Yazıcı, AK Parti’nin 24. kuruluÅŸ yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, partinin 14 AÄŸustos 2001’den bugüne uzanan süreci ve gündeme iliÅŸkin deÄŸerlendirmelerde bulundu. İlginizi Çekebilir CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın, İstanbul BüyükÅŸehir..
Yazıcı, AK Parti’nin 24. kuruluÅŸ yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, partinin 14 AÄŸustos 2001’den bugüne uzanan süreci ve gündeme iliÅŸkin deÄŸerlendirmelerde bulundu.
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın, İstanbul BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı olduÄŸu dönemdeki baÅŸarısına iÅŸaret eden Yazıcı, bu durumun o dönem bazı kesimler tarafından tehdit olarak görüldüğünü aktardı.
ErdoÄŸan’ın, Aralık 1997’de Siirt’te yaptığı konuÅŸma nedeniyle 4 ay 10 günlük cezaya çarptırıldığını, cezasını Kırklareli Pınarhisar Cezaevi’nde geçirdiÄŸini anımsatan Yazıcı, ErdoÄŸan’ın cezaevindeyken kendisine mektup yazan hemen herkese el yazısıyla cevap verdiÄŸini anlattı.
“Biz birçok yerde bunu görüyoruz, bize gösteriyorlar, ‘İşte cezaevindeyken bana yazdığı mektup’ diye. İnsanlar onu bir hatıra olarak saklıyorlar.” diyen Yazıcı, vatandaÅŸların ErdoÄŸan’ı liderlik özelliklerinin yanında “halkın, Milletin Adamı” olarak da benimsediÄŸini vurguladı.
Yazıcı, 2000’li yılların başında Türkiye’de siyasi, sosyal ve ekonomik kaosun derinleÅŸtiÄŸine, halkın siyaset kurumuna güveninin azaldığına dikkati çekerek, AK Parti’nin bu ortamda milletin talepleri doÄŸrultusunda doÄŸduÄŸunu söyledi.
Sahadan aldıkları verileri deÄŸerlendirerek AK Parti’nin kuruluÅŸunu 14 AÄŸustos 2001’de gerçekleÅŸtirdiklerini anımsatan Yazıcı, “Genel BaÅŸkanımız ve CumhurbaÅŸkanımız Recep Tayyip ErdoÄŸan, ‘Bu partiyi millet kurdu, biz tabelasını astık’ derken bu süreci özetliyor. GeniÅŸ kamuoyu yoklamaları, çalışma grupları ve istiÅŸarelerle bu süreci hazırladık.” ifadelerini kullandı.
“KAPATMA DAVALARI AÇILDI”
AK Parti’nin, kuruluÅŸ sürecinde sık sık vesayetçi yapıların engellemeleriyle karşılaÅŸtığını, bazı basın organlarının “İçiÅŸleri Bakanlığı, ErdoÄŸan’ın yer aldığı bir partinin kuruluÅŸunu kabul etmeyecek” ÅŸeklinde yorumlar yaptığını dile getiren Yazıcı, AK Parti’nin kuruluÅŸ bildirgesini İçiÅŸleri Bakanlığına teslim ettiklerini ve alındı belgesiyle süreci tamamladıklarını anlattı.
Yazıcı, “Kurucular kurulu Bilkent Otel’de bekliyordu. Alındı belgesini götürdük ve 14 AÄŸustos 2001’de partinin kuruluÅŸunu deklare ettik.” ifadelerini kullandı.
Bu süreçte, ErdoÄŸan’ın “partinin kurucusu olamayacağı” gerekçesiyle dönemin Yargıtay Cumhuriyet BaÅŸsavcısı Sabih KanadoÄŸlu tarafından Anayasa Mahkemesine baÅŸvurulduÄŸuna, Anayasa Mahkemesinin verdiÄŸi 6 aylık sürenin sonunda hemen ertesi gün ErdoÄŸan’ı yeniden genel baÅŸkan seçtiklerine iÅŸaret eden Yazıcı, Yargıtay Cumhuriyet BaÅŸsavcılığının bu nedenle AK Parti hakkında kapatma davası açtığını hatırlattı.
Yazıcı, 2008’de ikinci kapatma davasıyla karşılaÅŸtıklarını, Anayasa Mahkemesinin bir maddeyi iptal ederek davayı sonuçsuz bıraktığını kaydetti.
27 NİSAN E-MUHTIRASI
27 Nisan 2007’de Genelkurmay BaÅŸkanlığının internet sitesine konulan ve Türk demokrasisinin “kara lekesi” olarak anılan “e-muhtıra” sürecine de deÄŸinen Yazıcı, e-muhtırayla hükümete “aba altından sopa gösterildiÄŸini” ifade etti.
Yazıcı, o güne ilişkin şunları anlattı:
“Resmi konutta toplandık. 10’u aÅŸkın arkadaÅŸ vardık orada. Okuduk, tartıştık, irdeledik. Buna verilecek cevap metni hazırlandı. Hazırlanan cevap metnini tartıştık, düzeltmeler yaptık, son ÅŸeklini verdik. Kimi arkadaÅŸlarımız bunu internet ortamında yayınlayalım görüşündeydi. Kimilerimiz de ‘Hayır, internet ortamında deÄŸil, bu doÄŸrudan hükümeti hedef alıyor, hükümet sözcüsü televizyonların karşısına geçip bu bildiriyi okuyacak’ dedi. Bu görüş kabul edildi. Bildiriyi hükümet sözcüsü, o zaman Sayın (Cemil) Çiçek’ti, o okudu. Çok ilginçti, o zamana kadar bizim toplanıp bu konuyu konsülte ettiÄŸimiz haber oluncaya kadar, BaÅŸbakan’a baÄŸlı olduÄŸu halde, BaÅŸbakan’ın telefonlarına çıkmayan Genelkurmay BaÅŸkanı’nın yaverleri, yardımcıları mazeret uyduruyor, ‘UlaÅŸamadık, ulaşınca bildireceÄŸiz, aradığınızı arz edeceÄŸiz’ deyip geçiÅŸtiriyorlardı. Ne zaman ki ‘AK Parti toplandı ve çok sert cevap verecek’ ÅŸeklinde yayınlar yapılmaya baÅŸlayınca telefona çıktı.”
27 Nisan e-muhtırasına verilen cevapla, çok güçlü bir dik duruÅŸ sergilediklerini vurgulayan Yazıcı, “Bunun bir siyasal okunuÅŸu var, siyaseten okunuÅŸu darbe önlemektir. İlk darbe önlemeyi AK Parti kadroları yapmıştır.” dedi.
“MİLLET İKİNCİ KEZ DARBEYİ ÖNLEDİ”
Yazıcı, 2008’de açılan ikinci kapatma davasının “laikliÄŸe aykırı eylemler” iddiasına dayandığını anımsatarak, “Ramazan çadırındaki ‘HoÅŸ geldin Ya Åžehr-i Ramazan’ ifadesi bile delil olarak sunuldu. Bu dava, Türkiye’ye 20 milyar doların üzerinde ekonomik zarar verdi, yabancı sermaye giriÅŸini azalttı.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Yazıcı, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016 darbe giriÅŸiminin, “ErdoÄŸan’ın liderliÄŸinde milletin önlediÄŸi ikinci darbe” olduÄŸunu belirterek, “CumhurbaÅŸkanımızın çaÄŸrısıyla millet meydanlara yığıldı. Kimisi tankların mermi kanallarını kapamaya çalıştı. Darbe teÅŸebbüsü sabah olmadan önlendi. Bu, siyasi tarihte altın harflerle yerini aldı.” ifadelerini kullandı.
“TERÖRSÜZ TÜRKİYE” SÜRECİ
“Terörsüz Türkiye” süreci ile Türkiye’nin ayağındaki prangalardan kurtulacağını vurgulayan Yazıcı, bu süreçte ÅŸehit yakınlarını, gazileri asla incitmeyecek ÅŸekilde hareket edeceklerinin altını çizdi.
Terör örgütü PKK’nın fesih ve silah bırakma kararını, ardından yaÅŸanan geliÅŸmeleri anımsatan Yazıcı, bundan sonraki süreçte TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, KardeÅŸlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarının önemine vurgu yaptı.
Yazıcı, AK Parti iktidarları olarak, milletten görev aldıkları 3 Kasım 2002’den bu yana demokratikleÅŸme alanında önemli icraatları devreye soktuklarının altını çizerek, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:
“Bunu istemeyenler olduÄŸunun farkındayız. İnÅŸallah onlara da fırsat vermeden bu süreci yürütürüz. BirliÄŸimiz, bütünlüğümüz önemlidir. BirliÄŸimiz, bütünlüğümüz bozulmazsa, güçlü olursa, o tür fırsatçıların da heveslerini kursaklarında bırakırız, Terörsüz Türkiye hedefimizde baÅŸarıya ulaşırız. İnÅŸallah Cumhuriyeti’mizin ikinci yüzyılının en büyük projesi olur.”
“YENİ ANAYASA MİLLETİN HAKKIDIR”
AK Parti Genel BaÅŸkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, yeni anayasa çalışmalarına iliÅŸkin de “Anayasa yapmak milletin hakkıdır. Bu hak, tekel bir haktır. Devredilmez, vazgeçilmez. Ancak çok nüfuslu topluluklarda millet bunu doÄŸrudan doÄŸruya yapmaz, temsilcileri aracılığıyla yapar. Temsilcileri aracılığıyla yapıyorsa dönüş onayını bekler, o onaya da referandum diyoruz.” dedi.
Yürürlükteki 1982 Anayasası’nın darbeciler tarafından yapıldığını ifade eden Yazıcı, ÅŸunları kaydetti:
“1921 Anayasası KurtuluÅŸ Savaşı sürecinde, 1924 Anayasası devletin kuruluÅŸ aÅŸamasında yapılmış. Onlara da o koÅŸullarda normal diyelim. 1961Anayasası, 1960 darbesinden sonra darbeciler tarafından yapılmış. Bugün yürürlükte bulunan 1982 Anayasası darbeciler tarafından yapılmış bir anayasa. Yani darbeleri biz artık Türkiye’nin gündeminden çıkarttık, darbeleri önledik derken hala darbecilerin yaptığı, mimarı darbeciler olan bir Anayasa ile yönetilmek Türk milletine yakışmıyor, uygun düşmüyor. Bütün siyasi partiler birleÅŸip bu anayasayı inÅŸa etmeliyiz. Arzumuz bu. Anayasa yaparsak Türkiye’nin kazanımı olur.”
Anayasa’da bugüne kadar 19 deÄŸiÅŸiklik yapıldığını, 2017’de CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildiÄŸini ve mevcut Anayasa’nın CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi’ne entegre edildiÄŸini anımsatan Yazıcı, hemen hemen her siyasi partinin seçim beyannamesinde de yeni bir anayasa vaadinin olduÄŸuna dikkati çekti.
Yazıcı, Türkiye’nin evrensel deÄŸerleri savunan bir ülke olduÄŸunu vurgulayarak, “Gazze’deki katliamı her platformda dile getiren tek ülke Türkiye’dir. ‘One Minute’ çıkışı ve ‘Dünya beÅŸten büyüktür’ vurgusu, bu yaklaşımın örnekleridir. Çevremizdeki ihtilafların çözümünde en önemli aktör konumundayız.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.