15 Temmuz gazisi: Vatan ve bayrak için bir kere değil, bin kere ölürüm

15 Temmuz hain darbe giriÅŸiminin üzerinden 9 yıl geçti. Darbecilere karşı duran 251 ÅŸehidin, 2 binden fazla gazinin olduÄŸu olaylarda Vahide ÅžefkatlioÄŸlu’nun eÅŸi de ÅŸehit oldu. Darbe olduÄŸunu öğrenir öğrenmez pardösüsünü giyerek sokaÄŸa çıkan ÅžefkatlioÄŸlu, eÅŸiyle aynı tankın altında ezildi. Türkiye’nin milli iradesine yapılan saldırıda Vahide ÅžefkatlioÄŸlu hem eÅŸini hem de bacağını kaybetti. 49 yaşındaki gazi ÅžefkatlioÄŸlu, 15 Temmuz’un kadın kahramanlarından oldu. Vahide ÅžefkatlioÄŸlu’nun hayatı ise o günden sonra deÄŸiÅŸti. Bir bacağından 46 operasyon geçiren ve ÅŸehit olan eÅŸinin mezarını 1 yıl sonra görebilen ÅžefkatlioÄŸlu, darbe giriÅŸiminin 9. yıl dönümünde o kanlı geceyi bir kez daha anlattı. Ä°srail’in Gazze’ye yönelik soykırımı hakkında konuÅŸan gazi ÅžefkatlioÄŸlu duygusal anlar yaÅŸadı.

“ELLERÄ°MÄ°ZDE BAYRAK, AÄžZIMIZDA TEKBÄ°R, SADECE ALLAH’IN BÄ°ZE VERDİĞİ BÄ°R Ä°MAN GÃœCÃœ VARDI”

15 Temmuz’da darbecilere direnen gazi Vahide ÅžefkatlioÄŸlu, “15 Temmuz’da eÅŸimin 15 günlük bir tatili vardı. Kendisi ev iÅŸleri yapmayı ve çocuklarıyla vakit geçirmeyi çok seven bir insandı. O gün eÅŸimle beraber alışveriÅŸ yaptık. Ben hiç cesaretli bir insan deÄŸilim, çok korkağımdır. Küçücük bir olayda elim ayağım titreyen, bayılan bir insanımdır. O gün oÄŸlum, eÅŸim ve ben dışarı çıktık. Çıktığımda karşı komÅŸum baÅŸkalarıyla sohbet ediyordu. Ben hatta bağırmışım onlara, ‘Ülke gidiyor elden, siz burada ne yapıyorsunuz’ diye. Hem aÄŸlıyorum hem dua ediyorum hem de bütün arkadaÅŸlarımı dışarıya çıkmaları için arıyordum. Tekbir sesleriyle insanlar akın akın gelmeye baÅŸladı. Sadece ellerinde bayrak, ağızlarında ise tekbir. Orada bizim elimizde baÅŸka bir ÅŸey yoktu. Allah’ın bize verdiÄŸi bir iman gücü vardı. Ben tankların paletinden insanların üstüne ateÅŸ açtıklarını gördüm. Ä°nsanlar tabii koÅŸmaya baÅŸladı, eÅŸim de bariyerlerin karşısına geçmemizi söyledi. EÅŸime, ‘Sen üstten geç ben de alttan geçeyim’ dedim. Ben de o gün üstten geçseydim, aynı eÅŸim gibi ortadan bölünecektim. Tank beni de ikiye bölecekti. Rabbim beni çocuklarıma bağışlamış” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

“TANK ÃœSTÃœMÃœZDEN GEÇTÄ°”

EÅŸiyle aynı tankın altında kalarak ezilen Vahide ÅžefkatlioÄŸlu, “Ben elimi bariyerlerin altına koydum ve eÅŸim de bacağını koydu. O anda tank üstümüzden geçti. O kadar hızlı geliyormuÅŸ ki hiç gözü görmeden. Ben orada ÅŸuurumu yitirmedim. Sadece ‘Allah’ dedim. Oradan birinin ‘EÄŸer ambulansı beklersek ablanın iki bacağı kopmuÅŸ, kan kaybından ölebilir’ dediÄŸini duydum. Beni bir arabaya koyduklarını hatırlıyorum. Gerçekten hiçbir acı hissetmedim. Elimize bir iÄŸne battığı zaman bile acısını hissediyorsun ama o gün bende hiç acı yoktu. KonuÅŸuyordum, tepki veriyordum, hafızamı yitirmedim. Rabbim’in lütfu o kadar büyük ki. Telefon numarama kadar verebilmiÅŸim. Åžehitlik, gazilik çok büyük bir ÅŸey. Uyandığımda ilk ‘Vatan kurtuldu mu?’ diye sormuÅŸum. KurtulduÄŸunu söylediler, sonra ise eÅŸimi sormaya baÅŸladım. 1.5 ay boyunca eÅŸimin durumunun çok ağır olduÄŸunu söylediler. Beni böyle teselli ettiler. Daha sonra oÄŸlum ‘Babam ÅŸehit oldu’ dedi. Allah’tan gelen baÅŸla göz üstüne. Hiç piÅŸman deÄŸilim. Vatan ve bayrak için bir kere deÄŸil, ben bin kere ölürüm. Elimizden gelen bir ÅŸey varsa çıkıp savaÅŸalım. Bu Gazze için de olur. Oradaki insanları gördüğüm zaman canım çok acıyor. Bu kadar Müslüman ülkeyiz, bir ÅŸey yapamıyoruz. Benim canımı çok acıtıyor. Bir avuç Ä°srail’e baÅŸkaldıramıyoruz. Herkes menfaatini düşünüyor. Bugün onların hepsi Cennet’e girecekler ama biz o gün hesap vereceÄŸiz” diye konuÅŸtu.

“KAPIMI GELÄ°P ÇALIN, BÄ°R HATIRIMI SORUN”

Kapısını çalan olmadığı için sitem eden ÅžefkatlioÄŸlu, “EÅŸimin ÅŸehit olduÄŸunu duyduÄŸumda ‘Yapacak bir ÅŸeyim kalmadı, hayat benim için bitti’ diye düşünmüştüm. MeÄŸer hayat ondan sonra baÅŸlıyormuÅŸ. Hayatın bütün yükü ondan sonra size yükleniyormuÅŸ. O kadar ağır bir yük ki çocuklarınızı bir araya toplamak. Benim çocuklarım babasız yemek yemezlerdi. Allah CumhurbaÅŸkanımızı başımızdan eksik etmesin. O bizim için çok büyük bir deÄŸer. Hala ben tedavi görüyorum. Ãœlkemizde çok çok iyi hastanelerimiz var. Ben 8 yıldan sonra Ankara’da rehabilitasyon merkezimizin, askeri hastanemizin olduÄŸunu ve çok iyi bir hastane olduÄŸunu gördüm. 5 yıldızlı otel gibi her ÅŸeyinizle ilgileniyorlar” dedi.

Gazi Şefkatlioğlu, eşi ve kendisini ezen tankı kullanan darbecinin adının da oğlu gibi Ömer olduğunu öğrendiğinde büyük üzüntü yaşadığını da söyledi.