Havran ilçesine baÄŸlı İnönü Mahallesi’ne yaklaşık 2 kilometre uzaklıktaki Kocaçal Tepe’nin İnboÄŸazı mevkisinde yer alan Andık MaÄŸarası, 1949 yılında Prof. Dr. Kılıç Kökten tarafından keÅŸfedildi. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Arkeoloji..
Havran ilçesine baÄŸlı İnönü Mahallesi’ne yaklaşık 2 kilometre uzaklıktaki Kocaçal Tepe’nin İnboÄŸazı mevkisinde yer alan Andık MaÄŸarası, 1949 yılında Prof. Dr. Kılıç Kökten tarafından keÅŸfedildi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Derya Yalçıklı ve ekibi tarafından mağarada yürütülen kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Balıkesir Kuva-yi Milliye Müzesi Müdürlüğü, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Havran Belediyesinin destekleriyle yapılıyor.
Sabahın ilk ışıklarında İnönü Mahallesi’ndeki kazı evinden yola çıkan ekip, arazi aracıyla patikadan Kocaçal Tepe’ye ulaşıyor.
Yolun bittiği noktada araçtan inen ekip, sularını eşeğe yükleyip yaklaşık 500 metre uzaklıktaki mağaraya yürümeye başlıyor.
Dar, engebeli ve taşlık arazide tek sıra halinde yürüyen kazı ekibi, zorlu yolculuğun ardından ulaştıkları 59 metre derinlikte ve birçok galeriden oluşan mağarada kazı çalışmalarına başlıyor.
Titizlikle yürütülen kazılarla mağarada geçmişin izleri sürülüyor. Birçok seramik kap, taş ve kemikten yapılmış aletlerin bulunduğu mağaranın duvarında, bir dağ zirvesi ve leopar figürünün bulunduğu resim de yer alıyor.
“BURADA YOÄžUN BİR PREHİSTORİK YERLEŞİM VAR”
Kazı Başkanı Prof. Dr. Derya Yalçıklı yaptığı açıklamada, kazı çalışmalarına 2022 yılında başladıklarını söyledi.
Mağaranın kuzey ve doğu galerilerinde çalışmalarını yürüttüklerini belirten Yalçıklı, şöyle konuştu:
“YerleÅŸim tabakası olarak hedeflediÄŸimiz tabii ki Prehistorik (tarih öncesi) çaÄŸlar. Burada yoÄŸun bir Prehistorik yerleÅŸim var. Özellikle Neolitik ve Kalkolitik çaÄŸlara ait tabakaları son yıllarda çok detaylı biçimde saptadık. Geç dönemler olarak milattan önce 1500-1400 arasındaki Geç Tunç Çağı, milattan önce 546’yı kapsayan Arkaik ÇaÄŸ ve 1204 yılı sonrasındaki Orta ÇaÄŸ yani Bizans Dönemi’nde de maÄŸarada bazı ritüel amaçlı uygulamaların yapıldığını çalışmalarımız sırasında belirledik. Daha yakın zamanlarda ise maÄŸaranın ağıl olarak kullanıldığı tespit edildi. Yani böyle bir kullanım devamlılığı da söz konusu.”
“DAHA ESKİ DÖNEMLERE ULAÅžMA ÇABAMIZ DA SÜRÜYOR”
Yalçıklı, kazı çalışmalarında özellikle Neolitik ve Kalkolitik çağlara odaklandıklarını vurguladı.
Çalışmalara yoğun bir şekilde devam ettiklerini dile getiren Yalçıklı, şunları kaydetti:
“Karbon analizlerine göre milattan önce 6700 tarihine ulaÅŸmış durumdayız. Bu, bölge için bilinen en erken tarihlerden biri. Burası hem Kalkolitik hem de Neolitik çaÄŸlarda çeÅŸitli evrelerde yerleÅŸim amacıyla kullanılmış. Bu tabakaları saptıyoruz. YaÅŸam alanları, maÄŸaranın çeÅŸitli galerilerinde, gözlerinde oluÅŸan tabanlar ve ocakların bulunduÄŸunu görüyoruz.”
Çalışmalar sırasında günlük yaşamda kullanılan seramik kapların yanı sıra taş ve kemikten yapılmış aletlerin de bulunduğunu ifade eden Yalçıklı, son 2-3 yılda önemli bilgilere ulaştıklarını söyledi.
Kalkolitik ve Neolitik dönemlerin bölgede çok az bilinen ve sadece birkaç merkezden tanınan dönemler olduğunu anlatan Yalçıklı, şu bilgileri verdi:
“Biz de bu dönemler arasındaki detayları burada saptama ve daha fazla bilgi kazandırma çabasındayız. Åžu anda üzerinde çalıştığımız dolguda, yaklaşık 20-25 yıl sürebilecek bir kazı potansiyeli var. Daha erken dönemlere ait tabakaların da olduÄŸunu düşünüyoruz. Henüz onlara ulaÅŸamadık ama farklı alanlarda o potansiyelin olduÄŸunu biliyoruz. Daha eski dönemlere ulaÅŸma çabamız da sürüyor. Åžu anda kazdığımız evreler, bizim için bilinmeyen bu bölgede bilgisi eksik olan dönemler. Dolayısıyla çok büyük katkı saÄŸlayacak bir yerleÅŸim alanı durumunda.”
Yalçıklı, mağaranın Havran için de önemli bir kültürel miras olduğunu vurgulayarak, bazı iyileştirmelerin yapılmasıyla bölgenin turizme büyük katkı sağlayacağını sözlerine ekledi.
Havran Belediye Başkanı Emin Ersoy da ilçelerinde bulunan mağarada yapılan kazı çalışmalarına ellerinden gelen desteği verdiklerini dile getirdi.
Havran’ın tarımı ve coÄŸrafi güzelliyle ön plana çıktığını anlatan Ersoy, maÄŸaranın turizme kazandırılmasının kente büyük katkı saÄŸlayacağını ifade etti.