Pakistan ve Hindistan, Pahalgam saldırısından sadece birkaç gün sonra, Keşmir’de fiili sınır olan Kontrol Hattı (LoC) boyunca ateş açarak savaş söylemlerine yeniden başladılar. 22 Nisan’da Hindistan yönetimindeki Keşmir’de düzenlenen saldırıda..
Pakistan ve Hindistan, Pahalgam saldırısından sadece birkaç gün sonra, Keşmir’de fiili sınır olan Kontrol Hattı (LoC) boyunca ateş açarak savaş söylemlerine yeniden başladılar. 22 Nisan’da Hindistan yönetimindeki Keşmir’de düzenlenen saldırıda 26 turist hayatını kaybetti.
Sıcak gelişme, Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilimi tehlikeli bir şekilde artırdı. Hindistan, saldırının arkasında Pakistan destekli militanların olduğunu iddia ederken, Pakistan bu suçlamayı reddetti ve tarafsız bir soruşturma önerdi. Bu olayın ardından her iki ülke de diplomatlarını sınır dışı etti, kara ve hava sınırlarını kapattı ve Indus Su Anlaşması gibi ikili anlaşmaları askıya aldı.
Sınır boyunca silahlı çatışmalar devam ederken, her iki taraf da askeri hazırlıklarını artırdı. Hindistan, militanlara karşı operasyonlarını yoğunlaştırdı, binlerce kişiyi gözaltına aldı ve şüpheli militanların evlerini yıktı. Pakistan ise, Hindistan’dan gelebilecek olası saldırılara karşı dini medreseleri geçici olarak kapattı ve sivil halkı olası bir çatışmaya karşı hazırlıklı olmaları konusunda uyardı.
ABD VE BM’DEN HAMLELER
İKİ ÜLKENİN NÜKLEER SAVAŞ BAŞLIKLARI
Ancak, geçmişteki krizlerde olduğu gibi bu sefer de yanlış hesaplamaların nükleer bir çatışmaya yol açabileceği endişesi artıyor. Hindistan 172, Pakistan 170 nükleer savaş başlığına sahip ve nükleer silah kullanımı konusundaki doktrinleri farklılık gösteriyor. Bu durum, uzmanlara göre potansiyel bir çatışmanın yıkıcı sonuçlar doğurabileceği anlamına geliyor.
O tarihten bu yana, Pakistan hükümetinin üst düzey üyeleri ve askeri yetkilileri birçok basın toplantısı düzenleyerek Hindistan’ın askeri bir karşılık vereceğini söylediler.
Bu, Güney Asya’nın en büyük iki ülkesinin olası bir savaş tehdidi altında kaldığı ilk durum değil.
İki ülke arasındaki bu uzun süreli düşmanlığın merkezinde, Hindistan ve Pakistan’ın dört savaşından üçünün yaşandığı, manzaralarıyla ünlü Keşmir vadisinin statüsü yatıyor. 1947’de İngiltere yönetiminden bağımsızlıklarını kazandıklarından bu yana her iki ülke de Keşmir’in bir kısmını kontrol ediyor. Çin de başka bir kısmını elinde tutuyor, ancak bölgenin tamamı üzerindeki hak iddialarını sürdürüyorlar.
Peki Keşmir çatışması tam olarak neyle ilgili ve Hindistan ile Pakistan neden neredeyse 80 yıl sonra hala bu topraklar için savaşıyor?
SON GERİLİMİN NEDENİ
Hindistan, Pahalgam saldırısının dolaylı yoldan Pakistan tarafından desteklenmiş olabileceğini ima etti. Pakistan bu iddiayı şiddetle reddetti. Her iki ülke de karşılıklı diplomatik yaptırımlara girişti, vizeleri iptal etti ve diplomatik personelini geri çağırdı.
KEŞMİR ÇATIŞMASININ ÖZÜNDE NE VAR?
Hindistan yarımadasının kuzeybatısında yer alan Keşmir bölgesi 222 bin 200 kilometrekarelik bir alanı kapsıyor. Pakistan yönetimindeki Keşmir’de yaklaşık 4 milyon, Hindistan yönetimindeki Jammu ve Keşmir’de ise 13 milyon kişi yaşıyor.
Nüfusun büyük çoğunluğu Müslüman. Pakistan, kuzey ve batı kesimlerini (Azad Keşmir, Gilgit ve Baltistan) kontrol ediyor. Hindistan ise güney ve güneydoğudaki bölgeleri (Keşmir Vadisi, Srinagar, Jammu ve Ladakh) yönetiyor.
PAKİSTAN VE HİNDİSTAN’IN KURULUŞU
1947’de İngiliz sömürge yönetiminin sona ermesiyle Hindistan’ın bölünmesi sonucu Müslüman çoğunluklu Pakistan ve Hindu çoğunluklu Hindistan kuruldu.
O dönemde, Cemmu ve Keşmir gibi prensliklere her iki ülkeye katılma seçeneği sunuldu. Nüfusunun yaklaşık yüzde 75’i Müslüman olan Keşmir’in doğal olarak Pakistan’a katılması bekleniyordu. Sonuçta, Pakistan Muhammed Ali Cinnah tarafından Müslümanlar için bir yurt olarak kurulmuştu.
Yine de Hindistan’da kalan Müslümanların çoğu ülkede kalmayı seçti ve Mahatma Gandhi ile Hindistan’ın ilk başbakanı Jawaharlal Nehru’nun önderliğinde laik bir devlet kuruldu.
Keşmir’in maharacası (prens) başlangıçta her iki ülkeden de bağımsız kalmak istedi. Ancak Pakistan’ın bölgeye saldırması üzerine Hindistan’a askeri yardım çağrısında bulundu ve bunun karşılığında Hindistan’a katılmayı kabul etti. Bu olay, 1947-1948 yıllarında ilk Hindistan-Pakistan savaşını başlattı. Bu savaş sonunda belirlenen ateşkes hattı, Simla Anlaşması’yla LoC olarak resmileşti.
Ancak buna rağmen her iki ülke de hala Keşmir’in tamamı üzerinde hak iddia etmeye devam ediyor. Hindistan ayrıca Çin yönetimindeki Aksai Chin bölgesi üzerinde de hak iddiasında bulunuyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.