7 YIL ÖNCE ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ: HAYATA DÖNDÜRÜLDÜ, RÖPORTAJ BİLE YAPILDI!

ABD merkezli CNN International’ın eski Beyaz Saray muhabiri Jim Acosta, kamuoyunu sarsan bir röportaja imza attı.

‘KAÇIRMAK İSTEMEYECEĞİNİZ BİR ŞOV’

Acosta, 2018 yılında Florida’daki bir okul katliamında hayatını kaybeden Joaquin Oliver’ın yapay zeka ile canlandırılan versiyonunu programına davet etti. Acosta’nın “Kaçırmak istemeyeceğiniz bir şov” sözleriyle duyurduğu yayın, kısa sürede sert eleştirilerin hedefi oldu.

KIZ ARKADAŞINA ÇİÇEK VERMEYE GİTMİŞTİ

The Guardian’da yer alan habere göre 17 yaşındayken hayatını kaybeden Joaquin, Parkland’daki Marjory Stoneman Douglas Lisesi’nde meydana gelen silahlı saldırının 17 kurbanından biriydi. O gün Sevgililer Günü’ydü ve Joaquin, kız arkadaşına çiçek vermek için okula gitmişti.

Röportajı gerçekleştiren Jim Acosta

‘ÇOK ERKEN AYRILDIM’

Acosta, yayında yapay zekayla canlandırılmış Joaquin’e “Sana ne oldu?” diye soruyor. Joaquin ise tekdüze bir sesle şu yanıtı veriyor:

Ancak izleyiciler, yapay zekayla yaratılan figürün yüz ve ağız hareketlerinin oldukça yapay olduğunu, konuşmanın da dublaj gibi hissedildiğini belirterek videoyu yapmacık buldu.

‘HALA YAŞAYAN KURBANLAR VAR’

Sosyal medyada öfke büyürken, birçok kullanıcı Acosta’yı “duyarsızlıkla” suçladı. Bluesky platformunda yapılan bir paylaşımda “Hala hayatta olan röportaj yapabileceğiniz pek çok okul saldırısı kurbanı var. Onlarla konuşsaydınız, bu tamamen yapmacık sözler yerine onların gerçek hislerini öğrenmiş olurduk” ifadelerini kullandı.

Oğullarını kaybeden Oliver ailesi

‘BİR NİMET’

Tartışmaların ardından Acosta, videodaki yapay zeka figürünün bizzat Joaquin’in ailesi tarafından hazırlandığını ve babası Manuel Oliver’ın kendisini bu röportaj için davet ettiğini açıkladı.

Acosta’nın iddiasına göre, ailesi oğullarının sesini yeniden duymanın “bir nimet” olduğunu düşündü. Baba Oliver ise yaptığı açıklamada, “Oğlumu geri getiremem ama sesiyle bir umut yaratabilirim” ifadelerini kullandı.

Yapay zekanın etik sınırlarını yeniden gündeme taşıyan bu yayın hem gazetecilik hem de teknoloji dünyasında “nereye kadar?” sorusunu yeniden sordurttu.