İsrail’in yıllardır tartışmalı olan ve uluslararası baskı nedeniyle askıda tuttuğu “E-1” planı için yeniden harekete geçti. FİLİSTİN DEVLETİNİ İMKANSIZLAŞTIRACAK Kudüs’ün doğusundaki 12 kilometrekarelik alanda uygulanması planlanan proje, yasa dışı Maale..
İsrail’in yıllardır tartışmalı olan ve uluslararası baskı nedeniyle askıda tuttuğu “E-1” planı için yeniden harekete geçti.
FİLİSTİN DEVLETİNİ İMKANSIZLAŞTIRACAK
Kudüs’ün doğusundaki 12 kilometrekarelik alanda uygulanması planlanan proje, yasa dışı Maale Adumim yerleşimini Kudüs’e bağlayarak Doğu Kudüs’ü Batı Şeria’dan koparacak. Uzmanlara göre bu adım, Batı Şeria’nın kuzey ve güneyini fiilen ikiye bölecek ve bağımsız, yaşanabilir bir Filistin devletinin önünü tamamen kapatacak.
‘YASADIŞI İŞGAL BÖLGESİ’
İsrail makamları, E-1’i Maale Adumim’in “doğal genişleme alanı” olarak savunuyor. 40 bini aşkın nüfusa sahip bu yerleşim, onlarca okul, sinagog ve ticaret merkezi ile İsrail’in bölgedeki işgal politikasının simgesi. Yerleşim sakinleri kendilerini Kudüs’ün banliyösünde yaşayan sıradan vatandaşlar olarak tanımlasa da uluslararası hukuk, burayı yasa dışı işgal bölgesi olarak kabul ediyor.
3 BİN 400 KONUT İNŞA EDECEKLER
1999’da onaylanan plan, ABD’nin itirazı nedeniyle yıllarca ertelendi. Ancak dünyadan özellikle de Avrupa’dan peş peşe gelen Filistin Devleti’ni tanıma kararlarının ardından İsrail yeniden harekete geçti. Bu sözde plan kapsamında E-1 bölgesine 3 bin 400’den fazla konut inşa edilmesi hedefleniyor. Bölge halihazırda sivil yerleşimlere, hayvancılık alanlarına ve büyük bir İsrail polis merkezine ev sahipliği yapıyor.
TAHLİYE EMİRLERİ YÜRÜRLÜKTE
Plan, 5 binden fazla Filistinin yerinden edilmesini içeriyor. İsrail, bu insanların evlerinin ve geçim alanlarının “ruhsatsız” olduğunu öne sürüyor. Daha önce çöplük yakınında bir bölgeye taşınmaları önerilen Filistinliler, uluslararası tepkiler sonucu sürece dahil edilecekleri sözü alsa da tahliye emirleri hala yürürlükte.
‘TAMAMEN YOK EDECEĞİZ’
Bununla birlikte İsrail’in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, E-1’in “Filistin devleti fikrini tamamen yok edeceğini” açıkça dile getirdi. Smotrich, Netanyahu ve eski ABD Başkanı Trump’ın projeye onay verdiğini öne sürdü. Washington ise net bir tavır ortaya koymak yerine konuyu geçiştirerek önceliğin “Gazze’de savaşın bitirilmesi” olduğunu savundu. Smotrich, Batı Şeria’daki planlama süreçlerinden sorumlu olduğu gibi, Filistinlilere yönelik şiddet çağrıları nedeniyle İngiltere, Kanada, Avustralya, Hollanda ve Yeni Zelanda’nın yaptırım listesinde bulunuyor.
‘VAROLUŞSAL BİR TEHDİT’
Batı Şeria’daki 19 yasa dışı yerleşimin liderleri de Netanyahu’ya gönderdikleri mektupta, “Egemenliğin yalnızca belirli bölgelerde değil, tüm Batı Şeria’da hayata geçirilmesi zorunludur” diyerek işgali derinleştirme çağrısı yaptı. Mektupta, bazı ülkelerin Filistin’i tanıma adımlarının “İsrail için varoluşsal bir tehdit” olduğu iddia edildi.
ULUSLARARASI TOPLUMDAN TEPKİ
Uluslararası toplum ise E-1 planına sert şekilde karşı çıkıyor. Avrupa Birliği, Almanya, İspanya, İslam İşbirliği Teşkilatı, Norveç ve Birleşmiş Milletler, bu adımın iki devletli çözümü tamamen ortadan kaldıracağı uyarısında bulundu. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Tutumumuz nettir: Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’daki İsrail yerleşimleri uluslararası hukuka aykırıdır” diyerek planın bölgeyi böleceğini ve Filistin’in yaşayabilirliğini ciddi biçimde zedeleyeceğini vurguladı.
‘KANI DURDURMAYACAK, ARTIRACAK’
Filistin yanlısı “Barış Şimdi” hareketi ise Netanyahu hükümetinin her fırsatta Batı Şeria’daki ilhakı derinleştirdiğini belirterek, “Bu politika kanı durdurmak yerine artıracaktır” uyarısında bulundu.
E-1 tartışması 1990’lardan bu yana İsrail siyasetinde kırmızı çizgi olarak bilinse de bu kez, itirazlara rağmen onay sürecinin son aşamaya geldiği belirtiliyor. Dünyanın gözü, inşaatın fiilen başlayıp başlamayacağı ve bu hamlenin Filistin topraklarında yaratacağı telafisi olmayan tahribatta.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.