Bakan Tunç: CHP genel merkezi adeta bir yalan üretim merkezine dönüşmüş durumda

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç,AK Parti Kongre Merkezi’nde partinin 24. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda TRT Haber’e önemli açıklamalarda bulundu. İlginizi Çekebilir Konuşmalarından öne çıkan satır başları şöyle;Milletimiz bir çıkış yolu aradı..

Bakan Tunç: CHP genel merkezi adeta bir yalan üretim merkezine dönüşmüş durumda
Yayınlanma: Güncelleme: 8 views

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç,AK Parti Kongre Merkezi’nde partinin 24. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’nda TRT Haber’e önemli açıklamalarda bulundu.

İlginizi Çekebilir

Konuşmalarından öne çıkan satır başları şöyle;Milletimiz bir çıkış yolu aradı ve o çıkış yolu ile Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde AK Parti’nin kurulmasını sağladı ve kurduktan sonra da kurdurduktan sonra da çok kısa süre içerisinde tek başına iktidara getirdi. 23 yıldır iktidardayız.

AK Parti’nin 23 yıldan bu yana iktidarda kalmasının yegane sebebi iktidarda milletin sesine kulak vermesi.

“23 YILLIK ÇETİN BİR MÜCADELE VERDİK”

Milletin taleplerine duyarlı olması ve bir taraftan 81 vilayetimizi yatırım hamleleriyle eserlerle donatırken milletin refahını artırmaya çalışırken diğer yandan da Türkiye’nin yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşması mücadelesi vermesi. 23 yıllık çetin bir mücadele verdik.

Bu mücadelede hem Türkiye’nin ekonomik ve fiziki kalkınması hem de yüksek standartlı demokrasi mücadelesinde çok büyük engellerle de karşılaştı. Vesayetçi darbeci anlayışın engellemeleri hiç kesintiye uğramadı.

2001’de AK Parti kurulurken bir kapatma davası ile karşı karşıya kalındı. Kurucu üyelerinin arasında bir başörtülü kurucu üye olduğu için AK Parti Anayasa Mahkemesi o dönemde ihtar davası verdi. Çok kısa bir sürede sonra milletimiz AK Parti’mizi tek başına iktidara getirdi ve yeni bir dönemin kapılarını araladı.AK Parti’nin kurulmasını sağlayan aziz milletimiz.

Son dakika… Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu CHP’den istifa etti

“REFORM VE KALKINMA HAMLELERİ TERÖRSÜZ TÜRKİYE’NİN ÖNÜNÜ AÇTI”

Son bir yıla baktığımız zaman terörist Türkiye olarak adlandırdığımız bu sürece kolay gelinmedi. 2002’den itibaren olağanüstü halin bölgede kaldırılmasıyla başlayan bir süreç ve sonrasında ayrımcılığın ortadan kaldırılması sadece Kürt vatandaşlarımız için değil bütün vatandaşlarımız için temel hak ve özgürlüklerin o kısıtlandığı yılları hatırlıyoruz.

“ADALET SİSTEMİMİZE YÖNELİK SALDIRILAR, MAKSATLI SALDIRILARDIR”

Bugün bugün bazı eleştirilerde bulunanlar, basın özgürlüğünden yakınanlar, yargının bağımsız olmadığını söyleyenler önce bir geçmişe baksınlar.Yargı maalesef vesayetçi anlayışın arka bahçesi olarak çalışıyordu.Yani 27 Mayıs’ta bu millet bunu acı bir tecrübeyle yaşadı.12 Eylül’de yargı darbecilere kol kanat gerdi.Gençleri bir sağdan bir soldan diyerek dar ağacına götürdü.28 Şubat’ta o üniversite birincisi kızlarımız başörtülü olduğu gerekçesiyle kürsülerden yaka paça indirilirken bu ülkenin yargıçları o indirenlere hesap sormadı.Ama 15 Temmuz’a geldiğimiz zaman, 15 Temmuz’da milletimiz demokrasi mücadelesi verirken kahramanca, bu ülkenin yargısı da evlerinde oturmadı savcılarımız, hakimlerimiz koştular, adliyelerde darbeciler hakkında gözaltı kararları verdiler, yakaladılar ve millet huzurunda hesap vermelerini sağladılar.

Yani burada özellikle yargıya yönelik eleştiriler, adalet sistemimize yönelik saldırılar, maksatlı saldırılardır.Birtakım çevrelerin özellikle ana muhalefet partisinin yargıya yönelik saldırgan tavrını milletimiz ibretle izliyor.

Tabii hazmedilemeyen yargının vesayetçi darbeci anlayıştan kurtulmuş olması tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruması milletin hakkını hukukunu koruması ve bir takım yolsuzluk soruşturmalarının adeta siyasi soruşturmaymış gibi topluma algılatma çabaları boşa çıkan çabalar, boşa çıkacak olan çabalardır.

Dolayısıyla bahsedilen soruşturmalarda itirafçı beyanları,diğer kanıtlar, dijital kanıtlar, tüm bunlar ortadaykensuçüstü halleri ortadayken, bu soruşturmalar bir yandan İstanbul’da farklı ilçelerde devam ederken bir yandan maalesef bazı belediyelerde hala yolsuzluğun devam etmiş olduğunu ve bu pervarsızlığın da nasıl sürdüğünü milletimiz apaçık görüyor.

“CHP GENEL MERKEZİ ADETA BİR YALAN ÜRETİM MERKEZİNE DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA”

Manavgat’taki durum gibi. Suçüstü yapıldı.Önce onu da inkar etmeye çalıştılar ama görüntüler çıkınca yine Şile’de İzmir’de kendi başkanları eski başkanlarıyla ilgili dosyayı savcılığa takdim eden kişi.Dolayısıyla tüm bunlar ortadayken yargı süreçlerini beklemek yerine meydanlarda bu yargı süreçlerini sanki siyasi bir soruşturmaymış gibi özellikle bu adli soruşturmaları gölgelemeye çalışan bir çaba içerisinde olduğunu görüyoruz ana muhalefetin.Maalesef Cumhuriyet Halk Partisi genel merkezi adeta bir yalan üretim merkezine dönüşmüş durumda.Bu Cumhuriyet Halk Partisi seçmenine de yazık.Türkiye’nin ana muhalefeti böyle olmamalı.

Milletimiz karalama siyaseti ile icra siyaseti, eser siyaseti yapanın kim olduğunu çok net bir şekilde ayırıyor ve bugüne kadar hep ayırdı.Çünkü Yalan üretimiyle bir yere varamazsınız.Keşke muhalefette kaliteli olsa, muhalefet proje üretse, muhalefet yanlış yapan, yolsuzluk yaptığı iddia edilen arkadaşlarına sahip çıkmasa.Biz de sonuna kadar adaletin ortaya çıkmasını istiyoruz, soruşturulmasını istiyoruz.İçimizdeki çürük elmalar temizlensin diyebilse, ki bu soruşturmalar sadece Cumhuriyet Halk Partili belediyelere değil, AK Partili belediyelere de soruşturmalar açıldı geçmişte.30 soruşturma açıldı AK Partili belediyelere, 13 tanesinde mahkumiyet var.Ama hiçbir AK Partili yönetici çıkıp da bunlara sahip çıkmadı.

Son dakika: Terfi eden askerlerin diplomaları eksik iddiası! MSB kaynaklarından açıklama geldi

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.