DİDEM SEYMEN / HABER MERKEZİ – Danimarka Mülteci Konseyi’nin (DRC) 22 Mayıs-27 Temmuz tarihleri arasında Gazze’de yaptığı araştırma, felaketin sessiz ama derin yankılarını ortaya koydu. Deyr el-Belah’tan Han Yunus’a, Gazze..
DİDEM SEYMEN / HABER MERKEZİ – Danimarka Mülteci Konseyi’nin (DRC) 22 Mayıs-27 Temmuz tarihleri arasında Gazze’de yaptığı araştırma, felaketin sessiz ama derin yankılarını ortaya koydu. Deyr el-Belah’tan Han Yunus’a, Gazze Şehri’nden Kuzey’e uzanan bölgelerde görüşülen 39 kişiden yalnızca yüzde 46’sı haftada iki kez temiz içme suyuna ulaşabiliyor. Yüzde 28’i haftada bir kez sıcak yemek alabiliyor. Yüzde 31’i ise son bir ayda hiçbir hizmet alamamış. Ama istatistiklerden daha fazlası var: Fiziksel yorgunluk o kadar derinleşmiş ki, insanlar yardım alsalar bile dağıtım noktalarına yürüyemiyor, bir kutu konserveyi bile taşıyamıyor.
‘ÖLÜM KAÇINILMAZ’
Uzun süren açlığın ve susuzluğun bedenimizde ne gibi hasarlara sebebiyet verebileceğini Bağcılar Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Göral şu sözlerle anlattı:
“Açlık bedenin tüm dengelerini altüst eder. İlk günlerde metabolizma yavaşlar. Bağışıklık sistemi çöker, böbrek fonksiyonları bozulmaya başlar. Vücut ısısını düzenleyen mekanizmalar devre dışı kalır. Artık vücut, elindeki son rezervleri sadece hayati organlara yönlendirmeye başlar. Ama bu rezervler de tükenince kalp, akciğer gibi yaşamsal sistemlerde bozukluklar ortaya çıkar. Protein depoları biter, dokular kendini tüketmeye başlar. Bu noktada artık ölüm kaçınılmaz olur.”
SUSUZ 3 GÜN?
“Bilimsel olarak açlığa karşı en uzun süre dayanan insanların 45 ile 61 gün arasında yaşadığı saptanmıştır. Ancak susuzluk bambaşka bir tehdittir. İnsan vücudu susuzluğa ortalama 3 gün dayanabilir” diyen Prof. Dr. Göral, şunları dile getirdi:
“Hücreler kurur, organlar fonksiyonlarını yitirir. Beyin, su eksikliğine çok hassastır; baş dönmeleri, bilinç kayıpları, hatta koma gelişebilir. Özellikle Gazze’de olduğu gibi temiz suya erişimin haftada iki kezle sınırlı olduğu bir ortamda, böbrek yetmezlikleri ve ölümler hızla artar. Açlığın 10. gününe kadar müdahale şansı varsa da, bu noktadan sonra toparlanma zorlaşır. Hele ki altta yatan kronik hastalık varsa, tedavi süreci aylarca, yıllarca sürebilir. Açlıktan kurtulan bireylerin yalnızca fiziken değil, ruhen de rehabilitasyona ihtiyacı olur. Özellikle çocuklar, gelişim çağlarında maruz kaldıkları açlık nedeniyle kalıcı ruhsal ve nörolojik hasarlar taşıyabilir. İlk üç günde vücut, kandaki şeker seviyesini dengede tutmak için karaciğerdeki glikojen depolarını kullanır. Ancak şekerli besin alınmadığı için bu rezervler hızla tükenir. Kas kaybı başlar, halsizlik artar, dikkat dağılır. Beyin, çalışmak için enerjiye ihtiyaç duyar ama açlıkla birlikte bu enerji kaynağı kurur. Bu da düşünme becerilerinde bozulma, unutkanlık, davranış değişiklikleri gibi etkiler yaratır. Savaş ortamında insanlar yalnız kalıyor, yakınlarını kaybediyor, dağıtılan yardıma ulaşamayacak kadar güçsüz düşüyor. Hareketsizlik ve çaresizlik bir araya geldiğinde, açlık artık bir sağlık sorunu olmaktan çıkıp doğrudan ölüm sebebi haline geliyor.”
1. Gün Açlık: Hafif halsizlik, kan şekeri düşüşü, baş dönmesi, sinirlilik Susuzluk: Ağız kuruluğu, idrar azalması, konsantrasyon güçlüğü
3. Gün Açlık: Kas kaybı başlar, vücut şeker depolarını tüketir, karaciğer yağ yakımına geçer Susuzluk: Cilt kurur, gözler çöker, baş ağrısı, böbrek fonksiyonları zorlanır
5. Gün Açlık: Bağışıklık sistemi çöker, metabolizma yavaşlar, vücut ısısı düşer Susuzluk: Böbrek iflas riski, bilinç bulanıklığı, nabız yavaşlar
10. Gün Açlık: Organ fonksiyonları bozulur, protein depoları tükenir, dokular kendini yemeye başlar, kalp ritmi bozulabilir Susuzluk: Bilinç kaybı, komaya girme riski, ölüm eşiği
20. Gün Açlık: Kas ve yağ dokusu neredeyse tükenmiştir, kalp kası zayıflar, iç organlarda geri dönüşü olmayan hasarlar başlar, psikolojik çökkünlük artar Susuzluk: (Genelde 3-7 gün arası ölüm gerçekleştiği için bu aşamaya ulaşan olmaz)
NOT: Susuzluk genellikle 3’üncü ila 5’inci günden sonra yaşamsal risk taşır. Açlık ise 10’uncu günden sonra kalıcı hasarlar bırakabilir; 45-60 gün arasında ölüm kaçınılmaz hale gelir. Ancak bu süreç bireyin yaşı, genel sağlık durumu ve ortam koşullarına göre değişiklik gösterebilir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.