Emine Erdoğan, Melania Trump’ı içten sevgi ve saygıyla selamlayarak başladığı mektubunda, Washington’da Beyaz Saray’daki buluşmalarında Melania Trump’ın içten sohbeti ve zarif ev sahipliğinin üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen zihninde hala..
Emine Erdoğan, Melania Trump’ı içten sevgi ve saygıyla selamlayarak başladığı mektubunda, Washington’da Beyaz Saray’daki buluşmalarında Melania Trump’ın içten sohbeti ve zarif ev sahipliğinin üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen zihninde hala tazeliğini koruduğunu belirtti.
Baş başa yedikleri yemek ve bahçede yaptıkları yürüyüş esnasında Trump’ın paylaşımlarının, güncel meselelere dair hassasiyet taşıyan bir vicdana sahip olduğunu hissettirdiğini ifade eden Emine Erdoğan, bu vicdani hassasiyetin yansımasını, Melania Trump’ın geçtiğimiz günlerde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yazdığı mektubunda da gördüğünü bildirdi.
“UKRAYNA’DA KİMSESİZ ÇOCUKLARA GÖSTERDİĞİNİZ DUYARLILIK, KALPLERE UMUT AŞILAYAN BİR GİRİŞİM”
Trump’ın söz konusu mektubunda yazdıklarının insanlığın ortak hissiyatına tercüman olduğunu düşündüğünü ve bu kıymetli duruşu takdirle karşıladığını kaydeden Emine Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“MEÇHUL ASKER’ KAVRAMINI, BİR GÜN ÇOCUKLAR İÇİN DE KULLANACAĞIMIZ AKLINIZA GELİR MİYDİ?”
Gazze’nin tarihte benzeri görülmemiş bir zalimliğe, çağın en acı soykırımına sahne olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, mektubunda, şunları aktardı:
Emine Erdoğan, kahkahaları susturulanların yalnızca Ukrayna’nın çocukları olmadığını, Filistin’in çocuklarının da aynı neşeyi, aynı özgürlüğü, aynı onurlu geleceği hak ettiklerini belirterek “Gazze’deki insani krizin durdurulmasına yönelik güçlü çağrınızı içeren bir mektubu da İsrail Başbakanı Netanyahu’ya göndermeniz son derece anlamlı olacaktır. Dünyanın ortak bir uyanışa geçtiği, Filistin’in tanınmasının küresel bir iradeye dönüştüğü bu günlerde, Gazze adına sizden gelecek bir çağrının, Filistin halkına tarihi bir sorumluluğun da ifası olacağı kanaatindeyim.” ifadelerini kullandı.
“ÇARPIK DÜZENE KARŞI SESİMİZİ VE GÜCÜMÜZÜ BİRLEŞTİRMELİYİZ”
Filistin’de yaşananların, bir soykırımın da ötesinde, bir grup insanın çıkarı ve rahatı için kalan herkesin ve her şeyin değersizleştirilebildiği keyfi bir uluslararası sistemin dayatılması olarak değerlendiren Emine Erdoğan, dünyanın bazı bölgelerindeki çocukların yaşamını, diğerlerinden daha değersiz gören bu çarpık düzene karşı seslerini ve güçlerini birleştirmeleri çağrısında bulundu.
Emine Erdoğan, itibarsızlaştırılan uluslararası hukuk kurallarını ve ortak insani değerleri savunmak, müşterek ilkeleri etrafında kenetlenmek mecburiyetinde olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.