‘Gökyüzünün Ferrari’si’ IDEF 2025’te sergilendi!

17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF 2025), Milli Savunma Bakanlığının ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının (SSB) desteği, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfının (TSKGV) yönetim ve sorumluluğunda, KFA Fuarcılık AŞ’nin organizatörlüğünde İstanbul Fuar Merkezi’nde devam ediyor.

Fuar kapsamında, Piaggio Aerospace tarafından üretilen, yönetici ve VIP taşımacılığı için tasarlanmış yüksek performanslı, çift motorlu bir turboprop uçak, Atatürk Havalimanı’ndaki statik alanda yerini aldı.

‘YENİDEN DOĞUŞ’

Baykar Piaggio Aerospace Baş Test Pilotu Lorenzo Villi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Baykar’ın İtalya’nın 140 yıllık havacılık devi Piaggio Aerospace’i satın almasının hem kişisel hem profesyonel açıdan heyecan verici bir gelişme olduğunu söyledi.

Bu süreci “bir yeniden doğuş” olarak değerlendiren Villi, “Sanki yeni bir işe başlamış gibiyim, yeniden başlıyormuşum gibi hissediyorum. Gerçekten çok heyecanlıyım.” dedi.

‘YATIRIMLAR AÇISINDAN BÜYÜK İVME’

Villi, bu birleşmenin Piaggio’ya uzun vadeli yatırımlar açısından büyük bir ivme kazandıracağına inandığını belirtti.

2001 yılından bu yana Piaggio Aerospace bünyesinde görev yapan ve öncesinde İtalyan Hava Kuvvetleri’nde savaş uçakları uçuran deneyimli test pilotu Lorenzo Villi, Baykar’ın Piaggio’yu satın alma kararını öğrendiğinde heyecanlandığını dile getirdi.

‘YENİLİKÇİ BİR SİNERJİ YARATACAK’

Villi, bu birleşmenin hem şirket hem de kendisi için bir dönüm noktası olduğunu vurgulayarak, “Baykar’ın Piaggio’yu satın aldığını duyduğumda çok heyecanlandım çünkü bu çok aktif, teknolojik ve modern bir sanayi şirketi. Gelecekte birçok yeni şey bekliyorum.” dedi.

Villi, Piaggio’nun 140 yılı aşan mirasının Baykar gibi dinamik bir şirketle birleşmesinin “yenilikçi bir sinerji yaratacağına” inandığını ifade etti.

Baykar’ın, Piaggio’yu vizyoner bir sanayi şirketi olarak devralmasının geleceğe dair umut verdiğini ifade eden Villi, “Bir yatırım fonu tarafından değil, bir sanayi şirketi tarafından satın alındık. Bu, bana uzun vadeli yatırımlar yapılacağı yönünde umut veriyor. Böyle bir sektörde uzun vadeli yaklaşım çok önemli.” şeklinde konuştu.

‘AVANTI EVO SANILANDAN FAZLASINI SUNUYOR’

P.180 Avanti EVO’nun teknik özelliklerine de dikkati çeken Villi, bu uçağın sanılandan çok daha fazlasını sunduğunu vurguladı.

Villi, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu uçak sıradan bir iş jeti gibi görünebilir ama aslında dünyanın en hızlı turboprop uçağı. Jet hızıyla uçuyor, kabini çok daha sessiz ve geniş. Aynı zamanda rakiplerine göre çok daha az yakıt tüketiyor, yani çevreci bir uçak. Hem verimli hem konforlu. Uçağın tasarımında maksimum performans ve yakıt tasarrufu hedeflenmiş. Kanatlar yolcu kabinin gerisinde konumlanıyor, düşük sürükleme ve yüksek verimlilik sağlıyor. Uçakta 3 kaldırma yüzeyi var. Daha teknik anlatabilirim ama sadece şunu bilin, işe yarıyor.”

‘BU BİRLEŞME SIÇRAMAYA YOL AÇABİLİR’

Villi, Baykar-Piaggio birleşmesinin hem üretim kapasitesinde hem de uçuş teknolojilerinde sıçramaya yol açabileceğine vurgu yaptı.

Lorenzo Villi, “Baykar’ın insansız sistemler, yapay zeka ve ileri mühendislik alanındaki yetkinliğini Piaggio’nun köklü havacılık mirasıyla birleştirmesi hem İtalya ve Türkiye hem de Avrupa savunma ekosistemi açısından dikkatle izlenmeli” değerlendirmesinde bulundu.