışı başlatmadan orduyu hazır hâlde tutmak.
Aynı zamanda Çin, yumuşak gücünü artırmak için kültürel alanlara yöneliyor. ABD’de devlet destekli medya projeleri kesilirken, Çin sosyal medya fenomenlerine sponsor oluyor. Örneğin 120 milyon takipçisi olan Amerikalı içerik üreticisi IShowSpeed’in Çin’deki gezisi, ülkeye büyük bir imaj kazandırdı.
DENGE ARAYIŞI DEVAM EDİYOR
Tüm bu adımların temelinde Xi’nin kurmaylarına verdiği bir mesaj yatıyor: “Sabırlı olun. Küresel güç dengesi sonunda bizim lehimize dönecek.” Trump yönetiminin ani çıkışları ve ABD içindeki siyasi karmaşa, uzmanlara göre Çin’in gözünde zamanla bir avantaja dönüşebilir. Jinping, bu belirsizlikten faydalanarak hem Rusya ile ilişkileri derinleştiriyor hem de ABD ile kopmadan, rekabeti daha kontrol edilebilir bir düzlemde sürdürmeye çalışıyor.
‘KAZANMAK İÇİN KAYBETMEMEK YETERLİ’
Çin’in bugünkü stratejisi, Kissinger’ın asimetrik savaş teorisine dayanıyor: “Savaş kaybedilmediği müddetçe kazanılır.” Jinping için kazanmak, zamanla ABD’nin yıpranması; Çin’in ayakta kalması ve dünyada alternatif bir güç merkezi olması anlamına geliyor. Analistlere göre Pekin’in sabırla ördüğü bu stratejik yol haritası, küresel güç denkleminde kartların yeniden dağıtıldığı yeni bir çağın habercisi olabilir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.