EREN KOCA/HABER MERKEZİ- Dolandırıcılık yöntemleri giderek gelişiyor. İnternetin hayatın her alanında kullanılmasıyla dolandırıcılara da yeni yöntem ve fırsatlar ortaya çıkıyor. Dolandırıcılar, miras dolandırıcılığı, çeşitli alışveriş sahtekarlıkları, sahte iş teklifleri, sahte..
EREN KOCA/HABER MERKEZİ- Dolandırıcılık yöntemleri giderek gelişiyor. İnternetin hayatın her alanında kullanılmasıyla dolandırıcılara da yeni yöntem ve fırsatlar ortaya çıkıyor. Dolandırıcılar, miras dolandırıcılığı, çeşitli alışveriş sahtekarlıkları, sahte iş teklifleri, sahte çekilişler ve piyangolar ve hatta flört sahtekarlığı gibi yaygın birçok dolandırıcılık yöntemi için bu fırsatlardan yararlanıyor. Bunları bilmemize rağmen, neden hala bu oyunlara kanmaya devam ediyoruz? Neden dolandırılıyoruz? Dolandırılma olayların altında yatan sosyolojik ve psikolojik boyut nedir? Uzmanlar Milliyet’e anlattı.
‘Üstünlük kazanmış hissediyorlar’
Uzman Psikolog Kerem Gümüş: İnsan zihni, özellikle stres, kaygı ve belirsizlik dönemlerinde daha savunmasız hale gelir. Dolandırıclar da tam bu zayıf anları hedef alır. Hepimizin içinde “acaba doğru olabilir mi?” diye sorgulamadan inanabileğimiz küçük bir boşluk vardır. Dolandırıclar bu boşluğu iyi kullanır. Ülkemizde otoriteye güven eğilimi çok güçlüdür. Dolandırıcılar kendilerini savcı, banka görevlisi ya da diplomatik bir kurumun temsilcisi gibi göstererek güven duygusunu tetikler. Otorite figürleri karşısında sorgulamayı yitiririz. Mesela; “acil” duygusu oluşturmak kriz ortamı oluşturmak insanın mantığını ikinci plana atar. Kişi korku ya da panik halindeyken mantığı felç gibi olur, neredeyse çalışmaz. “Şu an para yatırmazsan başına büyük iş açılacak” dendiğinde, kişi düşünmeden hareket edebilir. Kolay para kazanma arzusu, dolandırıcılığın en temel motivasyonudur. Fakat bunun ötesinde ciddi bir psikolojik boyut var. Dolandırıcı karşısındakini kandırabildiğinde sadece para değil, üstünlük de kazanmış hisseder. Bu da ona haz verir, güçlü ve kontrol sahibi gibi hisseder.
‘Anonim hale geldiler’
Adli Bilişim Uzmanı Mustafa Sansar: Dolandırıcılık olayları birçok uyarıya rağmen hala devam ediyor. İnsanların korkularını ve heyecanlarını çok iyi kullanıyorlar bir de ne yazık ki para kazanma hırslarına kullanıyorlar. Eskiden yüz yüze yaptıkları şeyleri şimdi internet vasıtasıyla ve telefon vasıtasıyla gerçekleştiriyorlar. Burada eskiye göre en önemli unsur kendilerini tamamen gizleyebilmeleri ve anonim hale getirebilmeler diyebiliriz.
‘Ya doğruysa?’ kaygısı
Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan: İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek gibi yüksek konumdaki bir yargı bürokratını bile dolandırıcılar hedef alabiliyor. Fakat Gürlek’in sahip olduğu bilgi, tecrübe ve bürokratik kurumlarla doğrudan ilişkiye geçme imkânları sıradan vatandaşların çoğunda yok. Son zamanlarda dolandırıcıların faaliyetlerinin artmasının arkasındaki temel nedentoplumdaki güven krizinin ve bilgi eşitsizliğinin derinleşmesidir. Resmî kurumlar, bankalar ya da adalet sistemine olan güvenin arzu edildiği kadar olmaması vatandaşları şüphe ile teslimiyet arasında bırakıyor. “Ya doğruysa?” kaygısı insanların sorgulamadan harekete geçmesine yol açıyor. Ayrıca, bilgiye erişim konusundaki eşitsizlikler, yapay zekâ teknolojilerinin dolandırıcılar için yeni imkanlar sunması, dijital okuryazarlık eksiklikleri, bürokratik işleyişi bilmemek sıradan vatandaşları çok daha kolay hedef haline getiriyor. Dolandırıcılar için en kritik kriterler hedeflerinin ulaşılabilir ve ikna edilebilir olması. Ekonomik ve kültürel dinamikler dolandırıcılığı daha çok teşvik ediyor. Dolandırıcılıkla mücadelede yalnızca polisiye önlemler yeterli olmuyor. Toplumsal bilinçlenme, dijital okuryazarlığın güçlendirilmesi ve özellikle sıradan vatandaşın bilgiye erişim kanallarının kolaylaştırılması çok önemli.
Başsavcıyı hedef seçtiler
Uzmanların, kurumların uyarılarına rağmen dolandırıcılık olayları her geçen gün artarak devam ediyor.
* Bir çete, kopyalanmış telefon hatlarıyla Berlin Büyükelçiliği’nden aradıklarını söyleyerek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in de aralarında yer aldığı bazı savcıları dolandırmak istediği öğrenildi.
* İstanbul’da firma yetkilisi M.A. polise, sürekli ticaret yaptıkları bir şirketten gelen mail üzerine yeni mal alımı için anlaştıkları kişilere, 300 bin dolar elden ödeme yaptıklarını, iki gün sonra aynı firmadan “mail hesaplarımız ele geçirildi” mesajı aldıklarını söyledi. Şirketin mail hesaplarını ele geçiren şüphelilerin Nijeryalı beş kişi olduğu tespit edilmişti.
* Zonguldak’ta da bir çift Rixos Otelde ucuz tatil vaadiyle 300 kişiyi 15 milyon TL dolandırmıştı.
* İnternet üzerinden ücretli dizi, film ve spor müsabakalarının yasa dışı şekilde yayınlanmasını sağlayan ‘İnat Box’ isimli uygulamayla 46 kişinin banka hesaplarından toplam 14 milyon 714 bin 354 lira çaldığı belirlenen şüphelilere operasyon yapıldı. Gözaltına alınan 43 şüpheliden 27’si tutuklandı.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.