MİLLİYET.COM.TR / ÖZEL Türkiye, jeopolitik vizyonunu sahada kararlı adımlarla inşa ederken, bu süreç başta Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ta ciddi bir endişe kaynağı haline geldi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin son dönemde Ege..
MİLLİYET.COM.TR / ÖZEL Türkiye, jeopolitik vizyonunu sahada kararlı adımlarla inşa ederken, bu süreç başta Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ta ciddi bir endişe kaynağı haline geldi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin son dönemde Ege ve Doğu Akdeniz ekseninde yürüttüğü kapsamlı yeniden yapılanma, Yunanistan tarafından doğrudan “tehdit” olarak nitelendirildi.
Yunanistan’da yayın yapan Pentapostagma gazetesi, Emekli Korgeneral Lazaros Kambouridis’in kaleme aldığı dikkat çekici analizle Türkiye’nin askeri gücüne geniş yer verdi. Analize göre Türkiye, Ege ve Doğu Akdeniz’de dengeyi kendi lehine çevirecek kapsamlı bir hazırlık içinde. Yunan basınına göre bu hazırlıklar, “sürpriz saldırı” korkusunu gündeme taşıdı.
‘EGE VE KIBRIS’A DÖNÜK HAZIRLIK HAMLESİ’
Kambouridis’in analizinde, Türkiye’nin son bir yılda attığı stratejik adımlar detaylı şekilde incelenerek Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Çanakkale’de yeni bir Amfibi Ordu Komutanlığı kurulmasına, Gökçeada ve İskenderun’da deniz piyade tugaylarının oluşturulmasına, Dalaman’daki hava üssü ana üs statüsüne yükseltilmesine, Hatay’da ise özel birlikler için yeni komando tugayları konuşlandırılmasına dikkat çekildi. Analizde bu hamlelerin tamamının Ege adalarına ve Kıbrıs’a dönük birer “hazırlık hamlesi” olduğu vurgulandı.
‘İDA KOMUTANLIĞI STRATEJİK GÜÇ MERKEZİ OLACAK’
Öte yandan Kambouridis, Ukrayna-Rusya savaşında denizlerde kullanılan İDA’ların başarısından Türk Deniz Kuvvetleri’nin ilham aldığını öne sürerek, Ege ve Doğu Akdeniz’e yayılmış yeni üsler üzerinden Ankara’nın İDA operasyonları hazırlığında olduğunu iddia etti. Analizde Aksaz, Foça, Çanakkale, Gölcük, Mersin ve Karadeniz Ereğli’de kurulan üslerle Türkiye’nin insansız deniz filosu kurduğu belirtildi. Ayrıca bu araçların yalnızca keşif ya da gözetleme değil aynı zamanda kamikaze saldırı, mayın temizleme ve ani baskın kabiliyetlerine sahip olduğu analizde belirtildi.
Emekli Korgeneral’e göre Didim’de kurulacak İDA Komutanlığı ise, doğrudan Yunan adalarına karşı konuşlanmış stratejik bir güç merkezi olacak. Bu detay bile Yunan medyasında paniğe neden oldu.
‘SÜRPRİZ SALDIRI KAPIDA’
Bununla birlikte Kambouridis, Türk donanmasının aynı anda 31 savaş gemisini inşa ediyor olmasını da “savaşa hazırlık” olarak nitelendirerek “sürpriz saldırının kapıda” olduğunu öne sürdü. İnşa halindeki gemiler arasında milli uçak gemisi, TF-2000 destroyeri, 7 yeni nesil fırkateyn, 5 Reis sınıfı denizaltı ve 8 çıkarma gemisinin yer aldığına dikkat çekti.
Ayrıca analizde kamikaze İDA’lar arasında yer alan Marlin 2024’te devreye alınması, 2025 sonuna kadar Sancar, Ulaq ve Salvo modellerinin de filoya katılacak olması vurgulanırken Türkiye’de Savunma Sanayii Başkanlığı’nın 8 yeni İDA için daha onay verdiği aktarıldı.
‘TAM KONTROLLÜ YAPIYA İLERLENİYOR’
Kambouridis’e göre Türkiye’nin bu sistemli hamleleri yalnızca askeri bir hazırlık değil aynı zamanda bölgeye hakimiyet stratejisinin bir parçası. Analizde Türkiye’nin, artık yalnızca orta Ege’de değil, kuzey ve güney Ege ile Doğu Akdeniz’de de tam kontrol sağlayacak bir yapıya doğru ilerlediği öne sürüldü.
Öte yandan Yunan Korgeneral, bunun en net göstergesinin ise Yunanistan kıyılarına bakan bölgelerdeki üslerin konumlandırılması olduğunu söyleyerek 4 bölgeye işaret etti:
– Aksaz (Rodos karşısı)
– Kaş (Meis’in tam karşısı)
– İskenderun ve Mersin (Kıbrıs ekseni)
– Gökçeada ve Çanakkale (Kuzey Ege ekseni)
Bu üsler sayesinde Türkiye’nin, sadece savunma değil, ani saldırı ve baskın kabiliyeti de kazanmış durumda olacağı iddia edildi.
‘SESSİZ AMA DERİN BİR ENDİŞE’
Yunan medyası, Türkiye’nin bu askeri atılımlarını “dengeyi bozma”, “ani baskın tehdidi”, “Kıbrıs ve adalara karşı kuşatma” başlıklarıyla verirken, Kambouridis’in yazısı “sessiz ama derin bir endişenin” dışa vurumu olarak değerlendirildi. Türkiye ise bu süreçte yalnızca kendi güvenliğini değil, aynı zamanda Doğu Akdeniz’deki hak ve çıkarlarını da koruma kararlılığı sergiliyor.
CAYDIRICI ETKİNİN İTİRAFI
Emekli Korgeneral Kambouridis’in ifadeleri, aslında Türkiye’nin bölgede oluşturduğu caydırıcı etkinin açık bir itirafı niteliğinde. Yunanistan ve Güney Kıbrıs cephesi, Ankara’nın kararlı duruşu karşısında yeni bir denge oluşturmakta zorlanıyor.
Türkiye ise kararlılıkla ilerlediği bu yolda, savunmadan hücuma kadar tüm unsurlarıyla caydırıcılığını zirveye taşıyor. Bölgesel güç olmanın ötesinde, küresel vizyonunu da açıkça ortaya koyuyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.