TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş: Yıl sonuna kadar komisyon çalışmaları sonlanacak

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, AA Editör Masası’nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.Komisyonun en önemli özelliğinin “temsil gücü” olduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edilen, grubu bulunan ve bulunmayan..

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş: Yıl sonuna kadar komisyon çalışmaları sonlanacak
Yayınlanma: Güncelleme: 20 views

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, AA Editör Masası’nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.Komisyonun en önemli özelliğinin “temsil gücü” olduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edilen, grubu bulunan ve bulunmayan bir parti hariç bütün partilerin katıldığı, şimdiye kadar aldığı kararların tamamını da ittifakla almış olduğu bir komisyon” ifadelerini kullandı.

İlginizi Çekebilir

“KOMİSYON OLAĞANÜSTÜ YETKİLERLE DONATILMIŞ BİR KOMİSYON DEĞİL”

Komisyonun kendi yönergesini hazırlayarak çalışmaya başladığını belirten Kurtulmuş, şu ifadeleri kullandı;

“Türkiye’nin bütün birikmiş sorunlarını çözebilecek bir komisyon değil. Bu komisyon olağanüstü yetkilerle donatılmış bir komisyon değil.

Esasında, İmralı’dan gelen açıklama ve arkasından örgütün kendisini feshetme kararını ilan etmesi, sembolik olarak da silahları bırakmaya başlamasıyla birlikte sürecin gerektirdiği bir takım düzenlemelerin yapılabilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de bir komisyona ihtiyaç vardı. Bu komisyon kuruldu.

Bu komisyonun şöyle bir özelliği var: Çok büyük bir temsil gücü var. Yani Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edilen, grubu bulunan ve bulunmayan bir parti hariç bütün partilerin katıldığı; şimdiye kadar aldığı kararların tamamını da ittifakla almış olduğu bir komisyon. Kendi yönergesini hazırladı ve çalışmaya başladı.

Yani burada bir yasa hazırlanmayacak, anayasa hazırlanmayacak. Neler yapılabileceğine ilişkin teklifler Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne hazırlanıp gönderilecek.

Alemdağ Spor Kulübü Başkanı Tuncay Meriç’in ölümüyle ilgili 1 şüpheli yakalandı

MİLLİ DAYANIŞMA, KARDEŞLİK VE DEMOKRASİ KOMİSYONU İSMİ NASIL BELİRLENDİ?

Şimdi şöyle, bir kere bu komisyon öyle çok kolay kurulmadı. Uzun görüşmelerle, müzakerelerle, aylar süren yoğun bir mesai ile kuruldu. Şuna gayret ettik: Herkesin görüşünü aldık. En ufak görünen grubun dahi parlamentoda söz sahibi olan arkadaşlarımızın bütün farklılıklarını yansıtabileceği bir temas zincirini yürüttük. Siyasi parti liderleriyle, parlamentodaki temsilcilerle konuşarak ismi de bu şekilde ortaya çıkardık. Onlarca isim teklifi oldu.

Burada beklentileri karşılamak önemli. Bunlardan bir tanesi millî dayanışma. Yani toplumdaki bu mesele vesilesiyle bir kere daha ezelî-ebedî kardeşliğimizi hatırlatmak. Bunu Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla; Sünnî’siyle, Alevî’siyle bütün toplum kesimlerinin en üst düzeyde bir dayanışmasının temin edilmesini sağlamak için bu komisyon bir araç olsun. Birisi buydu.

Kardeşlik tabii bizim ihtiyacımız olan ve sürekli duygularını artırmamız gereken bir olgu. Bunu da bir vurgu olarak koyduk. Tabii ki bu süreçle birlikte Türkiye’nin hem bu konuya bağlı hem de diğer geniş anlamda demokrasi meseleleri de burada gündeme gelecek, kaçınılmaz olarak gelecek. Türkiye’nin demokratik standartlarının daha da iyileştirilmesi için tekliflerin, görüşlerin bu komisyonda dile getirilmesi ve bunun sonunda da oluşacak bu görüşmeler sonucunda komisyonun aldığı kararları bir şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’na sevk etmesi söz konusu olacak.

KOMİSYONDA KARARLAR NASIL ALINIYOR?

Komisyonda kararları beşte üç çoğunlukla alıyoruz. Daha doğrusu özellikle komisyonun nihai kararlarını alması, yasa hazırlıklarının yapılması gibi nitelikli konularda nitelikli çoğunluğa ihtiyaç var. Ve şimdiye kadar da çok şükür, dediğim gibi, beşte üçün de üzerinde aldığımız kararları hep ittifaklı olarak bugüne kadar getirdik.

Burada da çok katılımcı bir yol izledik. Bütün siyasi parti gruplarından ve grubu olmayan, bu komisyonun üyesi olan arkadaşlarımızdan isim teklif etmelerini söyledik. Dün akşam tekrar son tabloya bir kere daha baktım: 491 isim, yani kişi ve kurum ismi teklif edilmiş. Tabii ki bunların hepsini dinleyebilmek mümkün değil.

Ama şunu yapıyoruz: Hangi parti, hangi kişi kimleri teklif etmiş; bir ara kesit oluşturmaya ve ana akım diyelim ki önümüzdeki dönemde iş dünyasından temsilciler katılacak, sendikalardan temsilciler katılacak. Orada da ana akım, komisyonun önemli çoğunluğunun teklif etmiş olduğu isimleri buraya davet edeceğiz.

Gönlümüz arzu eder ki Türkiye’nin bütün sözü olan herkesi dinleyelim. Böyle bir vaktin olacağını zannetmiyorum. Süreci de çok uzatmadan, bir takım yanlış anlaşılmalara, zehirlenmelere, provokasyonlara asla mahal bırakmadan etkin bir şekilde yönetmemiz gerekiyor.

Ve şimdiye kadar olan süreçlerde de ana akım, Türkiye’nin bu konuyla ilgili temel aktörlerini, fikri olanları dinleyeceğiz. Yine önümüzdeki kararlaştırdığımız toplantılardan birisi iş dünyası, sendikalar; arkasından da çatışma çözümleri üzerinde uzman olan ve bu konuda çalışmalar yapmış olan akademisyenleri, sahada bu konuyla ilgili uygulamacıları dinleyeceğiz.

Mühim olan, burada herkesin kendi görüşünü dile getirmesi. Yani şöyle bir algıya da kamuoyumuzun sahip olmaması lazım: Komisyonda herkesin konuştuğu şey, komisyonun aldığı bir karar değildir. O kadar farklı konular gündeme geliyor ki… Her konuşmacı, ister bir kurumun temsilcisi olsun, isterse şahsı adına buraya gelmiş olsun, nihayetinde kendi kişisel görüşünü söylüyor, tekliflerini yapıyor ve bunlar en sonunda değerlendirilecek.

YIL SONUNA KADAR ÇALIŞMALAR SONLANACAK

Bunun için net bir tarih vermek istemiyorum. Ama zaten komisyonun hemen kuruluşunda aldığımız karar da 31.12.2025’te komisyon çalışmalarının sonlandırılmasıdır. Bunu kendi yönergemizde belirledik. Eğer gerekirse ikişer ay süreyle uzatılabilir. Ama benim şahsi kanaatim, mümkün olan en kısa süre içerisinde bunun tamamlanması ve komisyonun vazifesini ikmal ettiğini Türkiye kamuoyu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’yla paylaşmasıdır.

Komisyon üyesi arkadaşlarımızın her birisinin bir siyasi partisi olmasına rağmen, arkadaşlar burada parti tahassubuyla hareket etmiyorlar ya da parti öncelikleriyle hareket etmiyorlar. Burada herkes komisyonun üyesi. Teklifler geliyor, teklifler olgunlaşacak. Komisyon, yukarıdan, tepeden inme bir yasal düzenleme değil; olgunlaşarak bunlar gündeme getirilecek. Tekrar söylüyorum, ama kararı verecek olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Genel Kurulu’dur. Biz çerçeve oluşturacağız, teklifimizi yapacağız; diyeceğiz ki şu, şu, şu konularda, şu yönde bir yasaya, şu yasalara ihtiyaç var.

Bu masanın hep birlikte muktedir olması lazım. Biz bir şey yapmaya çalışıyoruz. Eğer herhangi bir şekilde yasa çıkarmak mevzu bahis olsaydı, zaten iktidar bloğunun istediği yasayı çıkaracak gücü parlamentoda var.

Mühim olan mesele, burada olgunlaştırarak ve ortaklaşarak Türkiye’nin ihtiyacı olan meseleleri, toplumun geniş kesimlerinin kabul edeceği şekilde yasalaştırmasını sağlamaktır.

Ukrayna Dışişleri Sözcüsü Milliyet.com.tr’ye konuştu: Diğerleri rol yaparken, Erdoğan sonuç aldı

“SİLAH BIRAKMA SEMBOLİK OLARAK ÇOK ÖNEMLİ”

Peki, PKK gerçekten kendisini feshetti mi? Buna karar verecek olan da Meclis’in komisyonu değildir. Nihayetinde bu bir silah bırakma işlemidir. Gerçekten sahada örgütün tamamen kendisini feshettiğinin görülmesidir. Bunun için de devletin ilgili güvenlik birimleri, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Milli İstihbarat Teşkilatımız başta olmak üzere sahada bütün bu gözlemlerini yaparlar, raporlarını ortaya koyarlar. Sonunda da Türkiye’nin en üst güvenlik kurulu olan Milli Güvenlik Kurulu der ki: “Evet, bu örgüt kendisini feshetmiştir.”

Silah bırakma sembolik olarak çok önemli, yani İmralı’nın açıklamasını çok değerli buluyorum. İmralı ne dedi? Bütün unsurlarıyla birlikte örgütün kendisini feshetmesini teklif etti. Buna mukabil örgüt bir araya gelerek kendisini fesheden ilan etti ve üçüncü adım olarak da sembolik bir törenle silahlar yakıldı.

Burada da şunu söylemek istiyorum: Asıl olan, terörün arkasındaki bütün unsurların ortadan kaldırılması, terörü oluşturan bataklığın kurutulmasıdır. Bugün bazıları şöyle bir eleştiride bulunuyor: “Efendim, ya bunlar eski silahları teslim ettiler.” E kardeşim, 50 yıllık, 100 yıllık cumhuriyetin 50 yılı terörle geçmiş. Ağır bir bedel ödemişiz. Bu terörün arkasında kimlerin olduğunu, hangi devletlerin hangi silah desteklerini, hangi istihbarat desteklerini, hangi siyasi destekleri verdiklerini biliyoruz. Gün gün, sene sene bunları yaşamışız.

“PKK’NINKENDİSİNİ FESHETME SÜRECİNİ HIZLANDIRMASI LAZIM”

Bu kadar büyük bir tecrübeden sonra, diyelim ki örgüt elindeki son tabancayı dahi teslim etse, eğer örgütü ortaya çıkaran bu bataklık kurutulmadan, bu şartlar, siyasi ve diğer şartlar ortadan kaldırılmadığı sürede, diyelim ki bir müddet sonra örgütü bu şekilde silahlandıran ülkelerin tekrar silahlandırması da aşikârdır.

Bu iş hayırlı bir iştir. Bu işin bir an evvel tamamlanması, bunun için de örgütün süratle silah bırakma ve kendisini feshetme sürecini hızlandırması lazım.

Beşiktaş’ta 2. Sergen Yalçın dönemi başlıyor! Sözleşme süresi belli oldu

“ÖZERKLİK KONUSU HİÇBİR ZAMAN GÜNDEME GELMEDİ”

Komisyon çalışmaları öncesinde, sırasında ve sonrasında, hiçbir şekilde “özerkliktir”, “bağımsızlıktır”, “ayrı bir bölge”, “Kürtçenin resmi dil olması” gibi talepler, bizim bulunduğumuz hiçbir ortamda gündeme gelmedi. Ve zaten böyle bir talebin olmadığı, aşikâr bir şekilde ilgilileri tarafından dile getiriliyor.

Hatta maalesef o kadar açık bir provokasyon oldu ki, bir milletvekili arkadaşımız komisyonda konuşulmamış, hiçbir şekilde dile getirilmemiş bir konuyu “madde madde komisyonda bugün şunlar şunlar, şu parti tarafından konuşuldu” diyerek tamamıyla yalan, yani her cümlesi yalan olan bir paylaşımda bulundu. Bu kabul edilemez. Yani bu süreci doğrudan doğruya baltalamaktır.

Biz onun için dedik ki: Gelin komisyonda siz de olun. Burada ne konuşuluyor? Karşı çıkacağınız konulara karşı çıkın, hassasiyetleriniz neyse onları söyleyin. Şimdi herkes komisyonda geliyor, kendi pozisyonu bakımından hassasiyetlerini söylüyor. Ama hiç kimsenin, böylesine önemli bir şekilde çalışan ve neredeyse Türkiye siyasi tarihinde görünmemiş bir siyasi ittifakla bugüne kadar getirdiğimiz komisyon çalışmalarını provoke etmesini doğru bulmadığımı ifade etmek isterim.

MECLİS ÖNÜNDE BEYAZ TOROS YAKILMASI

Yine açık söyleyeyim: Burada her ne kadar sıradan bir adli olay gibi görünse de, Meclis’in, komisyonun toplanacağı, ilk dinlemenin başlayacağı gün hemen önünde bir Beyaz Toros’un yakılması da herhalde tesadüf değildir. Bunların farkında olmamız lazım; yaptığımız işin ciddiyetine sahip olmamız lazım.

Çok net bir şey söyleyeceğim: Bu konu hiçbir şekilde ne kişisel ne de siyasi PR meselesi değildir. Eğer bu konuyu kazanırsak, hep beraber kazanacağız. Kaybedersek, maalesef, Türkiye’nin tekrar terörlü günlere dönmesinin ne ağır bir bedeli olacağını görüyoruz. Dolayısıyla burada herkes hassas olsun, dikkatli olsun. Kişisel ve siyasi PR’ların yeri yoktur. Buna tevessül edenleri de milletimiz görür.

‘TEKNOFEST Mavi Vatan’ halkın ziyaretine açıldı

“BİZİ ÇOK YAKINDAN İLGİLENDİREN İKİ TANE ÇOK ÖNEMLİ GELİŞME VAR”

Şunu söylemek isterim: Öncelikle yeni bir durum söz konusu. Sadece Suriye’de değil, bölgede yeni bir durum söz konusu. Yeni durumda bizi çok yakından ilgilendiren iki tane çok önemli gelişme var.

Bunlardan birisi İsrail’in akıl almaz, izansız, vicdansız, insafsız, hukuksuz bir şekilde sürdürdüğü “altın vuruşunu” gerçekleştirme çabasıdır. Yani kendisine vaat edilen “arz-ı mevut” dedikleri, hamasi, irrasyonel bir ideolojinin peşinde artık koşmanın ötesinde, onu gerçekleştirme noktasına gelmiş. Zaten bu, on yıllardır devam eden bir süreç. Gazze’deki soykırımla birlikte bu artık sınırı tanımaz bir noktaya geldi. Bölgedeki bütün devletleri tehdit ediyor. Tehdidi sözle değil, silahla, bombayla yapıyor. İran’ı vuruyor, Lübnan’ı vuruyor, Suriye’yi vuruyor, Yemen’i vuruyor. Bölgedeki bütün ülkeleri tamamıyla kontrolü altına almaya çalışıyor.

Şimdi böyle bir ortamda küresel emperyalizm çok klasik bir yönteme başvurdu. İsrail’in de bunu kullanmaya çalıştığını görüyoruz. O da nedir? Etnik ve mezhebi farklılıklar üzerinden bölgeyi parçalamak. Zaten uzun yıllardır bu gerçekleştirilmiş. Irak’ın, Yemen’in, Suriye’nin, Libya’nın ve Sudan’ın durumu ortada.

Dolayısıyla bu yeni duruma göre, İsrail’in saldırganlığıyla birlikte artık çok hayati bir tehdit haline gelen, Türkiye için de hayati bir tehdit haline gelen bu yeni durumu karşılamak için Türkiye’nin etnik ve mezhebi farklılıkları ortadan kaldıracak kendi tedbirlerini alması gerekir. Bunun yolu barış ve kardeşlikten geçiyor. Biz kendi iç kalemizi tahkim etmek ve bunun dışında da Irak’ta olsun, Suriye’de olsun, bütün farklı etnik kökenlerin ve mezhebi kökenlerin ortak bir yönetim altında buluşmasını temin etmemiz gerekir.

Bu anın vacibidir. Zamanın gereği budur. Türkiye bunu yapmak mecburiyetindedir. Bunun için biz, Suriye’deki kardeşlerimizin hiçbirisini halk olarak ayırmamalıyız: “Bu Türkmen’dir, bu Arap’tır, bu Kürt’tür, bu Ezidi’dir, bu falanca gruptandır” diye ayırmamalıyız.

Dolayısıyla burada önemli bir gelişme de Suriye yönetiminin değişmesidir. Suriye yönetiminde Kürdün kimliğinin olmadığı, pasaportunun olmadığı eski bir Suriye’den bahsediyoruz. Hiçbir kimsenin insan hakkının olmadığı, hayat hakkının dahi bulunmadığı bir Suriye’den bahsediyoruz. Çok şükür, 11 yıllık çok ağır bir tablodan sonra Beşar Esad rejimi değişti ve orada yeni bir yönetim kuruldu. Onun da getirdiği büyük sancıların olduğunun farkındayız.

Bu yönetime bizim en temel özel tavsiyemiz nedir? En başından itibaren burada bütün farklı etnik ve mezhebi grupların bir çatı altında toplandığı üniter bir yapının sağlanması ve herkesin söz hakkının olduğu bir demokrasiye doğru geçişin temin edilmesidir.

Şunu da açık söyleyeyim: Suriye’deki bütün unsurlar için söylüyorum, oradaki Kürtler için de söylüyorum; herhalde Suriye Kürtleri yayılmacı, emperyalist, İsrail’in emellerine hizmet edecek bir hayalin içinde olmazdı.”

Alişan’dan Mourinho’ya çok sert tazminat tepkisi: Haram olsun

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.